istimpunk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
istimpunk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çarşamba, Nisan 08, 2015

Buhulu Yuvarlak Masa Şövalyeleri

İstimpunk akımı (Akım lafını şimdi attım. Tam olarak nasıl adlandıracağımı bilemiyorum) giderek pek çok yerde karşımıza çıkıyor. Ben estetik olarak seviyorum. Estetik derken kitapların, oyunların geri planında olması hoşuma gidiyor. Yoksa müzikte, günlük giyimde, ev tekstilinde, ev aletlerinde, aksesuarlarda ve daha pek çok yerde abartılarak kullanılması bana biraz gereksiz geliyor. Geçen gün kuzenimin düğünde bir çift şapka, ceket, gözlük, saat, felan takıp takıştırıp gelmişlerdi. Bunu biraz fazla buluyorum. Neyse bir gün belki daha detaylı olarak Yiğit bu konu üzerinde burada yazar. Onun çok daha acımasız fikirleri var.

Neyse lafı fazla uzatmayım. Geçenlerde The Order: 1886 adlı bir bilgisayar oyunu çıktı. Aslından ondan bahsetmeye çalışıyorum. Ulen güzel midir? Yeni bir makine alıp oynasam mı? gibi sorular ile boğuşmaya bile kalmadan oyunu bitirdiler. İnternete meze ettiler. Bana bir hayli Dishonored'ı anımsatmıştı. (Halen müziğini mırıldanıyorum.) Ancak dediğim gibi oyunu oynamaya bile heveslenemeden her tarafta yazıp çizip parça pinçik ettiler. Oyun Viktorya dönemi İngilteresi benzeri alternatif bir Londra'da Kral Arthur ile Yuvarlak Masa Şövalyelerinin mücadelelerini anlatıyor. Ortamda zeplinler, elektrik silahları, Tesla, (tabi ki) hilkat garibeleri, istim makineleri ve tabi ki günümüz teknolojileri var. 


Konusu ilginç duruyordu. Hakkına bir yığın şey okuduktan hiç oynayasım kalmadı. Hatta burada uzun uzun yazasım da yok. Sadece görselleri hoşuma gittiği için açılış görüntülerini ve yazmamak için de Honest Trailer yorumunu aşağıya koydum. İlgilenen buyursun.

Perşembe, Şubat 19, 2015

Denizin altındaki mahlukat ile Kung Fu Lebowski

Danimarka'da Animation Workshop öğrencileri ödev olarak klasik filmlerin tanıtım görüntülerini çizmişler. Fena olmamışlar. Öğrenci olduklarını unutmayalım. Aşağıda beğendiklerim denizin altında karşılaştıkları dehşeti anlatan istimpunk Yaratık ve Çin'de geçen bir Kung Fu Zen öyküsü Büyük Lebowski'nin görüntüleri var. Bu aralar Dude'u bir kez daha izlesem.

Salı, Haziran 03, 2014

Haftanın Vidyosu: İstimpunk - Airlords of Airia

Devletvari ebeveynlerimiz henüz Youtube iznini vermemiş olabilir, ya, öhöömmm, eski Reisicumhurumuzun dediği gibi 'Vatandaşımız yolunu bilir' (hoş, o 'memur' demişti) metodlarıyla ya da biraz bekledikten sonra bu Alman yapımı, ingilizce dublajlandırılmış İstimPunk vidyosuna bi takılın.

Pazar, Mart 23, 2014

Pek muhterem Bay Hublot ve zemberekli yaşamı

Bu sene kısa çizgi film Oscarını Stephane Halleux yarattığı karakterler üzerinden çizen/canlandıran Laurent Witz and Alexandre Espigares'in çalışması Mr. Hublot. İstimpunk bir şehirde bir makien dakikliği ve titizliği ile yaşayan Bay Hublot'un hayatına beklemediği anda giren bir sürprizi anlatıyor film. Çizimleri, detayları, anlatımı ve konusu çok güzel bir çizgi film. Kesinlikle seyredin. Sizce zemberekli köpekler rüyalarında metal kemik düşlerler mi?

Pazar, Şubat 02, 2014

Aşk olmadan centilmenlik nedir ki?

Blur Studio her zaman yüksek kaliteli işler çıkartan bir animasyon şirketi. Başta bilgisayar oyunları olmak üzere dizi, film ve reklamlar için görüntüler hazırlıyorlar. Fırsat buldukça sitelerini ziyaret edip yaptıkları işleri izliyorum. Bugün gözümden kaçan bir çalışmalarını buldum. A Gentlemen's Duel Blur'un 2006 yılında yaptığı bir kısa çizgi film. İki soylu, biri İngiliz, biri Fransız bir hanımefendinin aşkını kazanmak için erkek egosunu ortaya koyarak kapışıyorlar. İlk baştaki eğlenceli atışmalar, kelime oyunları hızla bir çatışmaya dönüşüyor. Tabi ki bir süre sonra ne hanımefendi kalıyor ne de centilmenlik. Tek amaç kazanmak. Lezzetli bir çalışma olmuş. Özellikle kullandıkları istimpunk ögeler ve araya serpiştirdikleri detay çok güzel oturmuş. (Bkz. elektrikli balıklar)

Perşembe, Mayıs 16, 2013

Fırıldak Halil ile Fayrap Ali’nin Galata Seyrüseferi

Halil son anda dümeni kırınca iskeleden gelen tekneden kaçabildi. Tekne şöyle bir sarsıldı. Güvertedeki kadınların bağırışlarını biran yükseldi ve başlarındaki adamın hoyrat buyurması ile kesildi. Adam kadınları susturup Halil’e yükledi.

“Kaptan! Naptığını sanıyorsun? Mal taşımıyorsun. Adem evladıyız. Ayıptır, günahtır. Görmez misin nereye gittiğini?”

Halil içinden bir hasbinallah çekip söyleyeceklerini yuttu. Alttan almak lazımdı. Ne de olsa müşteri veli-nimetti.

Salı, Şubat 26, 2013

Tanrının sağ eli



Deviantart'ta Dorian Dupin'in çalışması. El mumyalanmış. Ahşap ve mekanizma kısmen çalışıyormuş. Yarım yamalak Almancamdan çıkarttığım kadarı ile yüzük parmağı da hareket ediyormuş. Ancak neden böyle tasarım yapılmış onu tam çözemedim. Yine de uzaktan güzel gözüküyor.

http://www.steampunkmagazine.com/2013/01/art-hand-of-god/

Cuma, Ocak 25, 2013

İstimpunk Ksilofon:)




Tesadüfen bulduğum bu video çok hoşuma gitti. Bir steampunk film çekecek olsaydım videoya konu olan enstrümanı mutlaka kullanırdım :)
 



Çarşamba, Aralık 19, 2012

İstim Dünyası

World of Steam, Kickstarter ile $75000 bütçe hedefleyip $116431 dolar toplamayı başarabilen bir proje. Eğer becerirlerse çok hoş tarzda, bölüm şeklinde yayınlanacak bir dizimiz olacak gibi!



İyi dost Çağlar Ata bana bunu çok önceden göndermiş ancak ben feysbuk'a ayda bir girdiğimden görmemişim. Aradan geçen zamanlarda proje için parayı toparlamayı başarmışlar. Heyecan. Kickstarter videoları gerçekten çok hoş. Umarım bütçe yeterli olur ve güzel ve başarılı bir şeyler başarırlar.

Burada gözüme çarpan başka ilginç bir şey var.


Pazar, Aralık 16, 2012

Çuf çuf metro

The Guardian'dan Sarah Leenin çektiği çufçuf!
Londra Metrosu 150'nci yılını kutlamakta. Bu kutlama amacıyla arkadaşlar 'geçmişi anacaksak doğru düzgün analım' diyerek müzelerindeki eski bir metro çeken lokomotifi restore edip dünyanın ilk metro hatlarından olan Bakerloo hattında dolaştırmış.

