Cumartesi, Ocak 31, 2015

Kafkaesk bir animasyon






Ernst Fischer’in “Franz Kafka” denemesini okumaya başladım dün. Geçen hafta gazetelerden birinin internet sayfasında Kafka animasyonu görmüş ve etkilenmiştim. Ardından da uzun zamandır elimde olan ama okumaya fırsat bulamadığım kitabı okumaya karar verdim. Denemenin İyi bir Kafka rehberi olduğunu düşünüyorum. Kafkaseverlere özellikle tavsiye ederim. Aşağıdaki Piotr Dumala’ya ait animasyon ise 1992 yılı yapımı. Kafka’nın günlüklerini esas alan animasyonun yönetmeni Dumala “destructive animations” olarak adlandırılan tekniği kullanarak bu filmi hazırlamış. Aslen bir heykeltıraş olan Dumala’nın tekniği gerçekten orijinal ve etkileyici.

Fischer denemesinde Kafka için şöyle diyor:

“Mistik bir nihilist, gerçeklerin ve aklın ötesinde kalan evrenin sözcüsü diye övülen ve ilence uğrayan Kafka, gerçekte daha çok bir mizah ustasıydı. Büyük peygamberler de çoğu kez birer mizah sanatçısıdırlar; mizah sanatçılarının arasından da peygamberlerin çıktığı görülmüştür. Kafka’nın fantastik mizah sanatı, geleceği peygamberlere özgü bir kehanet gücüyle somutlaştırmıştır.”

Bense yazımı Fischer'in bu tespitini destekleyen  bir Kafka  aforizmasıyla sonlandırmak istiyorum:

"Ölümün olduğu bu dünyada hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında"

Perşembe, Ocak 29, 2015

Puvaro ve Gri Hücreleri



Agatha Christie’nin ailesi, ölümsüz yazarın unutulmaz karakteri Hercule Poirot’yu polisiye roman yazarlarından Sophie Hannah’nın kalemine emanet etmiş. (Doğrusu Sophie Hannah’ın ismini de bu vesileyle duydum.) Ve hatta Hannah’ın Poirot’lu ilk romanı “Monogram Cinayetleri” Altın Kitaplar’dan Eylül ayında çıkmış.

Çarşamba, Ocak 28, 2015

Jüpiter'de Yaşam







MickMcDee orijinal çizimlere sahip, Almanya’dan bir  Deviantart kullanıcısı. Hayalgücünün de çizimlerinden aşağı kalır yanı yok doğrusu. Yukarıdaki “Jüpiterde Yaşam” ve aşağıdaki “Dünyadışı Manzaralar” ve “Dünyadışı Besin Zinciri” oldukça ilham verici çalışmalarından yalnızca birkaç tanesi.

Salı, Ocak 27, 2015

Stan Lee'den yeni çizgi roman



Ufak tefek çiziktirdiğim dönemlerde videolarından feyz aldığım Marvel’ın en ünlü kahramanlarının yaratıcısı, çizgi roman duayeni Stan Lee’nin  son çizgi romanı "The Zodiac Legacy" Ocak ayının 27’sinde yani bugün okuyucularla buluşacak. Hong Kong’a seyahat eden bir sekizinci sınıf öğrencisinin kendisine olağanüstü güçler kazandıran antik bir gizemle karşılaşması üzerine kurulu roman “ilgi çekici, mitolojik bir yolculuk” olarak nitelendiriliyor. Aşağıdaki linkte Entertainment Weekly’nin Stan Lee ile yaptığı, yeni çizgi romanı ve okuyucularının romandan beklentileri hakkındaki söyleşiden alıntılar bulabilirsiniz.


Pazar, Ocak 25, 2015

Hem bilim kurgu, hem fantastik, hem de komedi



Hem bilim kurgu, hem fantastik, hem de komedi bir ara da  olur mu demeyin. Gayet güzel olmuş. Başrollerini Tahmoh Penikett ve Erin Karpluk’un paylaştığı “The Portal” 2014 yılı Kanada yapımı, 11 dakika uzunluğunda bir film. Dragon Con Independent film Festivali'nde  fantezi dalında, Directors Guild Of Canada Awards’ta en iyi kısa film dalında ödüller alan  filmin  yönetmeni Jonathan Williams.  Kazandığı başarıdan sonra Independent Production Fund  filmi on altı bölümden oluşan “web series” haline dönüştürülmesi için destekleme kararı almış.

Iain M. Banks'in anısına

Uzaya roket atmak zor iş. Neredeyse uzaya kadar gönderdiğiniz ilk basamağı alıp dünyaya kontrollü geri indirip tekrar kullanmayı amaçlamak çok daha zor iş. O kadar zor ki, bunca yıldır herkesin aklında olmasına rağmen kimsenin yapmayı bile denemediği bir iş. Taa ki 21. yy'ın zengin uzay maceracısı Elon Musk'a gelene kadar. Bir Heinlein kitabından fırlamış gibi duran Musk, bunu ilk denemesinde neredeyse beceriyordu. Plan roketi Atlantik'te kendi kendini kontrol edip en korkunç fırtınada bile yerinden oynamayan bir robot gemi üstüne indirmek idi!
Ancak işler tam yolunda gitmedi. Roket uzayın sınırlarından aşağı doğru hedef iniş platformu olarak kullanılan gemiye doğru kendi kendine yönlendi, gemiyi buldu, yavaşladı, üstüne alçaldı, yavaş yavaş inerken işler aniden ters gitti. Roketi yönlendirmede kullanılan hidrolik sıvının son anda tükmenmesi sonunda ilk basamağın kontrolü kaybedildi, basamak gemiye hızla çarpınca Elon Musk'un dediği gibi 'Ani Hesapta Olmayan Parçalara Ayrılma' olayı gerçekleşti!
Hidrolik sıvısını 45 saniye daha çok dayanacak şekilde attıracak SpaceX ve Şubat ayındaki bir sonraki roket atışında tekrar deneyecekler. İşin ilginç yanı, roketin inmesi için kullanılan geminin çok hasar görmüş olmaması. Şu anda tamirde olan gemi hakkında Elon Musk çok yakınlarda bir tweet attı:
Türkçe meali ile: 'Robot uzaygemisi istasyonu gemimizin tamirler neredeyse bitti ve kendisine yeni bir isim verdik: Sadece kullanma talimatlarını oku'!
Akabinde Elon Musk ikinci haberi patlattı: 'Halihazırda inşaat altında olan batı kıyısında kullanacağımız gemiye de 'Tabii ki seni hala seviyorum' ismini veriyoruz'!
Sevenler bilir, bu iki isim sevdiğimiz rahmetli İskoç yazar Iain M. Banks'ın kıtaplarından iki uzay gemisi karakter! Banks'ın AI tarafından yönetilen alışılmadık davranışlara sahip dev uzay gemileri Banks'ın hayranlarının en sevdiği karakterler arasındadır. Kitaplarda Kültür gemilerine verilen isim, diğer uygarlıklar tarafından 'Ciddiyetsız, ağırlıksız' diye suçlandığında Kültür yeni gemilerine bir sıra inanılmaz isim vermeye başlar.

Iain M. Banks'ın kitaplarında kullandığı gemi isimlerinin listesini Wikipedia'da bulabilirsiniz.

Umarım Elon Musk gemi isimlerine böyle geyik isimler vermeye devam eder. Geçen sene kaybettiğimiz Iain M. Banks'ı hatırlayıp bütün sevenlerini güldürdüğü için en azından Hitit Güneşi tayfası olarak teşekkür ederiz.

Cumartesi, Ocak 24, 2015

Ece Temelkuran'ın Karbon Ayakizi



Kaçımız karbon ayak izini hesaplayıp adımlarını ona göre atıyor. Ekolojik yıkımın sözde farkındayız da kaçımız tüketimini ona göre ayarlıyor. Her şeyin ötesinde kaçımız özü sözü bir insanlarız.  Modern birey her saniye çelişkilerle dolu bir hayat yaşıyor. Birkaç saat önce hararetle savunduğu bir düşünceyi bir bakıyorsun bir davranışıyla yerle yeksan eyliyor. Çelişkiler, çelişkiler, çelişkiler derken bünye bu kadar dengesizliğe dayanmıyor. Dünya çıldırmış bir yerlere doğru gidiyor. Sonunda  “Sınıfsız domates” isimli  yazılar  yazan  Ece Temelkuran’a dönüşüp,  1 Mayıs eylemlerine 900 Euroluk Christian Louboutin marka ayakkabılarla teşrif ediyoruz..

Ah, hiçbir şeyden çekmedi şu nasırından çektiği kadar. Yazık oldu  Modern İnsan’a..!

            Aşağıda  linkten karbon ayak izinizi siz de hesaplayabilirsiniz.

Cuma, Ocak 23, 2015

Haftanın Resmi

Düşmanını yakın tut derler. Neden? İyi tanımak için. İşte aşağıdaki resim deniz piyadelerinin hayatı için çok temel bilgileri içeriyor. Pim çek, bomba at!



Geek Art Gallery'den

Çarşamba, Ocak 21, 2015

Blame!'in animesi geliyor

Blame!'den Hitit Güneşi'nde çeşitli defalar ve ve çeşitli yerlerde bahsetmişizdir. Blame! Hakan sayesinde öğrendiğim Tsutomu Nihei'nin 1997 ile 2003 yılları arasında yayınlanan mangası. Anlatımı, karakterleri, tarzı ve sonu ile beni çok etkilemiştir. (Yeraltının hafif bir Kayıp Dünyalar tarzı var, o ayrı) Çok kısa özetlemek gerekirse çok da uzak sayılamayacak bir gelecekte, bilinmeyen nedenle ortaya çıkmış bir virüsten sonra insanlık uzaya kadar ulaşmış başı sonu olmayan ve artık tek bina olmuş dünyada kaybolmuştur. Öyle ki inşaçılar halen binayı bilinçsiz halleri ile büyütmeye devam etmektedirler. Bu devasa binada yaşayanların tam olarak ne olduklarını ve ne yaptıklarını açıklamak bir hayli zorken Killy adında birinin tüm bu kaotik binanın ve yaşayanlarının içerisinde arayışını izliyoruz. Biraz karışık anlattım ama okumanız lazım. Tarifi biraz zor. 

Her neyse Kasım'da (evet Kasım'dan beri bunu yazacağım) halen seyremediğim Knights of Sidonia'nın bir bölümünde Blame!'in animesinin reklamı televizyonda dönüyor. Gözüken o ki bu sonbaharda Killy'nin arayışını ve karizmatik silahını seyredebileceğiz. Bekleyip görelim.

Salı, Ocak 20, 2015

Chappie, karakterli robot

Güney Afrikalı yönetmen Neill Blomkamp District 9 ile gönlümü kazanmıştı. Sonrasında daha az etkileyici ama yine de başarılı Elysium geldi. Blomkamp'ın son filmi Chappie'nin haberlerinden sonra ilk tanıtım görüntüleri de ortaya çıktı. Film yönetmenin 2004 yılında çektiği ilk kısa film olan Tetra Vaal'dan (aşağıda bu kısa film var) yola çıkılarak çekilmiş. Kadrosunda pek sevdiğimiz Sharlto Copley, Hugh Jackman, Dev Patel, bilim kurguların değişmez ismi Sigourney Weaver ve Yiğit'in favori gruplarından olan Güney Afrikalı Die Antwoord (bu gruba kesinlikle bakmalısınız bir hayli değişikler) olan film Haziran 2015'de sinemalarda gösterime girecek.

Film Chappie'nin hikayesini anlatıyor. Bir çocuk Chappie. Hızlı öğrenen ve yetenekli. Etrafındakilerden de etkileniyor hepimiz gibi. Kiminden iyi kiminden kötü. Tek farkı bizlerden alaşımlı bir robot o. Başına gelenlerden bir şeyler öğrenerek büyüyor sadece. Filmin konusunu yazılanlardan ve gösterilenlerden yola çıkarak bu şekilde özetlemek mümkün. Aşağıdaki ilk kısa filme baktığımızda ve Blomkamp'in genel anlatımı ile güzel bir film bekliyorum. Ötekileştirme yine ana konulardan biri. Tek merak ettiğim nokta neden Chappie'nin Appleseed'en Briareos Hecatonchires gibi gözüküyor olduğu. En azından tavşan kulakları.

