Pazartesi, Aralık 31, 2012

Harap Diyarların ortasında bir ışıma belirdi. Ne yapmak gerekir acep?


"Güneşin batması ile aysız bu gecede her yöne uzanan harap bozkır tamamen karanlığı büründü. Ne etrafı saran yer yer yıkılmış asfalt yollar, ne orada burada devrilmiş elektrik hatları ne de yolları takip eden viran binalar. Ancak tüm karanlığın ortasında tek bir yer halen seçilebiliyordu. Eskiden pek çok isimle anılsa da, ona uzanan tabelalarda ismi neon ışıklarla aydınlatılmış olsa da her şey gibi onun adı da artık geçmişte kalmıştı. Harap diyarların gezginleri ona yeni adlar vermişlerdi. Fosforlu Dilber, Işıltı Cehennemi, Karanlığın Ortasındaki Karanlık ya da en kısa ismi ile Işıma. 

Gezgin omuzna astığı paçavralara sarılı kesik namlulu Dul Bırakan çiftesini yavaşça yere bıraktı. Sırtındaki çantayı çıkartıp yere bıraktıktan sonra seri hareketlerle içerisinden kalın bir kumaşa sarılı bir cihaz çıkarttı. Üzerinde bir kaç düğme ve bir tane de konsol vardı. Konsolun üzerindeki tuşa basınca konsol hafif mavi bir ışıkla canlandı. Cihazın yanına takılı apartı eline alıp ileride parlayan efsanevi şehire doğru bir kaç saniye tuttu. Tutmasıyla cihazdan tıkırtılı sesler yükselmeye başladı ve konsolun üzerindeki rakamlar çıldırarak artmaya başladı.Gezgin cihazı yere hızla bırakıp, çantasını yan gözlerini karıştırmaya başladı.

TSR geri dönüyor


TSR muhtemelen pek çoğu için bir şey ifade etmeyen üç harften ibaret. Bizim gibi 90'lı yılların başından itibaren gençliklerini masa başlarında bilgisayar bile olmadan heba edenler için ise çok şey ifade ediyor. TSR Gary Gygax tarafından kurulan bildiğimiz, sevdiğimiz Dungeons & Dragons'u yaratan ve büyüten şirket. Daha sonra çeşitli finansal zorluklar ve genişleme hayalleri ile çalkantılı günler geçirdi ve en sonunda klasik bir birleşme devralma operasyonu ile kart oyunları ile zengin olmuş olan Wizards of the Coast tarafından satın alındı. Velhasıl TSR ve D&D/AD&D şirketin son yıllarında bana göre hatalı olan kararlar sonucunda eski ruhunu ve popülerliğini kaybetmişti. Şimdi eskinin Dragon Magazine tayfası, rahmetli Gygax'in oğulları ve eski tayfası ile tekrardan kuruldu ve ilk icraatı da Gygax Magazine adında masa üstü oyunları üzerine bir dergi çıkartmak oluyor. Eski ruhu yaşatacaklarını söylüyorlarmış. Benden çokan geçmiş olsa da bu çabayı görmek hoşuma gitti. Yolları açık olsun.


Pazar, Aralık 30, 2012

Kısa Film: Archetype


Archetype çatışma sırasında arızaya geçen ve beklenmedik davranışlar sergileyen savaş robotu RL7 hakkında. Geçmişini, ailesini hatırlayan robotun durumunu çözmek isteyen ordu onu sorguya alıyor. Tanınmış oyuncuların yer aldığı, yüksek kalitede CGI görüntülere sahip güzel bir kısa film. Güzel çekilmiş ve anlatılmış.

Cumartesi, Aralık 29, 2012

Neil Gaiman'dan sanatçılara 10 öneri


Neil Gaiman kuşkusuz son dönemin önemli bilim kurgu- fantezi yazarlarından. Hoş yazdıklarını hangi türe konulacağı da tam olarak net ama olsun. Aşağıda üniversitenin sanat dallarından mezun olan gençlere yaptığı konuşma ve onlara verdiği 10 öğüdün görüntüleri var. Sağ olsun open culture sitesi onları özetleyip metne de çevirmiş. Ama ben Türkçeye çevirmeye üşendiğim için aynen koyuyorum. Daha sonra da Gaiman'nın yönetmen olmak isteyen kıza verdiği öğüdü gösteren bir görüntü var ki söyledikleri pek hoşuma gitti. Der ki dışarıda dünyaya sizin gibi bakan başka bir siz yok. O yüzden hiç bir zaman yeterince yazar, yönetmen ve sanatçı olmayacak. Buyrunuz.

Basic Instructions ve Prometheus yorumu

Basic Instructions'un
deha dolu logosu

Alien serisine prequel (buna Türkçe bir laf bulunduysa benim haberim yok) olarak çekilen Prometheus filmi Hitit Güneşi grubunda genel olarak 'Meh' yorumu yaratmıştı. Hatta benim 'beklentisiz gidin, eğlenebilirsiniz' demem tepki almıştı bazılarından. Haliyle uzun bir yorum yazmaya bile üşenmiştik gerek görmeyerek.

Scott Meyer'in Basic Instructions adlı çok ders verici karikatür serisi bu film hakkında yeterince yorum yapmış bence.

