Dune'un kitabından önce bilgisayar oyununu oynamıştım. Sardokarlar, Harkonenların minigunlı piyadeleri, kumullardaki kum solucanları ve dahasına bayılmıştım. Tabi ki bu daha çok PC'de böylesi bir oyunla karşılaşmaktandı. Daha sonra Frank Herbert'in yazdıklarını okuyunca hissetiklerim ile kıyaslanınca çok yavan kalıyordu. Yine oyundaki o görüntüleri hiç unutmadım.
Zamanımızın popüler takıntısı Buz ve Ateş Şarkısı serisini okurken aklıma bir şey takıldı. Özellikle ilk kitapta, Taht Oyunları’nda, olayların gelişiminin ve bazı unsurların Dune’la ne büyük benzerlikler içerdiği dikkatimi çekti.