G.R.R. Martin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
G.R.R. Martin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Mayıs 16, 2015

Kan ve Gül


"Game Of Thrones" dizisine karşı nedenini bilmediğim bir antipatim var. -Bu duyguyu "Lost" dizisine karşı da hissetmiş ve bir kez bile izlememiştim.- Aynı şekilde Game of Thrones'un da ne kitabını okudum, ne de dizisini izledim. Çok şey mi kaçırdım orasını artık Tanrı bilir!  Fakat yazarı G.R.R Martin'i takdir etmemek mümkün değil. Mert'in yazdıklarından ve  bazı sitelerde karşıma çıkan haberlerden anladığım kadarıyla dizide  bazı ana karakterler yazar tarafından büyük bir cesaretle birer birer öldürülüyor. Ve yeniden başka ana karakterler yaratılıyor. -Ya da okuduklarımdan ben bunu anlıyorum :) - Bu kadar popüler bir dizide böyle bir yöntem izlemek her yiğidin harcı değil doğrusu. Neyse dizi hakkında yorum yapacak bilgiye sahip değilim. Bu yüzden çenemi kapatayım.

Pazartesi, Nisan 20, 2015

Hugo fırtınasının ardından

Ne ödülmüş bea
Hugo Ödülleri üzerinde kopan fırtınadan yaklaşık iki hafta geçti. Fırtına bitti ama toz duman daha kalkmadı. Ortalığın da yatışması biraz daha sürecek gibi. Sad ve Rabid Puppies olarak adlandırılan kişiler ya da gruplar Hugo Ödüllerine blok olarak aday listeleri dayatmaları ve başarılı olmaları ortamı bir hayli gerdi. Yapılanlar aslında kanun ve kurala tamamen uygun. Hiç bir yerde ödüller için listeler oluşturup, bunun reklamını yapıp, istemediğiniz yazarları liste dışı bırakamazsınız demiyor. Gel gör ki etik olarak yapılanlar ve söylenenler bir hayli şeytani. Çünkü aslında bu kural dışı olmayan hareketi yapan yavru köpekler, üzgün ya da kuduz, kendi yazdıklarının ve beğendikleri yazarların diğerlerinden daha iyi olduğunu düşünmelerinin nedenleri siyasi. Kendileri gibi muhafazakar, Hristiyan, beyaz ve tercihen erkek, düzeltiyorum eşcinsel olmayan erkek yazarları sadece bu nedenlerle sevilmediklerini ve ödülü kazanamadıkları düşünüyorlar. Sosyal Adalet Savaşçısı (Social Justice Warrior) olarak adlandırdıkları diğer grubun ise kazandıkları ödülü hak etmediklerini beyan ediyorlar. Ancak ne kendi edebi maharetlerinden ödül kazanan diğerlerinin edebi maharetsizliklerinden bahsetmiyorlar. Ne de olsa onların kazanması için iyi yazıyor, diğerlerinin de kazanmaması için kötü yazıyorlar olması gerekiyor. Ya da şöyle düzelteyim, denk gelmesem de, elbet bahseden vardır ama hiç birinin ana argümanı bu değil. Özetle tüm kavga biz muhafazakarız ve muhafazakar değerleri temsil ediyoruz diye bizim gibi düşünmeyen diğerleri (aslında dar bir grubu hedef alsalar da bu söylemleri ile kendileri dışındaki herkesi tarif ediyorlar, yazarları ve onlara oy veren okuyucuları da) bizim Hugo Ödüllerini almamıza izin vermiyorlar. Yapılan haksızlık. Biz de bu haksızlığa son vermek için, çok da haklı ve doğru yöntem olan blok liste ile cevap veririz diyorlar.