Elinde 'bilgi' sopası, kafamıza vura vura bizlere hayatı bir şekilde idare edip günümüzü sağ sağlim geçirmemizi sağlamayı hedefleyen Scott'un çizgileri bana çok yardımcı olmuştur.



Perşembe, Aralık 27, 2012

Yeni teknoloji, tekrardan yapım ve anılarımıza saygı

Öncelikle şuna bir bakın.


Bir tarafta 1995 tarihinde çıkmış, senaryosu ve tekniğiyle animasyonda çığırlar atan Ghost In The Shell, öteki tarafta ise... Ne var emin değilim ama galiba birisi beynimi zitmekte, 4 sene öncesinden, 2008 yılından.

Ancak olay burda bitmiyor. Devamı da var...

Çarşamba, Aralık 26, 2012

Gerry Anderson (1929-2012)... Ve Uzay 1999!

Kötü haber.

Thunderbirds ve bir çok başka kukla-bilim-kurgu dizisini yaratan Gerry Anderson, 83 yaşında hastalığından hayatını kaybetmiş. İngiltere'de daha çok Thunderbirds ile meşhur olan (ufacık veletken anneannemler ve dedemlerin Kuzey İrlanda'daki evlerinde oturup televizyonda Thunderbirds izlediğimi çok net bir şekilde hatırlarım) Gerry'yi biz daha çok Uzay 1999'dan biliriz.

 Bu yüzden hemen sizleri oturup sadece iki sezon televizyonlarımıza gelen Uzay 1999'un ilk episodunu Youtube'den izlemeye davet ediyorum!

 

Her ne kadar Uzay 2099 olarak tekrar çekileceği 2012 Şubatında haber vermiş olsak da son durumunu bilemiyorum filmin ancak orjinali gibi olamaz.

Devamı da var...

Stalker (İz Sürücü)


Bir kez konuk! yazarımız Aynur Yalçınkaya bizlerle.


Birkaç gün önce internetten indirdiğim Einstein’ın “Yaşamla Yazışma” isimli kitabına şöyle bir göz gezdirirken Pascal’ın “Düşünceler” isimli eserinden alınan şu cümleler dikkatimi çekti.

“Ne beni kimin dünyaya getirdiğini, ne dünyanın ne olduğunu ne de kendimin kim olduğunu biliyorum; her konuda korkunç bir bilgisizlik içindeyim; yaşamımın ne olduğunu, duyularımın, ruhumun ne olduğunu, hatta kendi söylediklerimi düşünen, her şey ve kendisi üzerine kafa yoran ve kendisini diğer şeylerden daha iyi tanımayan o bölümün ne olduğunu bilmiyorum.

Salı, Aralık 25, 2012

Haftanın İkinci Resmi: Süpriz! Hobbit!

Nedense her taraf Hobbit bu hafta. Acaba hepimiz filmine gidip gaza mı geldik, ondan mıdır... Bilinmez! Fantazinin ustası Frank Frazetta kaleminden Hobbit ve Gollum çizimleri... Ayrıca John Howe'dan bir süpriz aşağıda!

Bilbo'su süper! Bütün resimlerin üstüne basınca kocaman oluyorlar. Daha çok Conan ve diğer fantazi çizimlerinden bildiğimiz Frazetta çizimleri çok hoş. Daha bir sürü var ama Hobbit'in bu faslına bir tek bunlar uyuyor. Yüzüklerin Efendisi çizimleri de hoş esasında. 



Frank öleli iki seneden fazla oldu ama anladığım kadarıyla oğlunun çizgilere el koyma maceraları hala devam ediyor.


Gollum ve Goblin kralı resimleri için zıplayın! Çünkü çok hoşlar.

Pazartesi, Aralık 24, 2012

Son Fevkalbeşer'den görüntüler


Herhalde artık benden duymaktan sıkılmıştınız ama yine söyleyeyim DC olsun Marvel olsun beni pek sarmıyor. Bu bağlamda Superman'ın yaklaşmakta olan yeni filmi de pek ilgimi çekmiyor. Hele sakallı oluşu ve garip kıyafeti beni iyice soğuttu diyebilirim. Ancak çok da anlamadığım çizgi kahraman hakkıda atıp tutmam da pek doğru olmaz. Buyrun siz karar verin.


Pazar, Aralık 23, 2012

Hitit Güneşi Epizort 67! Peter Jackson'dan Hobbit!

Banu, Hakan, Mert ve Özgür bir araya gelip Hobbit filmi hakkında bolca kuru sıkı atıyorlar!

Genel fikir: Güzeeelll!!!

Kayıt sırasında ufak tefek teknik sorunlar vardı, kayıtta tıkırtılar olarak kendisini gösteriyor, kusura bakmayın. Bir dahaki sefere daha kalitelisine söz veriyoruz.

MP3 olarak indirmek icin buraya gidiniz. Burdan dinlemek isterseniz hemen devamında.


Cumartesi, Aralık 22, 2012

Haftanın ses kaydı: The Hobbit!

Yanlış okumadınız!
Peter Jackson paraları döküp Yeni Zellanda'da ayakları kocaman Hobbitlerin filmlerini çekmeye başlamadan çok önce BBC tam bir kadro şeklinde radyo için adaptasyonunu yapmıştı.

