Michael Moorcock severiz. Ancak her Moorcock romanı aynı kalitede değil. Bunu hangi sahaftan aldıysam hatırlamıyorum ama birkaç kuruşa aldığım Barbarians of Mars romanında açıkça görebiliyoruz. Esasında biraz geri salıp baştan alayım.
Kitabın adı, Barbarians of Mars... Veya Masters of the Pit. Yazarı Moorcock, veya Edward P. Bradbury. Yani anlayacağınız Moorcock'un 1960'larda haldır huldur Elric cart curt yazarken araya sıkıştırdığı 158 sayfa uzunluğunda bir hikayecik. Anladığım kadarıyla New Worlds dergisine yazmış, zaten kendisi derginin ana insanlarından birisi olduğundan 1930'larda Campbell'in Heinlein'e yaptırdığı gibi farklı isim kullanarak yazmış.
Barbarians of Mars, bir serinin üçüncü kitabı. Diğer iki kitabı okumamış olmama rağmen hiç de gereği yok okumaya bu kitabı anlamak için: Bu kısa eser, Burroughs tadında fantastik bir hikayeden öte bir şey değil. Homage diyebilirsiniz ama o da değil. Zeplinlerle kırmızı gezegenin orasından burasına yolculuk yapıp her 10 kilometrede bir ekolojiden alakasız bir ırkla karşılaşıp yarısını öldürüp geri kalanını dost ilan ederek kahramanımız Michael Kane herhangi bir plot peşinde koşmuyor.
Devamı çizgiden sonra...