Pazartesi, Ocak 19, 2015

Miğfer...

Ama nasil miğfer...




Gizmodo'dan arak... Diğer resimlere de bakınız...

Hitit Güneşi Podcast Bölüm 90 - 2014 ve 2015!

Mert, Hakan, Özgür, Banu, Aysun olarak buluştuk ve 2014’te ve 2015’te bizi en çok heyecanlandıran filmleri konuştuk.
  • J.J. Abrahams’ın Yeni Yıldız Savaşları serisi!
  • Yıldız Savaşları’nın yeni animasyon serisi: Rebels!
  • Instellar!!!
Bu arada uzayda ses yok ama inanılmaz güzel görüntüler var. Uluslararası Uzay İstasyonu'nun HD Dünya Güzlem Deneyi benim evde bir ekranda sürekli dönmekte. Size de öneririm. Eğer link çalışırsa hemen aşağıda.

Mert ile benim bölüm sonunda Gravity'de ses var mı yok mu tartışmasına gelince... Yok! Sonunda ben haklıyım! Muhahahahah!


Ama İnterstellar'da ses var, Hans Zimmer'in müziği filmi götürüyor.


Linklere gelelim! RSS'den indirmiyorsanız zıplama çizgisinin hemen ardında!

Pazar, Ocak 18, 2015

İnsansız bir insan öyküsü

HENRi uzayda bir yapay zekanın var olma çabasını anlatıyor. Yönetmen Eli Sascih 2001: Uzay Macerası gibi filmlere şapka çıkartarak merkezinde insan olmayan bir insan öyküsü anlatmış. Evet son dönemlerde bilgisayarların işi kolaylaştırması ile robotlu filmlerin sayısı çok arttı ama HENRi biraz farklı olmuş. İzlemeniz Hitit Güneşi tayfası tarafından önerilir.

Cumartesi, Ocak 17, 2015

Çizgi romanın tarihi

Geçenlerde televizyonda Amerika'da çizgi romanın gelişimini anlatan üç bölümlük bir belgesel yayınlandı. Açıkcası Amerikan tarzı çizgi romanının cahiliyim. Belgeselden çok şey öğrendim. Halen yaşayan çizerlerden (misal Stan Lee) DC Comics ve Marvel nasıl başladığını, karakterlerin nasıl yaratıldığını, hangi şartlarla çizim yapıldığını ve daha fazlasını dinlemek pek güzeldi. Kaçıranlar ya da tekrar izlemek isteyenler için aşağıda üç bölümü de var. Şiddetle tavsiye olunur.

Cuma, Ocak 16, 2015

Miyav, Miyav...


Jorge Jay Garcia’nın “Cat’s Meow” isimli Ringling College of Art and Design için hazırladığı bitirme tezi olan bu animasyonu çok beğendim.  Bu arada benim çok yaramaz, ama çok da tatlı kedim Totoş’un da (ismi karizmatik olmayabilir ama bir tuxedo olarak kendisi oldukça karizmatiktir) bu animasyonu benimle beraber pür dikkat izlediğinin altını özellikle çizeyim. İyi seyirler..

Haftanın Resmi

Meşhur cüce türküsü vardır. "Khazad-dum'un köprüsü le le,ley canım" diye. Pek yanıktır. Aaron Horkey bu türkünün resmini yapmış. Biraz karışık dursa da Balrog'un altından değişik bir açıdan vermiş. Benim hoşuma gitti. İki versiyonunu da koydum.



Geek Tyrant'tan

Salı, Ocak 13, 2015

Lazerler ne yazık ki gerçek oluyor

Ne yazık ki pek çok teknolojik gelişim ordular sayesinde oluyor. Her şey önce savaş için geliştiriliyor, sonra da duruma göre ticari olarak satışa başlanıyor. Yani hiç bir şekilde amme hizmeti yok işin içerisinde. Önce öldür, sonra da sömür. Kazan kazan. Çok karlı iş valla. Her neyse bu kadar huysuzluk ve düzen eleştirisinden sonra esas habere geçebilirim. Amerikan Ordusu yeni silahlarından birinin görüntülerini geçenlerde paylaştı. Bu silah bildiğimiz bir lazer topu. Bildiğimiz derken filmlerde, kitaplarda gördüklerimizden. Tek farkı renkli bir ışık görmüyorsunuz. Biraz da hedefi vurmakta zorlanıyor gibi. Ama kesinlikle etkili. 30 Kilovat gücündeki silahı önümüzdeki yıllarda donanmanın envanterine almaya hazırlanıyorlar. Aşağıdaki görüntüleri var. Buyrunuz lazer çağına.

Pazar, Ocak 11, 2015

Aile Babası


Son günlerde yazdığım  oldukça kısa bir hikaye.

Beyin yemek zekayı açar


“Raised by Zombies” tamamıyle Guy Collins’e ait bir seri animasyon. 15 Haziran 2012 tarihinde ilk bölümü bitirilen animasyon CS3 Flash tekniği kullanılarak oluşturulmuş. 



Her bir seri aşağı yukarı 3 dakika uzunluğunda. Siz de bir gün zombilerle karşılaşacak olursanız diye küçük bilgilerle dolu illustrasyonları paylaşmadan edemedim.


Tomarla ucube

İşine yabancılaşmak ya da yaşananları artık olduğu gibi bir zaman sonra mesleklerimizde çoğumuzun başına geliyor. Mesleki deformasyon böyle bir şey. Buna benzer bir noktaya gelmiş iki polis memuru. Sürekli acil çağrılara gidiyorlar. Yoğun bir tempoları var. Ama en kritik anlarda bile artık işi bir kenara koyup en derin hislerini, en gizli sırlarını bile konuşabiliyorlar. Tek sorun şu ki normal polisiye vakalardan farklı olarak uğraştıkları olaylar doğa üstü. Ölüler, ölmeyenler, ölüp gelenler, başka boyutlardan davetsiz-davetli misafirler, garip uzuvlu varlıklar, vs vs. Bundle of Nerves seksenlerin korku filmleri tadında çekilmiş bir korku-komedi filmi.


Cumartesi, Ocak 10, 2015

Bollywood'dan bir kısa film

Yönetmenliğini Raghav Anil Kumar ve Pramod Nath'ın yaptığı "A Darwinian Future" isimli Sci-fi kısa filmin senaryosunu da aynı ikili yazmış. "Bollywood'dan bilim kurgu filmi mi çıkarmış" demeyin, izleyin. Bana kalırsa sonuç hiç de fena değil.

Kadıköy Belediyesince Fantastik Edebiyat Paneli

Kadıköy Belediyesi Tarih Edebiyat Sanat Kütüphanesi ve Kültür Merkezi 17 Ocak 2015 Cumartesi günü saat 15:00 Sanat Kütüphanesi Fantastik Edebiyat Paneli düzenliyor. Yankı Enki'nin moderatörlüğünde Yiğit Değer Bengi "Öteki Dünyalar Nerede?", Hakan Bıçakçı "Fantastik Edebiyat: Belirsizlik, Kararsızlık ve Tekinsizlik", Gülşah Elikbank "Fantastik Edebiyat, Rüyaların İçinde, Hayallerin Kıyısında, Gerçeğin Neresinde?" ve Doğu Yücel "Hayal Gücü Hayatı Değiştirebilir mi?" üzerine konuşacaklar. Ülkemizde bu ve benzeri etkinlikler pek az oluyor. Eğer benim gibi beklenmedik bir şekilde işe gitmeyecekseniz kesinlikle kaçırmayın!

Fantastik edebiyatta bir dünya yaratırken kültürlere, geleneklere, mitolojilere ve folklore yeniden şekil verilir. Yeni bir dünya yaratılırken aslında küçük bir Rönesans yaratıldığının da altını çizmek gerekir. Öteki dünyalar hayal gücümüzden mi beslenir, yoksa dünyadaki çeşitli kültürlerden mi? Dünya kültürlerindense eğer, bizden mi ötekinden mi? Kültleşmiş bir tür olan fantastik edebiyatı tartışacağımız “Fantastik Edebiyat Paneli”ne davetlisiniz.

Kadıköy Belediyesi Tarih Edebiyat Sanat Kütüphanesi ve Kültür Merkezi

Ofiste buçukluk var

Hepimiz Gollumuz
Hobbit'te Bilgo Baggins'i oynayan ve bunun dışında da pek sevdiğimiz oyuncu Martin Freeman Saturday Night Live'a katılıp Orta Dünya'nın iş hayatına taşındığı bir parodi hazırlamış.İş hayatını Orta Dünya'ya benzetmek iyimser geliyor bana, daha çok Japon korku filmleri gibi hissediyorum ben. Sanırım bir tatile ihtiyacım var.

Cuma, Ocak 09, 2015

Haftanın Resmi

DC Comics klasikleşmiş filmlerin hatırasına, film afişlerini kahramanlarına uyarlayarak yayınladı. DC'nin sitesinde sadece posterler var. io9'dan afişleri ve esinlendikleri filmleri görebilirsiniz. Ben en hoşuma giden buydu. Abi deriz.


Zaman ve iletkenlik görecelidir

Bugünlerde bir hayli kısa filme denk geliyorum. Bu nedenle beğendiklerimi pazarları beklemeden yayınlayacağım.George Lucas'a iş yapan Michael Shanks'in yazıp yönettiği Zaman Tuzağı/Time Trap süper bir kısa film. Gemisinin arızalanması ile tamirat için mücadeleye başlayan bir astronotu anlatan bu kısa filmin dili, çekimleri ve mizah dozu on numara. Yedi buçuk dakikanızı ayırıp seyretmenizi şiddetle salık veririm.

Perşembe, Ocak 08, 2015

Makinedeki hayaleti susturmak

Neredeyse beş yıldır çeşitli animelerin Holywood canavarı tarafından filme çekilmesi konuşulup duruyor. Uzun süre Akira'nın çekilmesi ile ilgili haberler aldık. Dönem dönem Ghost in the Shell'i (GitS)konuştular. Kah projelerinde ilerledir, kah durdurlar, kah baştan başladılar. Diğerleri için durum halen belirsiziliğini korusa da GitS için netleşiyor. Geçenlerde filmin kesinleştiği ve çalışmaların ilerleyeme başladığını duymuştuk. Dün itibari ile film çalışmasının geldiği son noktayı öğrenmiş olduk. Motoko Kusanagi'yi filmde Scarlett Johansson'un oynayacağı açıklandı. 

Çarşamba, Ocak 07, 2015

Lovecraftçı çizgi romanlar

Hitit Güneşi'nde bir şekilde yer alan ya da takip eden kişilerin önemli bir kısmı H.P. Lovecraft'ın eserlerini ve tarzını severler. Ktulhu pek çoğumuz için okuduğumuz kitap ya da çizgi romanlarda, izlediğimiz film ya da dizilerde önemli bir ögedir. Pek çok eserde bilinçli ya da bilinçsiz ortaya çıkan bu tür motifleri fark ederiz. Bu bir tercih ve zevktir. Lovecraft'ın eserlerini, tarzını ve hatta karakterini sevmeyecek, tasvip etmeyecek pek kişi de vardır. Bu onların haksız bizlerin haklı olduğunu göstermeyeceği gibi tam tersini de göstermez. Lafı biraz fazla uzattığımın farkındayım. Yine de bu konuda yayınlanmış çizgi romanlardan bahsetmeden önce iki kelam etmek istedim.

Paste Dergisi 2002 yılından bu yana Amerika'da dijital olarak yayınlanan bir dergi. Ağırlıklı olarak müzik ve eğlence üzerine içeriği var. Ekim ayında Lovecraft ögeleri taşıyan çizgi romanları anlatan bir yazı çıkmıştı. Bendeniz de o tarihten bu yana bilinen temelliğim içerisinde bunun üzerine yazmayı erteledim. Aslında biraz da yukarıda bahsettiği gibi herkesin ilgisini çekmeyeceğini de düşündüm. Sonuçtu Ktulhu ve Lovecraft'ın eserleri çok da rağbet gören konular değil. Fakat Hitit Güneşi olarak bu tür kaygılar içerisine pek girmedik. 

Uzun lafın kısası dergi on adet çizgi romanı anlatmış. Tüm yazılanları uzun uzun aktarmayacağım. Sadece benim kısıtlı bilgim dahilinde olanlardan (yani bir tek) bahsedip en çok ilgimi çekenleri hakkında tahminlerimi yazacağım. Fazlasını bulmak ve hatta yorum olarak yazmak size kalmış. Benden fazla bilgisi olanlar lütfen yazsınlar. Öğrenelim, ona göre çizgi roman seçimi yapalım. 

Salı, Ocak 06, 2015

Işın Kılıcı kurulum kılavuzu

Yıldız Savaşlarının yedinci bölümünün ilk tanıtım görüntüleri çıktığından beri pek tartışma süregeliyor. Robotlardan, gemilere, insan teninin renginden bineklere pek konu tartışılıyor. (Çok merak ediyorsanız buna bakabilirsiniz) Bu gibi pek çoğu hakkında kesin bir yargıya varmak için neredeyse bir yıl daha beklememiz şart. Fakat bir konu var ki filmi beklemeden de kesin yargılara sahip olabileceğiz gibi gözüküyor. Tabi ki bu konuda bilgi, fikir, yargı sahibi olmak bize ne kazandıracak derseniz bu noktada bir cevabım yok. Bir arkadaşım keşke tek derdim bu olsa demişti. Neyse bahsettiğim konu Sith tarafından kullanılan yeni ışın kılıcı. Darth Maul ile kılıcın ışın sayısını ikiye katlamışlardı. Şimdi ise ikisi minik olmak üzere üç adet ışınımız var. Nedir, nasıldır, ne işe yarar, mümkün müdür gibi pek çok soruyu bir kenara bırakmak istiyorum çünkü çok da takmıyorum. Size göstereceğim tek husus ışın kılıcınızı nasıl üçlüye çevireceğiniz. Tek yapmanız gereken en yakın Ikea mağazasına gidip bu adaptörden edinmek. Sonrası ise size kalmış ;) Benim tercihim ise bu yönde.

Doaly'nin çizimi

Geek Tyrant'tan

Pazartesi, Ocak 05, 2015

Bir paraya dehşet

Penny Dreadful takip ettiğim dizilerden. Neredeyse tüm karakterleri kayıp, düşmüş ve çabaladıkça daha da batıyorlar. Zevkle ilk sezonu izleyip yenisini beklemeye başlamıştık. Yeni sezonun ilk habercisi geçenlerde yayınlandı. Olacaklara dair fazla bir ipucu vermese de insanın eksikliklerine bakış açısı gayet umut verici. Biz kimiz ki diğerlerinin günahlarını yargılıyoruz. Erdem konusuna bu kadar kafayı takmaya gerek var mı. Hem kiminin laneti kiminin laneti de olabilir.


Pazar, Ocak 04, 2015

Yarın Pazartesi!

Bizler gibi beyaz yakalılar için Pazar akşamı ayrı bir gerilim kaynağıdır çünkü hafta sonunun bittiğini ve yeni bir çalışma haftasının başlayacağını müjdeler. Yeni bir rutinler silsilesi ile bezeli bir hafta. Eğer şu anda siz de benim gibi hissediyorsanız aşağıdaki kısa film bizleri pek güzel anlatıyor. İşinden kaçamayan adam Cubert. Buyurunuz depresyona, ne de olsa mesai tanrıları kurban ister.

Cuma, Ocak 02, 2015

Bu dünya için yapılmadık


"Bu dünya için yapılmadık" Colin West McDonald tarafından yapılmış bir kısa film. Paul Hornschemeier'a ait biz çizgi romandan uyarlanarak çekilmiş. Çölde yaratcısını arayan bir robotun yolculuğunu anlatıyor. Ama en çok sevdiğim kısım kum taneleri hakkında verilen, verilen ve de verilen istatistik. Çok uzun değil, benim bir hayli hoşuma gitti, izleyiniz.