Son yıllarda filmlerin tekrar çekilmesi pek bir revaçta. Belki de Holywood için bir deniz tükendi durumu da olabilir, ancak tam nedeni bilmiyorum. Bu yeniden çekilen filmler yavaştan bizim yaşımızı da ortaya çıkarmaya başladı. Sinemada seyrettiğim filmlerin yeniden çekileceğini duymak garip bir hissiyat yaratıyor bende. En son yeniden çekilmek üzere üzerinde çalışılan film Uzaygemisi Askerleri (Starship Troopers).
Adı gayet garip olan sinema sitesi Vulture’a göre Sony Pictures’ın Paul Verhoeven’ın 1997 yılı mahsülü filminin yeniden çekilmesi için çalışmalara başlamış. Thor ve X-Men: First Class’ın senaryo yazarlarına yeni filmi yazma işi verilmiş. Bakalım bu hareketlenmenin sonu neye varıcak. Ancak ilk filmdeki ekibin bir kez daha bir araya gelme ihtimali yok. Bence oyunculardan daha önemli olarak Verhoeven’ın eklediği köşeli göndermeler ne olacak?
Robert A. Heinlein şüphesiz geçen yüzyılın çok önemli bilim kurgu yazarlarından. Ancak kendisinin politik görüşleri hakkındaki tartışmalar bir hayli çok. Uzaygemisi Askerleride içerik olarak bu tartışmaların göbeğinde yer alıyor. 1960 yılında Hugo ödülü alsa da roman ağır ırkçılık, faşistlik ve militarizm suçlamalarına maruz kaldı ve kalmaya devam ediyor. Bittabii bu iddialara abartlı, yersiz demek mümkün değil. Heinlein’ın bu konulardaki duruşu belli. Kendisi Micheal Moorcock gibi yazarlar da dahil olmak üzere ağır biçimde eleştirliyor.
İşte benim merakım da tam bu noktada başlıyor. Filmde inceden ya da açık açık eleştirilen Heinlein’ın tutumu yeni filmde ne olacak? Amerika’nın son yıllarda takınmış olduğu dış politikasına bağlı olarak kahraman askerler, hain, eciş bücüş düşmanları cansiperhane bir şekilde bozguna mı uğratacaklar? Yoksa Veroeven’ın yaptığı gibi vatan-millet-sakarya ile inceden dalga mı geçecek.
Robert A. Heinlein şüphesiz geçen yüzyılın çok önemli bilim kurgu yazarlarından. Ancak kendisinin politik görüşleri hakkındaki tartışmalar bir hayli çok. Uzaygemisi Askerleride içerik olarak bu tartışmaların göbeğinde yer alıyor. 1960 yılında Hugo ödülü alsa da roman ağır ırkçılık, faşistlik ve militarizm suçlamalarına maruz kaldı ve kalmaya devam ediyor. Bittabii bu iddialara abartlı, yersiz demek mümkün değil. Heinlein’ın bu konulardaki duruşu belli. Kendisi Micheal Moorcock gibi yazarlar da dahil olmak üzere ağır biçimde eleştirliyor.
İşte benim merakım da tam bu noktada başlıyor. Filmde inceden ya da açık açık eleştirilen Heinlein’ın tutumu yeni filmde ne olacak? Amerika’nın son yıllarda takınmış olduğu dış politikasına bağlı olarak kahraman askerler, hain, eciş bücüş düşmanları cansiperhane bir şekilde bozguna mı uğratacaklar? Yoksa Veroeven’ın yaptığı gibi vatan-millet-sakarya ile inceden dalga mı geçecek.
Haberin Kaynağı:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder