Mark Hodder etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mark Hodder etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çarşamba, Şubat 15, 2012

The Curious Case of the Clockwork Man


Geçen sene Mark Hodder'ın Philip K.Dick ödülü alan kitabı The Strange Affair of Spring Heeled Jack hakkındaki fikirlerimi zikretmiştim. Benim bir hayli beğendim zekice kurgulanmış bir kitaptı. Hatta pek sevdiği yazarlardan Micheal Moorcock da kitaba övgüler düzmüştü. Sonbaharda üçlemenin ikinci kitabı piyasa çıktı. İş, güç ve yolculuktan mütevellit kitabı edinmem ve hatmetmem biraz zaman aldı. Ama en sonunda bitirdim ve artık hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya hazırım.

Perşembe, Ocak 12, 2012

2011 Yılı Philip K. Dick Ödülü Adayları

 
2011 yılı için Philip K. Dick ödülünün adayları açıklandı. Geçen yıl ödülü Mark Hodder’ın yazdığı Strange Affiar of Spring-Heeled Jack kazanmıştı. İşte adaylar.

Cumartesi, Nisan 23, 2011

Philip K. Dick Ödülleri

2010 yılı Philip K. Dick roman ödülü adayları aşağıdadır.

YARN by Jon Armstrong (Night Shade Books)
CHILL by Elizabeth Bear (Ballantine Books/Spectra)
THE REAPERS ARE THE ANGELS by Alden Bell (Henry Holt & Co.)
SONG OF SCARABAEUS by Sara Creasy (Eos)
THE STRANGE AFFAIR OF SPRING HEELED JACK by Mark Hodder (Pyr)
HARMONY by Project Itoh, translated by Alexander O. Smith (Haikasoru)
STATE OF DECAY by James Knapp (Roc)

Kazanan ise pek sevdiğim, The Strange Affair of Spring Heeled Jack ile Mark Hodder olmuş. \o/
(Bu arada bu haberi neredeyse canlı yayınlayan Mehmet Gökçe Ay'a teşekkürü bir borç bilirim. Hiç bir yerde yazmıyor yauv, anca twitterda gördüm. Ellerine sağlık.)

Her sene Hakan ile Kansu (arada Başar da olabilir karıştırmam pek mümkün) şu kitaplar bu ödülleri aldı. Aman da pek güzellerdi diye yazıp durdular. Ben de uzaktan melul melul bakıp "adamlar okuyor mirim" deyip takdir ederdim. Kitap okumalarına laf yok ama yurt dışında olmanın bu işe kesin faydası oluyormuş. Kırk yılda bir, bir kitabı ödül almadan okuyabildim. Ah ne mutluluk!

Bu da Zemberek Ökçeli Jack belgeselciği. Bu ada milleti ne kadar da çok seviyor katili, hayaleti.

Çarşamba, Mart 02, 2011

Burton & Swine in "The Strange Affair of Spring Heeled Kack

Mark Hodder
Snowbooks 2010
479 Sayfa

Bu ecnebi diyara geldim geleli kitap konusunda şansım ilk kez yaver gitti. (Convention'da terbiyesizce sızlanıp sonra da aldığım kitaplar hariç) Türkiye'deki herhangi bir kitapçıyı katlayacak kadar mütevazi, mağazalar silsilesinden olan Waterstones'un koccaman bilim kurgu ve fantezi bölümünde eblek eblek ve salyalar saçıp dolaşırken gözüme "Local Bestseller" yaftası yapıştırılmış bir kitap ilişti. İstimpunk ögeleri bezeli kapağında (Bkz. Şekil 1) diğer kitaplardan ayıracak bir isim vardı. " 'The best novel I have read in ages.' Micheal Morrcock. "Nazlanarak da olsa en sonunda kitabı aldım ve okuma sırama (uzay zaman düzleminde bir nevi bir kara delik) ekledim. Bu satırları yazmamdan kısa bir süre önce de bitirmeye muvaffak oldum.