90'ların başında kitabından sonra ilk dinlediğim şey de bu adaptasyonun kaset versiyonuydu ve hala en favorilerimdendir.

1968'de 8 yarım saatlik bölümler halinde yayınlanan bu olağanüstü adaptasyon umarım sizlerin hoşuna da gider. Toplamda neredeyse 4 saatlik süresiyle Peter Jackson'un filmleriyle yarışabilecek uzunlukta!

Zıplayın ve dinleyin derim...

Cuma, Aralık 21, 2012

Tık tık... Sesim geliyo mu?

Galiba Maya olayını yırttık gençler! Haydin, partiiii!!!!


Ne salaklar var ya bu dünyada...

(dipnot: Foto süper, kaynağını bulamadım, link için görürse lütfen haber versin hemen ekleyeyim, arkadaşa tebrikler, indirdiğim yer kim çekti bilmiyoz diyordu).

Haftanın Resmi: The Hobbit!

Bu hafta Hobbit sayesinde kafayı sıyırdık. Çeşitli Hobbit kapakları arasında galiba bu en favorim!


Şu andaki Hobbit kitabımın kapağı da bir bu kadar şirin ya. George Allen & Unwin Ltd'den 1972 kapağı. 


90'lardaki Hobbit'im şu anda Datça'da, haliyle onun fotosunu çekemiyorum ama sizlerin Hobbit kapaklarınızı beklerim. Özellikle farklı bir şeyler ise.

Bu arada demeden dayanamayacağım. The Silmarillion'un filmi çekildiğinde birinci baskı Silmarillion'umu gösteririm sizlere! Keh keh! Evil evil.. Plot plot...

Çarşamba, Aralık 19, 2012

İstim Dünyası

World of Steam, Kickstarter ile $75000 bütçe hedefleyip $116431 dolar toplamayı başarabilen bir proje. Eğer becerirlerse çok hoş tarzda, bölüm şeklinde yayınlanacak bir dizimiz olacak gibi!



İyi dost Çağlar Ata bana bunu çok önceden göndermiş ancak ben feysbuk'a ayda bir girdiğimden görmemişim. Aradan geçen zamanlarda proje için parayı toparlamayı başarmışlar. Heyecan. Kickstarter videoları gerçekten çok hoş. Umarım bütçe yeterli olur ve güzel ve başarılı bir şeyler başarırlar.

Burada gözüme çarpan başka ilginç bir şey var.


Salı, Aralık 18, 2012

Alan Moore ve tek desteklediği film: Jimmy's End

Alan Moore ilginç bir karakter.

Hollywood filmlerinden doğru dürüst bir para kazanmadığını, Watchmen için hiç bir para almadığını, devam filmlerinin çekilmesi olayından hoşlanmadığını bilmiyorsanız bile şu lafına hak vermemek mümkün mü?

'Every Hollywood film is a remake of a previous film… or a TV series everyone hated in the 1960s.' veya
'Bütün Hollywood filmleri daha önceki bir başka filminin... ya da 1960'larda herkesin nefret ettiği bir tekrar cevirimi.'

Ancak Alan Moore'un tümüyle arkasında olduğu bir film var: Jimmy's End. Hemen de aşağıda çünkü izlemesi bedava!

Pazar, Aralık 16, 2012

Çuf çuf metro

The Guardian'dan Sarah Leenin çektiği çufçuf!
Londra Metrosu 150'nci yılını kutlamakta. Bu kutlama amacıyla arkadaşlar 'geçmişi anacaksak doğru düzgün analım' diyerek müzelerindeki eski bir metro çeken lokomotifi restore edip dünyanın ilk metro hatlarından olan Bakerloo hattında dolaştırmış.

Dahası, çektiği de Viktorya çağından orjinal metro arabaları! Orda olmayı nasıl isterdim.

O kadarla da bitmiyor, arabalar gaz ile aydınlatılıyor, hiç bir yerde elektrik yok. İlk başta lokomotifi ve arabaları modern elektrikli bir araba ile çekelim denmiş ancak Transport for London tabiri verilen Londra'nın EGO'cuları 'erken gelen oturur'dan çok 'yapacaksan tam yapacaksın ulayn' mantığıyla girişmiş olaya ve herşeyi gerçeğine uygun yapmışlar.

İlk deneme yolculuğu sabahın köründe yapılmış, yine de arızalar oluşmuş ancak sonunda dünyanın ilk metro hattının yolculuğunu tekrarlayabilmişler Paddington istasyonundan Farringdon'a kadar giderek.

Ocakta yapılacak yolculuklar için yolculuk başına £180 olan biletlerin hepsi bitmiş. Hitit Güneşi'nin bütçesi zaten yetmez ona ama isterdim olmayı orada mikrofonla!

Ayrıntıları The Guardian'dan okuyabilirsiniz. 

Mamoru Oshii'den Assault Girl


Ghost in the Shell'in yönetmeni Mamoru Oshii'den bol aksiyonlu kısa film Assault Girl. Atmosferden atlayan mechalarla, kumuların içerisinde kıpraşan solucanlarla klasik bir anime anlatımı ile bir kısa film.