Dahası, çektiği de Viktorya çağından orjinal metro arabaları! Orda olmayı nasıl isterdim.

O kadarla da bitmiyor, arabalar gaz ile aydınlatılıyor, hiç bir yerde elektrik yok. İlk başta lokomotifi ve arabaları modern elektrikli bir araba ile çekelim denmiş ancak Transport for London tabiri verilen Londra'nın EGO'cuları 'erken gelen oturur'dan çok 'yapacaksan tam yapacaksın ulayn' mantığıyla girişmiş olaya ve herşeyi gerçeğine uygun yapmışlar.

İlk deneme yolculuğu sabahın köründe yapılmış, yine de arızalar oluşmuş ancak sonunda dünyanın ilk metro hattının yolculuğunu tekrarlayabilmişler Paddington istasyonundan Farringdon'a kadar giderek.

Ocakta yapılacak yolculuklar için yolculuk başına £180 olan biletlerin hepsi bitmiş. Hitit Güneşi'nin bütçesi zaten yetmez ona ama isterdim olmayı orada mikrofonla!

Ayrıntıları The Guardian'dan okuyabilirsiniz. 

Çarşamba, Aralık 05, 2012

The Jewel in the Skull

The First Volume in The History of the Runestaff
Michael Moorcock
Granada Publishing, 1981

Michael Moorcock’un uzun süredir raflarda okunmayı bekleyen serisine sonunda başlayabilmenin verdiği ferahlıkla yazıyorum. Ayrıca Hakan’ın her defasında bende yoktur bu diyerek tekrar alması sonucunda bütün Hitit Güneşi ekibinin bu seriye sahip olması da ayrı bir fenomendir. Hakan’ın kütüphanesinin engin sonsuzluğunda gözlerden uzak bir köşede durması muhtemel diğer kopyaların olduğundan da şüphelenmekteyiz.

Çarşamba, Kasım 28, 2012

Kim ahtapot beslemek istemez ki?


Brian Kesinger Otto ve Victoria'nın istimpunk çizimlerini yapıyor. Otto Victoria'nın evcil ahtapotu. Konusu halen çözemesem de anlatım tarzı ve çizimler hoşuma gitti. Aşağıda bir kaç tane daha çizim var.

Pazar, Kasım 11, 2012

Eğlencelik vurdulu kırdılı istim kokulu tayi çi filmi


Daha önce Tai Chi 0 filminin ilk görüntülerini yayınlamıştık. Filmin yeni görüntüleri çıktığı gibi Amerika'da da gösterime girdi. Henüz izleyemedim ama son görüntüler ilkinden daha fazla fikir veriyor. Film pek de beğenilmiş gibi durmuyor. IMDB'de 6,0 Rotten Tomatoes'da ise %58 gibi puanlar almış. Ancak bu görüntüler bana Shaolin Soccer'ı anımsattı. Kahramanlardan birinin delirmesi bir hayli Avatar Last Air Bender intiba yaratmadı değil. İzlemesi eğlenceli bir film olacak gibi. Siz ne dersiniz?

Pazar, Kasım 04, 2012

İstimpunk veya bir ekonomi hikayesi

Biz istimpunk severiz. Sevince de güzel bir şey görünce hemen 'laaan istiyooom' diye atlarız hiç sormadan soruşturmadan. Hadise de buna dayanıyor.

Hakan'ın Ent Efendi'yi çatlatma çalışması
Anlatayım. Zıpla!