Şekil 1
Mevzu bahis kitap 1861 yılında, Albert çağı Britanyasında geçiyor. Victorya Anne ne yazık ki bu kitabın geçtiği günlerde meşum bir suikaste kurban gitmiş. Tanrının kanı Darwin'in ellerine bulaştığı günler. Mühendisler almış yürümüşler. Bir yandan buharlı, buharsız makineler adanın dört bir yanını sararken, diğer yandan genetikçiler boş durmamışlar. GDO hayvanlar etrafta dört dönüyor. Kimi üç kuruşa postacılık yaparken, kimi beş kuruşa yerleri süpürüyor. Libertinizmi (Türkçesini çok araştıramadım. Tembellik. Bilen söylesin.) savunanlar sokaklara çıkmış yaratıcılık ve güzelliğe dayananan bir toplum istiyorlar. Üstüne üstlük başka bir zümre de cinselliği, büyüyü, uyuşturucuyu ve anarşiyi kendi emellerince kullanıyor. (Ne ala memleket)

İşte böylesi istimli bir ülkede, kahramanlarımız ünlü kaşif Sir Richard Francis Burton ve kötü ünlü şair Algernon Charles Swinburne, bu cetrefilli zamanda Britanyanın pek çok öcüsünden biri olan Zemberek Ökçeli Jack'in peşine düşüyorlar. Kitap zaman algımıza saldırırken muhtemelen olmayan Britanya Tarihi bilgimizle de dalga geçiyor. Yazar kitabının ana kahramanları olan bu iki tarihsel kişilikle yetinmemiş Viktorya Britanyasında tarihe malolmuş pek çok kişisini de kurgusu içerisinde kullanmış. Kimler yok ki; evrimin babası Charles Darwin, Britanya endüstrisinin mimarı Isambard Kingdom Brunel, Burton'un kanlısı kaşif John Hanning Speke, yazar Oscar Wilde, hemşire Florence Nightingale ve daha buraya yazmaya ve vikipediden bakmaya üşendiğim niceleri.

Yazar Hodder baş kaharaman olarak çok ilginç bir karakter seçmiş. Sir Burton tedbili kıyafet taa Mekke'ye hacca gitmiş, Kama Sutra ile Binbir Gece Masallarını çevirmiş, Afrika'da keşiflere katılmış, Hindistan'da subay olarak görev yapmış, pek çok yeri dolaşmış ve iddialara göre 29 dil konuşan biri. Yancısı Swinburne ise pek de iyi bilinmeyen bir şahsiyet. Şairliğinin yanı sıra acı ve zevke olan ilgisi ve alkole olan düşkünlüğü ile tarihte yerini almış. Hodder bu kahramanı ve pek çok diğer tarihi şahsiyeti kitabın konusuna göre kurgulayıp kullanmış. Bu yeni zaman diliminde , hepsinin bildiğimiz geçmişlerinden biraz daha farklı hayatları var. Zamanın kendisini de biraz işin karıştırıp lezzetlisinden bir İstimpunk romanı etmiş.

Şekil 3
Kısa bir kitap olmamasına rağmen rahatlıkla okunuyor. Kurgusuna hayran kalmasam da, kullandığı karakterlere, ayrıntılara, yer yer alternatif tarih öngörülerine bayıldım. Bir hayli emek sarfedilmiş ve kafa patlatılmış bir kitap. Anladığım kadarıyla da Hodder bunun karşılığını görmüş. 2010 yılında Philip K. Dick ödülünü kapmış.

Hodder hakkında çok fazla bilgi yok. Kitapta ve yayınevinin sitesinde yazıldığı kadarı ile Sexton Blake internet sitesi Blaknia'nın kapıcısı ve eski BBC yazarı, editörü, prodüktörü. Utanmadan sıkılmadan İspanya'ya kitap yazmak için gidiyormuş. Terbiyesiz. Yazan var yazamayan var.

İkinci kitabı, yine Burton ile Swinburne'ün başrolde olduğu ve hikayenin devamı niteliğinde olan, The Curious Case of the Clockwork Man (Şekil 2) yayıncıya göre bugün çıkmış olmalı idi. Ancak daha basılmamış görünüyor. Takipçisi olacağım!






Şekil 2
Bu arada amazonda dolaşırken kitabın Zemberek Ökçeli Jack'i (bunlar da Jack ismine bayılıyorlar yauv) gösteren başka bir kapağını buldum. Sanırım ökçe olayını daha iyi anlatıyor. (Şekil 3) Umarım tez zamanda Türkçeye çevrilir. Şiddetle tavsiye ederim.