Cumartesi, Aralık 15, 2012

Buz kesmiş dağların ardında


Sonunda bugün Hobbit'e gittik. Aramızdan eser miktarda seyreden çıkınca tez zamanda podcast edip sizlerle paylaşacağız. Ancak bugün filmin gazı ile cüce türküsü Buz Kesmiş Dağların Ardında'yı paylaşalım dedik. Hem orkestralı versiyonu hem de gitar eşliğinde tüm sözleri olan versiyonu var. Haydi maceraya!




Far over the misty mountains cold
To dungeons deep and caverns old
We must away ere break of day
To seek the pale enchanted gold.
The dwarves of yore made mightly spells,
While hammers fell like ringing bells
In places deep, where dark things sleep,
In hollow halls beneath the fells.

For ancient king and elvish lord
There many a gleaming golden hoard
They shaped and wrought, and light they caught
To hide in gems on hilt of sward.
On silver necklaces they strung
The flowering stars, on crowns they hung
The dragon-fire, in twisted wire
They meshed the light of moon and sun.
Far over the misty mountains cold
To dungeouns deep and caverns old
We must away, ere break of day,
To claim our long-forgotten gold.

Goblets they carved there for themselves
And harps of gold; where no man delves
There lay they long, and many a song
Was sung unheard by men or elves.
The pines were roaring on the height,
(The pines were roaring on the height)
The winds were moaning in the night,
The fire was red, it flaming spread;
(The fire was red, it flaming spread)
The trees like torches blazed with light.
The bells were ringing in the dale
(The bells were ringing in the dale)
And men looked up with faces pale;
The dragon's ire more fierce than fire
(The dragon's ire more fierce than fire)
Laid low their towers and houses frail.

The mountain smoked beneath the moon;
(The mountain smoked beneath the moon)
The dwarves, they heard the tramp of doom.
They fled their hall to dying fall
(They fled their hall to dying fall)
Beneath his feet, beneath the moon.

Far over the misty mountains grim
To dungeons deep and caverns dim
We must away, ere break of day,
To win our harps and gold from him!

The pines were roaring on the height,
(The pines were roaring on the height)
The winds were moaning in the night,
The fire was red, it flaming spread;
(The fire was red, it flaming spread)
The trees like torches blazed with light.
The bells were ringing in the dale
(The bells were ringing in the dale)
And men looked up with faces pale;
The dragon's ire more fierce than fire
(The dragon's ire more fierce than fire)
Laid low their towers and houses frail.

Cuma, Aralık 14, 2012

Ten Ten'in devamı geliyor


Çocukluğumuzun çizgi roman, çizgi film kahramanlarından Ten Ten'in bir hayli sıkı bir kadro ile çekilen filmi bir hayli başarılı olmuştu. Hobbit ile uğraşan Peter Jackson seriyi bitirdikten sonra yenibir Ten Ten filmi için şimdiden çalışmalara başlamış. 2015'de gösterime girmesi beklenen film komik saçlı kahramanın Güneşin Esirleri adlı kitabı baz alınarak yazılıyor. İlk filmdeki başarılı çalışmadan sonra çıta biraz yükseldi. Umarım daha da iyi bir iş çıkarırlar. Aşağıda öykünün 1969 yılındaki çizgi filmi var.

Haftanın Resmi

Uzay gemilerimizi tanıyalım. Ama bir SDF-1 ya da Valkyrie yok.


http://updates.io9.com/post/35009613078/do-you-know-your-sci-fi-spaceship-abcs-head-over

Perşembe, Aralık 13, 2012

Antik İskandinavya'da savaş törenleri


Alkollü içecekler insanlık tarihinde çok eskilere giden bir gelenek, törensel bir uygulama ve hatta dini bir motiftir. Bir çok kültür çeşitli çap ve ebatlarda, birbirinden değişik muhteviyatlar ile içki tüketmiş, tüketimini özendirmiştir. Konunu ahlaki ve sıhhi boyutunu bu noktada göz ardı ederek arkeolojik ve sosyolojik bir açıdan bakmak gerekirse yukarıda görmüş olduğunuz antik miğfer geçenlerde Oslo yakınlarındaki bir savaşçı (berserker) mezarından çıkarılmış. Bu parça İskandinav savaşçılarının muharebeler öncesindeki ne tür törenler yaptıklarını ya da alışkanlıklarına ışık tutuyor. Savaşçılar Japonya'da yapılan çay törenine benzer bir ritüel içerisinde bira tüketimi ardından gerek moral gerek kalori biriktiren İskandinav yiğitleri yüklerini alarak tahripkar bir havada rakiplerinin üzerine atılıyorlarmış. Bu bulgudaki önemli noktalardan biri ise tüketimi hızlandırma için kullanılan fizik prensipleri. Antik çağda böyle bir bilgi akla dünya dışı varlıkları düşündürmüyor da değil hani. Afiyet olsun.