Cumartesi, Eylül 29, 2012

Duman Doğu’dan yükselir: Bacigalupi’den oryantal istimpunk

Blog olarak istimpunka batmış vaziyetteyiz. Ne olduğunu tam olarak anlamasak da (ver zembereği, ver pistonu, karart atmosferi hafif sepya yap, tepesine dirsekli soba borusu dikip dumanı da saldın mıydı aha sana istimpunk) galiba seviyoruz bu şeyi. Görselliği genellikle şık ve anakronistik olunca bilimkurgu duyargalarımızda hoş karıncalanmalar yaratabilen istimpunk’ın güzel örneklerine maalesef ne sinemada ne edebiyatta sık rastlayamıyoruz. Böylesi bir yoksunluk içindeyken önüme bir istimpunk ziyafeti getirerek beni edebi zevklere gark eden Kurma Kız’ı (Windup Girl) iştahla takdimimdir.

Pazartesi, Eylül 17, 2012

Divan-ı Cima: İstimpunk Usulü Cima.


Evet istimpunk ögeli kitap ve materyali severim. Ama Yiğit'in de dediği gibi bir edebi tür müdür gibi tartışmalar pek beni ilgilendirmiyor. İşin sadece estetik ve tarafını seviyorum. Yoksa teknolojik olarak tutarlı mıdır veyahut anakronizmin ne kadar dibine vurduğu gibi hususlara pek kafa yormam. Ancak geçen gün SFSignal'da dolanırken gözüme çarptı. Kickstarter'da A Steampunk's Guide to Sex adlı kitaplarının basımı için para topluyorlardı. Konuyu anlatımları falan geyikti ama sonunda artık gerçekten bunlara biraz kafa yorup bu kadar uğraşmalarına gerek var mı diye düşündüm. Her şey güzelde bazen çok abartıyorlar. Buharlı titretgeç mi????

Çarşamba, Eylül 12, 2012

Dishonored: İntikam herşeyin ilacı mıdır?


Son dönemde Assasins Creed furyası devam ediyor. Oyunun detayları, çizimleri, hikayeleri ve çeşitliliği bu başarıyı hak ediyor .Doğal olarak benzer türde oyunların türemesi de gayet doğal. Dishonored ilk başında bunun başka bir örneği olarak da görünebilir. Elindeki uzun bıçağı ile intikam için çatıdan çatıya atlayan gizemli bir katilin başka şekilde yorumlanması gayet zor. Ancak gerek oyunun geçtiği distopik İngiltere ve arkada yatan gizem gerekse oyundaki teknoloji ve büyü ile hattı zatında ilginç bir oyun gibi duruyor. 

Salı, Ağustos 28, 2012

Tai Chi 0, İstimpunk tayi çi filmi


Tai Chi 0 görselliği ve vurdulu kırdılı görüntüleri bir hayli albenili bir istimpunk - dövüş filmi. Üç boyutlu çekilen filmi sinema salonunda seyretmek eğlenceli olacak gibi. Ama hikayesi için aynı şeyleri söyleyemeyebilirim. Karar sizin tabii.

Cumartesi, Ağustos 25, 2012

İhsan Oktay Anar - Yedinci Gün


İş, güç, tatil derken hatti zatında ayakta uyumuşum. En sevdiğim yazarlardan İhsan Oktay Anar'ın son kitabı "Yedinci Gün" İletişim Yayınlarından çıkmaz üzereymiş ve benim dünyadan haberim yokmuş. Velhasıl benim atlamamdan daha da önemlisi önce 3 Eylül'de çıkacağı duyurulan kitap bugün satışa sunuldu. Daha çıkıp bakamadım ama eminim ki tüm kitapçılara bol sayıda ulaşmıştır. 

Çarşamba, Temmuz 18, 2012

İstimpunk Örümcek Adam

Örümcek Çocuk

Denis Medri adındaki İtalyan uyruklu çizer Örümcek adam ve tayfasına istim kokulu bir açıdan yaklaşmış. Yeni filminin çıktığı bu günlerde ilginizi çekebilir. Bazı karakterler çok başarılı olmuş. Ellerine sağlık.