Totiş’imin (Totoro, Totoş) dün
keyifsiz olması beni oldukça üzmüştü. Hatta
gece yarısı açık bir veteriner bulsaydık götürecektik. Neyse ki buna gerek
kalmadı. Bugün keyfi yerinde. Hatta ben yazımı yazarken kucağımda torlayıp
duruyor. Balkonda kelebeklerin ve sineklerin peşinde bile koşturdu bugün.
Sanırım sıcak havadan rahatsız oldu. Onu, geçen yılın Haziran ayında bir sabah
işe giderken kapımın önünde meraklı gözlerle bana bakar bir halde bulmuştum. Birkaç haftalıktı sanırım. Bir süre
bahçede büyüttüm. Havalar soğuyunca da eve aldım. Birkaç ayın sonunda isminin
Totoro olmasına karar verdim. Totoro günden güne Totoş (kimi arkadaşlarım bu
ismi çok komik buluyor) ve Totiş’e
dönüştü:) Onunla geçirdiğim şu kısa sürede kedilerin insanın aynası olduğu kanaatine
vardım. Siz stresliyseniz o da stresli, siz kızgınsanız o da size kızgın, siz
sevecenseniz o da sevecen ama her zaman ölçülü. Ayrıca kediyle yaşamanın beraberinde garip bir bağımlılık duygusu getirdiğini de düşünmekteyim. Kedi aşığı, çok sevdiğim rahmetli amcam doksan bir yıllık ömrünün ilk dokuz yılı hariç her zaman bir tekir kedi beslemişti. Köye
gittiğimiz zamanlarda, kedisinin kuyruğu havada amcamın peşinden ormana doğru
süzülüşü hep gözümün önündedir.