Zeka özürlüler için yürüyen ölü rehberi


Bugünler karanlık günler tabii. Sokaklarda yürüyen ölülerin fink attığı bu korkunç ortamda bu illetten uzak durmak gerek. Bittabi insanın kendini koruyabilmesi için bilmesi, öğrenmesi şart. Bileceksin ki kendini bu acayip garabetten sakınabilesin. İşte bu noktada bizlere destek olmak için kendini insan evlatlarının eğitimine adamış bilim sitesi TED-Ed iki bölümlük bir eğitim programı hazırlamışlar. Yürüyen ölülerin beyin fonksiyonları nelerdir? Bu beyinler nasıl işler? vs vs. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp. 

Çarşamba, Aralık 12, 2012

Hitit Güneşi Öyküleri Epizort 6! Cin Nişanlın Bekliyor Seni!

Ünlü bir yazardan bir cin öyküsü. Latife Tekin yazdi, Neslihan Kesal okudu.

(Eralp Tezcan da introladı çünkü salak podcast editorunuz Çin Nişanlın diye tutturdu durdu kayıt üstüne kayıt!)

Bir başka ihtimal var o da ölmek mi dersin

Yirmialtı yönetmen oturmuş, üşenmemiş, uğraşmamış, didinmiş latin alfabesindeki yirmialtı harf için ölüm hikayeleri oluşturmuş, bir de bunlar filme çekmiş. Niye bilemiyorum ama bu bana bir hastalıklı geldi. aslında bu blogda yazanların ortalamasına bakarsak herhangi bir kişiye hastalıklı dememiz pek adil sayılmasa da "Tokyo Gore Police" gibi bir film çeken bir bünyenin benim standartlarımda bile normal olması bir hayli zor. Her neyse bu uzun yönetmen listesine sahip Ölüm'ün ABC'si filminde kimler yok ki. Tokyo Gore Police ve Machine Girl'ün yönetmeni Yoshihiro Nishimura, (evet ruh hastası dediğim bu kişi) Meatball Machine'i çeken Yudai Yamaguchi, (izlemedim ama bu da normal olamaz) Doghouse'un yönetmeni Jake West, Nickelodion'a tek kare animasyon çeken Jon Schnepp (sanırım en tehlikelisi bu). Liste böylece uzayıp gidiyor. Film 31 Ocak 2013'de festivallerde gösterime girecek. Talebe göre de Mart 20132de sinemalara gelebilir. Talep tabi ki bu noktada tartışmalı bir durum. Her neyse buyrunuz kan, revan, dehşet ve intikam içerisindeki temaşaya. Elbet her canlı ölümü tadacaktır. Tek sorun tadının neye benzediğini bir bilsek.

Salı, Aralık 11, 2012

Miğferdibi'nde neler olmuş neler


Bugün biraz Tolkien günü oldu. sanırım Hobbit'in filminin yaklaşmasının da etkisi var. Brotherhood Workshop tek kare canlandırma ile Yüzüklerin Efendisi'nin legolu görüntülerini yapmış. Orlando Bloom'u oldum olası sevemedim. Sevmek de zorunda değilim ama Miğferdibinde sörf yapan bir elf görüntüsünü halen zihnimden atamadım. Bu gençler Bloom'u bu görüntülerde çok güzel yansıtmış. Aşağıda bir de Moria'ın karanlık dehlizlerinin neşeli sahipleri hakkında bir görüntü daha var. 

Hobbit'en yeni görüntüler


Peter Jackson Hobbit'i üç film olarak çekiyor. İlk film bildiğiniz üzere haftaya vizyona giriyor. İkinci filmin görüntüleri ise yayınlanmaya başladı. Ne yalan söyleyeyim huysuzun teki olarak şimdiden filmleri beğenmemeye şartlanmış olsam da bu görüntüler beni bile heyecanlandırdı. Ancak beklentimi düşük tutmakta fayda var. En azından Yüzükleri Efendisinin filmleri gelirken kitapları bir kez daha okuyup burası böyle ukalalığı yapmıştım. Okumadığıma göre bu sefer daha olumlu bir sonuç çıkabilir. 

Pazartesi, Aralık 10, 2012

Metallica - All Nightmare Long zombi cehennemine hoş geldiniz!

Metallica'nın 91'de çıkardığı albüm ile değişen tarzı o dönem pek hoşuma gitmemişti. Eski sert günlerine göre giderek hafiflemişlerdi. Ondan sonraki albümler ise bende büyük bir hayal kırıklığıdır. Bu nedenle grubun yeni albümlerini hiç bilmem. Geçenlerde Eralp sayesinde Metallica'ın All Nightmare Long şarkısının klbine denk geldim. Bunca yıl atlamış olmam ayıp. Derdim müziği değil belgesel tarzında çekilen sovyet zombili klibi. Bence çok başarılı olmuş.

Yağlı boya Tolkien


Ressam/çizer Donato Giancola bir hayli detaylı bir J.R.R. Tolkien yağlı boya resmi yapmış. Yazar hobbit kovuğunda piposu ile çalışırken önüne çizimler saçılmış. Kitaplığın rafları Tolkien'in çalışmaları ile dolu. Koltuktaki arma ise ayrı bir detay.

http://muddycolors.blogspot.com/2012/12/jrr-tolkien.html

Pazar, Aralık 09, 2012

The Human Division - John Scalzi: Yeni nesil yayıncılık???


Hitit Güneşi tayfasının sevdiği yazarlardan John Scalzi'nin son çalışması "The Human Divison" 15 Ocak'ta çıkıyor. Olaylar Scalzi'nin Yaşlı Adam'ın savaşı evreninde geçen öykülerden oluşuyor. Ancak bu sefer Scalzi ya da Tor farklı bir yöntem izlemişler. Her hafta serinin bir öyküsü elektronik kitap ve sesli kitap olarak yayınlanacak. Bu serinin şu anda basılı bir kitabı olmayacak. İlk öykü olan "B-Team"'i Amazon, Apple ve Barnes & Noble'dan edinmek mümkün.  Peki bu yayın neyin habericisi?

Kısa Film: Memorize


Bir gelecek düşünün ki yaptığınız, nerelere gittiğiniz, kiminle konuştuğunuzun takip edilmesinin ötesinde artık ne gördüğünüz de kayıt altına alınıyor. Amaç tabi ki suçu engellemek biz vatandaşların huzur içerisinde yaşamasını sağlamak. İşte böyle bir gelecekte insanlara takılmış olan bir çip buna imkan veriyor. İşbirliği tabi ki gönüllülük esasına dayanıyor. Ama zaten işbirliği yapmayacak birini düşünemiyorum. Ne yani bir de yardım etmeyip suçlulara mı destek olacaksınız? Yakında çipli kimlik kartlarına geçecek herkese selam olsun.

Cumartesi, Aralık 08, 2012

Star Trek - Into Darkness


J.J. Abrams'ın yeni Uzay Yolu filmi Mayıs 2013'de gösterime girecek. Filmin ilk görüntüleri yayınlandı. Uzay Yolu hayranı değilim. Küçükken Trt'de yayınlanan filmleri zevkle izlerdim. Sonra yaş biraz büyüyünce J. T. Kirk adlı kurgusal kişilik bende William Shatner'dan da olabilir alerji yaratmaya başladı. Shatner olmadan çekilen yeni film ise bendeki bu hissiyatı ne yazık ki pek değiştiremedi.


Kendi gemimi kendim yaptım, ışık hızına kendim atladım


Nashville, Tennessee'de bir grup Yıldız Savaşları hastası, hastası diyorum çünkü bir çabayı göstermek için normal olmamak gerekir, tam ölçekli bir Millenium Falcon yapma konusunda sebatla çalışıyorlar.  Bittiği zaman başta öğrenciler olmak üzere herkesin gezmesine açacak olan bu güzel insanların galaksideki en hızlı hurdayı inşaa etmelerine ne yazık ki daha bir kaç yıl var. Projeye katkıda bulunabilir, detayları projenin sitesinden öğrenebilirsiniz. Aşağıda BBC'nin haberini bulabilirsiniz. 

Cuma, Aralık 07, 2012

Solaris üzerine kısa bir inceleme

 
Konuk yazarımız, bizden daha çalışkan olduğu kesin, Aynur Yalçınkaya'dan Solaris üzerine bir yazı.

Kısa bir süre önce okuduğum, üzerine de Tarkovski’nin yönettiği versiyonunu seyrettiğim Stanislav Lem başyapıtı Solaris’ten bahsetmek istiyorum. (Soderberg versiyonunu seyretmek istemiyorum açıkçası. Tarkovski’nin damağımda bıraktığı Rus filmlerine özgü kasvetli ve buruk tadı bozmaya hiç niyetim yok.)

Haftanın Resmi

Deviantart'tan Dejan Jovanovic'in çizimi.



http://geektyrant.com/news/2012/12/1/prometheus-michelangelos-creation-of-adam-art.html

Perşembe, Aralık 06, 2012

Ray Bradbury belgeseli


1963 yılıda çekilen belgesel "Rad Bradbury: Stroy of a Writer"'da Bradbury hakkındaki bilgiler haricinde yazarın Dial DoubleZero adlı öyküsünün canlandırması da mevcut. 25 dakikalık belgesel aşağıda.

Çarşamba, Aralık 05, 2012

The Jewel in the Skull

The First Volume in The History of the Runestaff
Michael Moorcock
Granada Publishing, 1981

Michael Moorcock’un uzun süredir raflarda okunmayı bekleyen serisine sonunda başlayabilmenin verdiği ferahlıkla yazıyorum. Ayrıca Hakan’ın her defasında bende yoktur bu diyerek tekrar alması sonucunda bütün Hitit Güneşi ekibinin bu seriye sahip olması da ayrı bir fenomendir. Hakan’ın kütüphanesinin engin sonsuzluğunda gözlerden uzak bir köşede durması muhtemel diğer kopyaların olduğundan da şüphelenmekteyiz.

Salı, Aralık 04, 2012

Top, tüfeng olmadı kürek. Cadu öldürmek için ne gerekir?


Güney Afrika'daki The Animation School adlı çizim okulunun yaptıkları çizgi filmler youtube'da okulun kanalında yayınlanıyor. Aşağıda bu filmlerden Witch var. Öykü ve kurgu biraz klişe ama mücadele ve müzik güzel oturmuş. Çizgi film sevenlere.

Yoksa Miyazaki intihal mi yaptı?



Studio Ghibli'nin çizgi filmlerinin karakterlerinin gerçek hayattaki fotoğraflarını yapmışlar. Hepsi çok başarılı değil ama bir kaç tanesi bir hayli gerçekçi olmuş. Aşağıda bir kaç tane daha var.

Pazartesi, Aralık 03, 2012

Ve bir devir sona eriyor: A Memory of Light


Ve sonunda Zaman Çarkı'nında sonu gözüktü. Öyle ya da böyle ne kadar uzun olsa da, ne kadar kadınlar eteklerini biteviye düzeltse de, erkeklerin aklı karışsa da Zaman Çarkı'nın fantastik edebiyatta önemli bir yeri var. Merhum Robert Jordan'ın sonu gelmez gözüken serisinin son kitabı Brandon Sanderson'un eli ile  Ocak ayında çıkıyor. Amazon'da 8 Ocak'ta satışa sunulacak kitabın ciltlisini edinebilirsiniz.

http://www.amazon.com/Memory-Light-Wheel-Time/dp/0765325950

Geçmişten günümüze müptelaeden şekiller



Pek çoğumuz için bu geometrik şekil yani çok yüzlü cisim, polyhedron favori şekillerimizdendir. Kah bir kumarbaz heyecanı ile sallarken titredik, kah bir idam mahkumunun mahsunluğu ile masada zıplamasını seyrettik. Bu güzel yirmi yüzlü cisim pek çoğumuzun gençlik yıllarını masa başlarında heder etmesinin sembolüdür. 

Yukarıda gördüğünüz zar ise milattan önce 30 ile 340 yılları arasında Antik Mısır'ın da masa başının müptelası olduğunu kanıtlayan bir arkeolojik bulgu. Sanırım yüzyıllar içerisinde bazı şeyler hiç değişmiyor :)

Pazar, Aralık 02, 2012

Kısa Film: Seed


Seed Tyson Wade Johnston tarafından çekilen yabancı gezegen filmi. Arada zaman oyunları da var. her ne kadar çektikleri ortam bir hayli yabancı bir gezegen havası verse de kahramanımızın askeri kıyafetleri garip geldi bana. Yine de siz izleyip karar verin:

Cumartesi, Aralık 01, 2012

Huzurlarınızda devlerin korkulu rüyası Jack. (Peki hiç devleri düşünen oldu mu?)



Jack kendi halinde, çiftçilik ile uğraşan Kral'ın tebaasından basit insancık iken karşılaştığı devler ile hayatı değişir. Sınıf atlar bir dev avcısı, katili olarak diyardan diyara dolaşır. Acımadan devleri bir bir keser. Zırvaladığım kısım basitce Gal halk öyküsü "Jack the Giant Killer"'ı anlatıyor. Çok çeşitli sürümleri mevcut. sanırım biz daha çok fasulye sırıklı versiyonunu biliyoruz. Bildiğimi, sevdiğimiz Bryan Singer Jackleri bir araya getirerek "Jack the Giant Slayer" adı ile masalları bir çatı altında filme çekiyor.

Cuma, Kasım 30, 2012

Huysuzluğun dayanılmaz hafifliği

Disney'in Yıldız Savaşlarının haklarını alması üzerine yazarken Tacer'in bana ve Berk'e ithaf ettiği Zaytung haberini gördüm. Acı ama gerçek o benim. Huysuzum, uyarlamaları sevmiyorum, arkalarından atıp tutuyorum. Ayıla bayıla seyredip sonra da olmamış diyorum. Dedim, diyorum ve diyeceğim. "Kitabı daha iyiydi" Yaşasın huysuzluk :)

 
 

Ne olacak bu Yıldız Savaşlarının hali?


Disney'in Lucas Arts'dan Yıldız Savaşlarının haklarını satın alması ne yalan söyleyeyim hiç hoşuma gitmedi. Bunun bir kaç nedeni var. Birincisi Disney'in karıştığı her projenin sulanması ve klasik iyi/kötü ayrımları ile pazarlanması. İkincisi tüm öyküyü yaratan George Lucas'ın devreden çıkması. Diğer sebepler ise önemsiz mızıldanmalarımdan ibaret. Ancak Kansu'nun da daha önce ifade ettiği gibi Lucas'ın satması o kadar da kötü değil. Kendimi çürütmeye başlamak gerekirse Disney'in yaptığı işler her ne kadar halen 60'ları yansıtsa da ilk üç filmde gördüğümüz üzere Lucas da pek bu işte başarılı sayılmaz. bakınız Jar Jar Binks. Aynı şekilde giderek formu düşen Lucas'ın işin içinden çıkması belki de yeni bir kan olacak seriye. Sanırım olaya çocukluğumun efsanesini Disney kirletecek gibi değil de tekrar canlanacak gibi bakmakta fayda var. En azından ilk film çekilinceye kadar. O zaman gönül rahatlığı ile huysuzlanabilirim. Io9 gelecek seri için muhtemel beş konuyu yazmış. Aslına bakarsanız filme çekilebilecek çok konu var. Detaylar aşağıda:

Haftanın resmi: Manchu ve Bester

Manchu, Alfred Bester'in Stars My Destination (nam-ı diğer Tiger Tiger (Türkçe'ye hangi isimle çevrildiğini ben bilmiyorum)) romanından esinlenmiş... Ohhh...