Pazartesi, Nisan 06, 2015

Kış Rüzgarları geleyazdı

Kış Rüzgarları/Winds of Winter G.R.R. Martin'in dört gözle, sabırsızlıkla ve tedirginlikle beklenen son romanı. Taht Oyunları adı verilen Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin altıncı ve sondan bir önceki kitabı olarak şimdiye kadar okurken ve izlerken aklımıza takılan pek çok sorunun cevabını, en azından önemli bir kısmının, bulabileceğimizi umduğumuz kitap. Aynı şekilde Martin'in sorulmasından hiç haz etmediği, aceleye getirmediği, tadına vararak, suyunu çıkartarak yazdığı kitap. Yazar serinin yedinci kitap ile son bulacağı konusunda ısrarlı olduğu için sona bir adım kalacak bu kitap ile. Çabuk yazmasını pek insan gibi ben de diliyorum. Gelin görün ki bu konularda net mesajları da var Martin'in :) Kızdırmaya gelmez. 

Ama Martin bizi kızdırmayı seviyor. Herkesin altıncı kitabı beklediğini bildiği halde Ekim ayında Targaryen dönemini anlatan bir kitap çıkartıyor. Adı da Yedi Krallığın Şövalyesi. Kitap resimli ayrıca. Bir çocuk kitabı olma ihtimali var. Bence daha çok bizi kandırıyor.

Bizi kandırırken de ağzımıza bir parmak bal sürmeyi ihmal etmiyor. Yazmakta rahvan davrandığı Kış Rüzgarlı kitabından bir bölümü de sitesinden paylaşmış. Bu bölüm Alayne hakkında. Kim olduğu konusunda bilmeyenlerin tadını kaçırmamak için fazla yorum yapmayacağım. Ancak kendisinin davranışları yüzünden ölmesini beklediğim fakat Martin'in bize eziyet olsun diye hayatta tuttuğu biri. Aşağıdaki bağlantıdan bu bölümü okuyabilirsiniz. Afiyet olsun.

Cumartesi, Ağustos 09, 2014

Hiçbir şey bilmiyorsun Jon Kar

Jon Snow ya da Jon Kar (Türkçe çevirisini okumadım) Taht Oyunlarında şimdiye kadar hayatta kalan karakterlerden biri ya da öyle gözüküyor. Konu karakter katili G.R.R. Martin olunca hiç bir şey belli olmadığı gibi Jon Snow'un cehaleti bizim için de geçerli. Hiçbir şey bilmiyoruz. Somn dönemde duyduğum ama erdemlerimden biri olarak kulak tıkadığım bir teori vardı. Ancak bu teoriden kaçmam mümkün olmadı. Konuyu uzatıyorum çünkü henüz kitabı okumamış ya da çok az okumuş olanlar için, tabi ki dizi için de geçerli, veyahut kitapların geleceği hakkında bilgi/fikir edinmek istemeyenler için top çeviriyorum. Eğer Jon Snow ile ilgili bu teoriyi öğrenmek istemiyorsanız bu satırdan sonrasını okumayın. 

Cumartesi, Ağustos 02, 2014

GRR Martin'den okuyucularına mesaj


Martin bizi seviyor
Bir çoğumuz dizisi ile olsun kitabı ile olsun G.R.R. Martin'in Taht Oyunları serisinin sonu bekliyor, merak ediyor aşeriyor. Sonuna kadar karakterlerin sayısı yetecek mi? Yoksa hepsi ölecek mi? Bazı karakterler kayrılmaya devam edilecek? En sonunda kim galebe çalacak? Duvarın imar izni var mı? Yoksa zamanında Gece Bekçileri üzerinden rant için mi kullanılmış? Daenerys kimle evlenecek? Tyrion başına gelmeyen kaldı mı? Ve daha nice sorular bizi bizden alıyor. Fakat gelin görün ki hepsinden daha önemli bir soru var. Martin tüm bu yavaşlığı ve rahatlığı içerisinde bu kitapların sonunu getirebilecek mi? Ne de olsa bir üçleme olarak başlayan seri teoride yedi kitaba ulaşmış durumda ve  Martin yedi kitap ile de son bulacağını iddia ediyor.

Martin geçenlerde bir İsviçre gazetesi olan Tages-Anzeiger'e verdiği görüntülü röportajda kendisinin Robert Jordan gibi kitapları bitirmeye ömrünün vefa etmeyeceğine dair iddialara yukarıda ifadesi ile cevap verdi. Hoş sonra bu duruşunun hayranlarına karşı olmadığını da ifade etse kendisinin sıkıştırılmaktan pek hoşlanmadığını biliyoruz. Ayrıca bu endişelerde haklılık payının olmadığını ifade etmek pek de doğru olmaz. Ne de olsa Martin 60 yaşında ve obezitenin kalp sorunlarına yol açmasının pek yaygın olduğu bir ülkede yaşıyor. Umarım sonunda hepimiz mutlu sona kavuşuruz.

The Guardian'dan

Çarşamba, Temmuz 09, 2014

Taht Oyunları yedinci kitap ile son bulacakmış!

Uzun yıllardır fantastik kitaplar okuyorum. Hatta o kadar uzun zamandır okuyorum ki artık okumamaya çalışıyorum. Lise ve üniversite yıllarında okuduğum, ağırlıklı olarak TSR'nin romanlarından oluşan, kitaplardan bir miktar metal yorgunluğu ya da kabak tadı gelmişti. Arada inatla okuyup bitirdiğim Zaman Çarkı serisini saymazsak bir kaç yıl hiç fantezi kitabı okumadım. Ta ki bir gün Eralp'in tavsiyesine uyup okumaya başladığım Joe Abercrombie'ın The First Law kitaplarına kadar. Burada uzun uzun yazıp sizi yormayacağım ama kitaplar bir çok eksik ve gediğine rağmen beni sardı çünkü sorunlu karakterlerle dolu idiler. Hata yapıyorlar, hırslarına yeniliyorlardı. Neredeyse sırf bu yüzden inatla üç kitabı da okudum.

Çarşamba, Mayıs 14, 2014

Taht Oyunları ekrana taşınırken değişiyor mu?

Taht Oyunları son dönemde giderek daha çok takip edilen ve izlenen bir dizi. Bunda G.R.R. Martin'in öykü anlatımı, Westeros'un puslu ortamı ve HBO'nun diziye verdiği önem ile yaptığı yatırımın etkisi var. Ayrıca kitapların ekrana uyarlanış biçimi, alınan, çıkartılan ve eklenen bölümler de bu başarıda pay sahibi. Başta Yüzüklerin efendisi olmak üzere pek çok kitabın televizyona ya da beyaz perdeye uyarlanması üzerine ne kadar huysuzluk yaptığımı arkadaşlarım yakinen biliyorlar ve hatta bilmekten dolayı bir usanç ve pişmanlık içerisindeler dersem çok da abartmış olmam. Özellikle belirli kitapların görüntüye taşınırken yönetmenin hayal gücü ve çapı ile sınırlı kalmaları, kafasına göre ya da izlenme kaygısı (tamamen duygusal) ile yapmış oldukları değişiklikler beni bir hayli hoşnutsuz kılıyor. Bu düşüncelerimi de dile getirmekten, hem de birden çok defa, hiç çekinmiyor ve usanmıyorum.

Ancak konu Taht Oyunları olduğunda her nedense garip bir sakinliğe bürünmekteyim. Açıkcası nedenini çok da bilmiyorum. Tabi ki bu durumun yaşımın getirdiği olgunluktan olduğunu düşünmüyorum. Sanırım Taht Oyunlarında beni çeken öykü ve anlatım tarzından çok Martin'in kişi ve olaylara yaklaşımı. Karakterleri bütün yalınlığı ve eksiklikleri ile ortaya sermesi beni cezbediyor. Aynı şekilde olay örgüsünde kahramanların! zor, hatta imkansız durumlarda mucizevi bir şekilde kurtulmaları, zorlukları aşmaları bu kitapta yok. Hatta tam tersine acayip çuvallıyorlar. Stark ailesi bunun en belirgin kanıtı. 


Çarşamba, Şubat 19, 2014

Taht Oyunları 4. Sezon geliyor

Bahar geliyor ve baharla da Taht Oyunlarının yeni sezonu geliyor. Aslında 4. kitap benim için ve pek çok okuyan tanıdığım için serinin en sıkıcı kitaplarında biri. Hatta ve hatta G.R.R. Martin bundan 5. kitabın başında biraz bahsediyor. Aslında bu biraz da yazarın bu kitapta kullandığı karakter tercihlerinden kaynaklanıyor. Leblebi gibi karakterler ölünce yerine yenileri gerekiyor ve Martin en çok yeni karakteri bu kitapta bize tanıtıyor. Öyle olunca daha önce ölmemiş ve sırf bu yüzden gözümüze girmiş diğer karakterleri daha az okuyoruz. Tabi ki dizinin bu şekilde olacağına dair bir kural yok. Son sezonda kitaptan ufak sapmalar yapmaya başlamışlardı ve bu bence kitaptan televizyona geçiş açısında mantıklıydı. Bu nedenle bu sezonun illa ki kitap gibi olması şart değil. Tahminim çok daha tatmin edici olacağı yönünde. Dizinin de satması şart :)

Aşağıda sezonun son tanıtım görüntüleri ve 15 dakikalık bir sezon tanıtımı var. Burada kamera arkası görüntülerini, yeni karakterleri ve oyuncuların yorumlarını bulabilirsiniz. Az kaldı kış geliyor. Nisanda :)

Cumartesi, Ocak 19, 2013

Taht Oyunlarının yeni kitabından bir bölüm!


G.R.R. Martin Taht Oyunları serisinin yeni kitabı Winds of Winter/Kış Rüzgarları yazıyor. Bana göre biraz yavaşa yazıyor ama sabır bir erdemdir diyerek beklememiz gerekiyor.  Bu sırada Martin kitabın bir bölümünü sitesinden paylaştı. Dorne'lu Arianne ile bölümü aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz. Yeni kitabı bekleyenlerin ağzına bir miktar bal sürecektir. Kitabın Mayıs 2013'de çıkması bekleniyor.

http://www.georgerrmartin.com/if-sample.html

http://io9.com/5974512/grrm-has-a-new-winds-of-winter-preview-chapter-up

Pazartesi, Temmuz 23, 2012

G.R.R Martin ile Büyü ve İlim Üzerine

G.R.R. Martin kullandığı anlatım tarzı ve yarattığı karakterlere karşı olan acımasızlığı ile pek sevdiğim, pek takdir ettiğim yazarlardan da biridir. Zaten bunu Hitit Güneşi'nde bir şekilde belli etmişimdir. Martin ile Weird Tales dergisinin editörü Darell Schweitzer görüşmüş. Ne mi konuşmuşlar? Martin bilim, kurgu ve korkunun arasındaki farkı anlatmış. Fazlasını da siteden bulabilirsiniz.

Salı, Şubat 07, 2012

Taht Oyunları Sezon İki Yeni Tanırım


Taht Oyunlarının yeni sezonunun başlaması halen bir hayli zaman var. Bir Nisan şakası olarak aramıza dönecek. Arada görüntüler ve resimler yayınlanıyor ve gözüken o ki ilk sezon kadar etkileyici olacak. Bu sezon için yeni bir tanıtım filmi daha yayınlanmış.

Pazartesi, Ocak 30, 2012

İki Yazarın Sohbeti

Son yıllarda fantastik kurgu okuyabiliyorsam muhtemelen bu birazdan bahsedeceğim iki yazarın bunda önemli etkileri olmuştur. Aksi takdirde birbirini kopyalayan bir elf, bir cüce ve bir insan yola çıktıklar tarzı anlatım bana yetti. İllaki isimlerinin elf, cüce olması şart değil. İsimlerine ne derseniz deyin ama kendi fantastik dünyamı yarattım diyen herkesin yaptıkları nadiren Tolkien'den ayrışabiliyor.

Pazartesi, Ocak 23, 2012

Ruhunuzu Kurtarın, Taht Oyunları İzlemeyin


Christwire tutucu Amerikalı Hristiyanlar ile hafiften dalga geçen bir site. Özellikle de homofobik tutumları ve çocuk tacizleri üzerine gidiyor. Christwire bu sefer bunu yaparken Taht Oyunlarının ne kadr uygunsuz olduğundan dem vurmuş.

Perşembe, Ocak 12, 2012

Düşük Fantezi, Yüksek Fantezi, Herşeye Kan Sıçratan Fantezi


SF Signal’de, Den of Thieves, A Thief in the Night, and Honor Among Thieves kitaplarından oluşan Ancient Blades üçlemesinin yazarı David Chandler, fantezi edebiyatında son dönemlerde yaşana değişilik ve bunun altında yatan nedenler hakkında bir şeyler yazmış.

Çarşamba, Aralık 28, 2011

Taht Oyunları Sezon İki

Valla kış geliyor. İstanbul'da ve Ankara'da da kar var. Hatta ikisinin arasında daha beter kar var. Gece yolda bir an karların arasında mavi gözler gördüm sandım. Geyik bir yana Taht Oyunlarının ikinci sezonu için yeni bir video yayınlanmış. Huzurlarınızda Kralımız Joffrey. Önünde eğilin.


Cumartesi, Ekim 22, 2011

G. R. R. Martin Röportajı



The Sound of Young America adlı radyo ve podcast geçenlerde bugünlerin gözde isimlerinden G.R.R. Martin ile bir röportaj yapmış. Çok detaya girmeden ilgimi çeken kısımları özetleyeceğim. Daha detaylı okumak ya da indirip dinlemek isteyenler için adres buradadır.


http://www.maximumfun.org/sound-young-america/george-r-r-martin-author-song-ice-and-fire-series-interview-sound-young-america#transcript


Martin 16 yaşındayken The Avengers’ın mektup köşesine yazıp bir sayının diğerinden daha başarılı olduğunu söylemiş. Bu olayın önemi o zaman daha 16 yaşında olan Martin’in ölen karakterlere karşı olan ilgisi, çünkü o sayıda yeni bir karakter Wonder Man olay örgüsüne dahil olduğu gibi ölüyor. Martin bunun kalp burkan bir olay olduğunu söylese de kendisinde önemli bir yer ettiği aşikar. İlerleyen yıllarda Wonder Man’in geri dönmesi çok da hoşuna gitmemiş. Benzer olarak Tolkien’in yaptıklarını takdir etse de Gandalf’ın Khazad-Dum’un Köprüsünden sonra ölü kalmasını terci ettiğini belirtiyor.


Aynı şekilde o dönemde Stan Lee tarafından The Avengers’de yapılan ekip değişikliklerinin ve karakterler arasında oluşuna sürtüşmelerinin de kendisi üzerinde etki ettiğini anlatıyor Martin.


Konu Tolkien’e ve Martin’in yaratmış olduğu ama kimsenin fantezilerini süslemeyen ikincil evrene geldiğinde Martin yorumların birazcık sertleştiriyor. Benim kesinlikle katıldığım üzere, orta çağı temel alan diğer fantezi yazarların olaya yanlış yaklaştıklarını ve yarattıkları evrenlerinin bir Ortaçağ Disneyland kıvamında olduğunu ve kast sistemini tamamen yanlış algıladıklarını belirtiyor.


Kitaplarda kullandığı inanç sistemlerini, özellikle de Yedi İnancını orta çağ Katolik Kilisesinden esinlenerek yarattığını söylüyor. Kutsal Üçleme yerine biraz daha büyükçe bir rakam kullanarak Yedileri kullanmış.


Velhasıl Martin son dönemlerde zevkle okuduğum yazarlardan. Özellikle de uzun süredir okumadığım fantezi romanlarını bana tekrar okutmaya başladı. Kuşkusuz bunun en önemli nedeni kendisinin yukarıda açıkladığı gibi olaylara ve karakterlere karşı olan gerçekçi yaklaşımı. Biraz safça da olsa, Robert Jordan’dan ders almadan, serinin son iki kitabını beklemekteyim.

Pazar, Eylül 04, 2011

Taht Oyunlarına Feminist Bir Eleştiri ve Eleştirinin Feminist Eleştirisi

G.R.R. Martin'in bu sene HBO tarafında, bana göre gayet başarı ile, diziye çekilen Buz ve Ateşin Şarkısı serisi hakkında Sady Doyle adlı hanımefendi, kitapların ve de dizinin, içerdiği kadınlara karşı haksız ve acımasız yaklaşım konusunda bir eleştiri yazmış. Yazıda Doyle, Martin'e ve kitaplara giydirmekle kalmayıp, bilim kurgu fantezi sevenlerin takip ettikleri yazarlar, kitaplar ve filmler konusundaki fanatizmine de dem vurararak eleştireye kapalı olduklarını, hatta olaylara gayet çocukca yaklaştıklarını beyan etmiş. Nerdler (Türkçe karşılığını bulamıyorum, "inek" biraz yetersiz geliyor bana) için takip ettiklerini eleştirenlere gözü kapalı saldırdıklarını falan söylemiş. Bu konudaki fikrine bir şey diyemiyeceğim çünkü konu hakkında pek de bilgim yok. Amma velakin kendisi fanatizmden bahsederken Martin'in kitaplarını yakma arzusunu da eklemeyi ihmal etmemiş. Kendisinin Martin hakkındaki kanaati "tüyler ürpetici" olduğu yönünde.

Peki neden Martin'e karşı bu kadar muhabbeti var derseniz, nedenini kitaplarda kadınlara karşı takınılan tavırlar ve başlarına gelenler olduğunu söyleyip, Martin'in ırkçı ve cinsiyet ayrımcısı olduğunu eklemiş. Yazısının tamamını okumadım çünkü kitap kitap yapılanları yazmış. Halen üçüncü kitaba başlamadığım için ilk iki kitap hakkında yazdıklarına kadar okudum. Velhasıl Martin'in özel hayatı hakkında çok fazla bir şey bilmiyorum. Kadınlara karşı olan tutumunu ya da beyazlara karşı yaklaşımını mesela. Kitaplarda yaşanılanların acımasız, vahşice ve rahatsız edici olduğuna ben de katılıyorum. Ancak bunlardan dolayı Martin'i ve dahası okurlarını linçe kalkışmak bana komik geliyor. Ayrıca Martin hakkında beğendim bir nokta da budur: karakterlerine karşı acımasız olması ve gerçekciliği. Ölen ölüyor.

Medeniyetin ortaçağa anca ulaşmış olduğu, bir çok yerde durup dururken ölmenin gayet kolay ve alışıldık olduğu, havada ejderhaların uçuştuğu, ensestin soylu ailelerde doğal karşılandığı, büyünün kol gezdiği ve hatta büyü için insan kurban edildiği bir ortamda, Doyle'un eleştirileri bana boş ve garip geliyor.

Feminist teoriden anlamam. Yaptığım yorumlar ayrımcı da olabilir. Farklı ve benden daha bilgili bir hanımefendinin de Doyle'un eleştirisi hakkındaki eleştirisi mevcut. İkisini de okuyup kararı siz verin. Ancak kurgu metinlerin içeriği hakkında böylesi abartılı ve kesin eleştiriler yapmak bana yersiz geliyor. Eğer bu kadar rahatsız olunuyorsa okumazsınız olur biter. Saygılarımla.

http://tigerbeatdown.com/2011/08/26/enter-ye-myne-mystic-world-of-gayng-raype-what-the-r-stands-for-in-george-r-r-martin/

http://thinkprogress.org/alyssa/2011/08/29/305723/feminist-media-criticism-george-r-r-martins-a-song-of-ice-and-fire-and-that-sady-doyle-piece/


Cuma, Temmuz 15, 2011

A Game of Thrones - Genesis / That Oyunları - Yaratılış



Dizinin elde ettiği başarıdan olsa gerek Taht Oyunlarının şimdide oyunu yapılıyor. Oyunu Cyanide Studio geliştiriyor. A Game of Thrones - Genesis adıyla çıkacak oyun strateji tarzında. Westeros'da ilk kitaba kadar olan tarihi içerek oyun -750 ile 299 yılları arasında geçiyor.

Kazanmak için her yol mübah gibi yorum yapmışlar. Bana gayet normal geldi :) Ne yalan söyleyeyim pek gözüm tutmadı. Ama oynamadan da bilinmez. Hadi bahalım buyrun oyuna. Aman dikkat kış geliyor!