Jaunt!!

Favori uzay gemisi blogum Concept Spaceships'ten arak, hatta Manchu'nun onlara özel olayı. Her ikisine de bu eser için teşekkür etmek dışında bir şey diyemiyorum. Bravo! (Ayrıca uzay gemileri sarı olmalı, 10 üstünden 10!)

Poster halini Bureu 21'den sipariş edebiliyormuşsunuz. Duvarda yeriniz varsa yakışır.

Çarşamba, Kasım 28, 2012

Kim ahtapot beslemek istemez ki?


Brian Kesinger Otto ve Victoria'nın istimpunk çizimlerini yapıyor. Otto Victoria'nın evcil ahtapotu. Konusu halen çözemesem de anlatım tarzı ve çizimler hoşuma gitti. Aşağıda bir kaç tane daha çizim var.

Salı, Kasım 27, 2012

Bilimkurgu ve Fantazyanın Zorlukları

Konuk yazarımız Aynur Yalçınkaya'nın yazısı:)
 
Hani bazen yazmayı, yazarak şu küflenmiş hayatınızdan bir anlam çıkartmayı, tüm bu anlamsızlıklar silsilesinden kaçıp yepyeni bir kurgu yaratmayı, büyüdükçe küçülen dünyanızı tekrar eski ihtişamlı günlerine kavuşturmayı delicesine bir arzuyla istersiniz. Sebep ne olursa olsun meşakkatli bir iştir yazmak. Hele de bilim kurgu ya da fantastik hikayeler yazmayı arzuluyorsanız daha da meşakkatli. Bir kere hitap ettiğiniz okuyucu kitlesi oldukça kısıtlıdır. Yazdıklarınızı okuttuğunuz arkadaş çevreniz bile gereksiz işlerle uğraştığınızı yarım ağızla ima ederek hevesinizi kursağınızda bırakıverir. Ayrıca, bu alanda eser verebilmek için hayal gücünüzün tüm sınırlarını zorlamanız gerekir amma tekdüzeliğin içinde her gün daha da yolunu kaybeden bir ademoğlu olarak bunu nasıl başaracağınız ayrı bir sorundur.

Pazartesi, Kasım 26, 2012

Tom Cruise: "Yassah Hemşerim!"

Belki bildiğiniz gibi, Oxford'da şimdi kapanmış bir ikinci el kitapçıdan kapıp çok eğlenerek okuduğum Hiroshi Sakurazaka'nın All You need is Kill! isimli Japon askeri-bilim kurgu romanını filmi çekilmekte. Başrolde de Tom Cruise! Bir sene filan önce şikayet etmiştik.

Tom Cruise ve tayfası tanklarını alıp film çekecek diye Londra'nın Trafalgar meydanı halka kapatılmış, turistlere sen git uzaktan seyret yapılmış!


"Yassah hemşerim, sen uzaktan dolaş gel!"

Londra'daki Türk sayısı artıyormuş. Yassaahhh!!

(ilk Gardiyan'da gördüm).

Kralım çok yaşa! Kralım çok yaşa!

Arnold'un Conan filmleri her ne kadar eski valinin ablak bakışlarına sahip olsa da az konuşması, duruşu, kadınları ile Conan'ın çizgi romanlarını bir hayli başarılı yansıtmıştı. İkinci film biraz gereksiz olsa da Jason Momoa'ın filmi yanında şaheser kalıyor. Kim ne derse desin çekik gözlü ve yardımsever kolej çocuğu bir Conan'ı kabullenemiyorum. Bence çok kötü bir filmdi. İsmi dışında Hiperborya ile de alakası yoktu. her neyse görünen o ki vali geri dönüyor.

Fevkalbeşer gölge oyunları


Superman'in pek çok çizgi filmi ve filmi yapıldı. Max Fleischer çizgi film tarihi için önemli isimlerden. Fleischer'in çizdiği Superman çizgi romanları Çelik Adam'ın ilk çizgi romanı idi. Warner Bros youtube üzerinden bu çizgi romanları yayınlamaya başladı. Aşağıda Superman adlı bir bölümü var. Huzurlarınızda mavi taytı ve kırmızı donu ile Fevkalbeşer!

Pazar, Kasım 25, 2012

Kara Şövalye kısa filmi: Arkham Rising


Kara Şövalye serisi bu sene çekilen son film ile sona erdi. Serinin en iyi filmi değildi. Ben ilk filmi hiç beğenmediğin için sanırım son filme biraz daha iyimser yaklaşıyorum. Ancak şurası bir gerçek ki Joker ile birlikte ikinci film çok etkileyici idi. Her neyse Tito Guillen Arkham Rising adlı bir kısa film çekmiş. Filmde Bane'in Arkham Akıl Hastanesi yaptığı ziyareti gösteriyor. Bane'in anarşik tarzını burada da görebiliyoruz. Tabi ki dikkat çekici noktalardan biri de hastanenin hastalarında biri. (Akıl hastanesi üzerine olan oyun bir hayli etkileyici bir atmosfere sahipti. Ne yazık ki bitiremedim.) Kısa film aşağıda: