Perşembe, Eylül 29, 2011

Hitit Güneşi Epizort 55! Tam bir karmaşa

Eralp, Hakan, Mert, ve Yiğit sanal ortamda bir araya gelip sizleri eğlendirmeye girişti!
Epizort 54, editörün tam bir salak olması sayesinde kayıplara karıştı, bulunca yayınlanacak! Kusura bakmayın!

Bakın nelerden bahsettik:


MP3 olarak indirmek icin buraya gidiniz.

Haftanin Resmi - Zara sığar mı koca Cthulhu?

Tacer efendi Cthulhu kutuya sığar mı esprisi yapıyordu. Ah ah hiç sormayın, hala atlatamadık o faicayı.

Aklıma hemen benim koyunlardan birisi geldi, geçenlerde ayin yaparken yakaladım kültist koyunu!

Hay bin kunduz!

Ne yazık ki az sonra bu sahnelerle karşılaştım!


Yeşil Eski Tanrı: Beyinleerrrrr

Neyse ki koyunların beyni o kadar lezzetli olmadığından Cthulhu arkadaş koyunumu rahat bırakıp daha lezzetli bir beyin bulmaya gitti. Beni niye pas geçtiğini ben de anlayamadım ya neyse!

Pazar, Eylül 11, 2011

Fantasturka Türk İşi Fantastik Film Festivali



23-24-25 Eylül tarihlerinde Ankara Kızılırmak Sinemasında Fantasturka adlı Türk İşi Fantastik Film Festivali gerçekleşecek. Festival 2007 yılında vefat eden sinema yazarı, sinema tarihi araştırmacısı, karikatürist ve kısa filmci Metin Demirhan'ın anısına ithaf edilmiş.

30'a yakın bilim kurgu, korku, western gibi çeşitli türlerde uzun ve kısa metrajlı filmlerden oluşan festivalde ayrıca Hayat Boyu Başarı Ödülleri ile sinemacılar ile söyleşiler olacak. Söyleşilere katılacaklardan biri de Dünyayı Kurtaran filminin yönetmeni Çetin İnanç.

Festivalin basın bültenine buradan ulaşabilirsiniz.

Salı, Eylül 06, 2011

The Androids Dream

John Scalzi
Tor Books, 2006
7081
Okuduğum ikinci Scalzi kitabı. İlki Old Man’s War’du. Oldukça iyiydi. Keyifli bir anlatımı vardı ve parlak fikirlerle doluydu.

Anladığım kadarıyla Scalzi epeyce parlak fikirlerle dolu bir yazar. Bu kitapta da bu özelliği oldukça belirgin. Tek bir osuruk hamlesiyle başka bir gezegenin diplomatını öldüren Dünyalı diplomatla başlayan öykü, bir koyun uğruna Dünyanın güçlü bir başka gezegenle savaşın eşiğine gelmesine ve tüm bu curcurnanın ortasında bir savaş gazisinin belirmesiyle sürüyor.

Kulağa ilk başta ilginç gibi gelmekle beraber bütün bu ve benzeri matrak fikirler öyle hantalca anlatılmışlar ki okurken duyduğunuz pişmanlık kitabın sonuna kadar azalmadan korunuyor.

Scalzi’nin blogu Whatever’e ara sıra bakanlar bilirler, Scalzi politikayı yakından izleyen biridir. Bu merakını da kitaptaki gezegenler arası diplomasiye uzun uzadıya yansıtmaktan çekinmemiş. Dünya’nın Nidu gezegeniyle yaşadığı dertli diplomasiyi ve kulislerini ince ince yazmış. Hatta iç kıyıcı bir incelikle yazmış.

Kitapta ne yaptıysa her şeyi sündürerek ve abartılı yapmış. Şişkin bir Douglas Adams havası yakalamış, Terry Pratchet’ın da kıyısından geçmiş. Ne bu ikisinin ayarını ne de Old Man’s War’daki kendi ayarını yakalayamamış.

Aman aman bir Scalzi hayranı değilseniz okumanıza gerek yok. Onun yerine Old Man’s War’u bir daha okuyun. daha iyi zaman geçirirsiniz.

Pazartesi, Eylül 05, 2011

Barbar Conan

Filmin ilk fragmanı bir hayli sıkıcı idi. Film hakkında çok daha iyi yorumlar okumasam da filmden bu parçayı çok beğendim. Bir Conan filmine yakışır ölçüde kanlı :) (Evet, profesyonel yardım almam gerekiyor olabilir)



Pazar, Eylül 04, 2011

Taht Oyunlarına Feminist Bir Eleştiri ve Eleştirinin Feminist Eleştirisi

G.R.R. Martin'in bu sene HBO tarafında, bana göre gayet başarı ile, diziye çekilen Buz ve Ateşin Şarkısı serisi hakkında Sady Doyle adlı hanımefendi, kitapların ve de dizinin, içerdiği kadınlara karşı haksız ve acımasız yaklaşım konusunda bir eleştiri yazmış. Yazıda Doyle, Martin'e ve kitaplara giydirmekle kalmayıp, bilim kurgu fantezi sevenlerin takip ettikleri yazarlar, kitaplar ve filmler konusundaki fanatizmine de dem vurararak eleştireye kapalı olduklarını, hatta olaylara gayet çocukca yaklaştıklarını beyan etmiş. Nerdler (Türkçe karşılığını bulamıyorum, "inek" biraz yetersiz geliyor bana) için takip ettiklerini eleştirenlere gözü kapalı saldırdıklarını falan söylemiş. Bu konudaki fikrine bir şey diyemiyeceğim çünkü konu hakkında pek de bilgim yok. Amma velakin kendisi fanatizmden bahsederken Martin'in kitaplarını yakma arzusunu da eklemeyi ihmal etmemiş. Kendisinin Martin hakkındaki kanaati "tüyler ürpetici" olduğu yönünde.

Peki neden Martin'e karşı bu kadar muhabbeti var derseniz, nedenini kitaplarda kadınlara karşı takınılan tavırlar ve başlarına gelenler olduğunu söyleyip, Martin'in ırkçı ve cinsiyet ayrımcısı olduğunu eklemiş. Yazısının tamamını okumadım çünkü kitap kitap yapılanları yazmış. Halen üçüncü kitaba başlamadığım için ilk iki kitap hakkında yazdıklarına kadar okudum. Velhasıl Martin'in özel hayatı hakkında çok fazla bir şey bilmiyorum. Kadınlara karşı olan tutumunu ya da beyazlara karşı yaklaşımını mesela. Kitaplarda yaşanılanların acımasız, vahşice ve rahatsız edici olduğuna ben de katılıyorum. Ancak bunlardan dolayı Martin'i ve dahası okurlarını linçe kalkışmak bana komik geliyor. Ayrıca Martin hakkında beğendim bir nokta da budur: karakterlerine karşı acımasız olması ve gerçekciliği. Ölen ölüyor.

Medeniyetin ortaçağa anca ulaşmış olduğu, bir çok yerde durup dururken ölmenin gayet kolay ve alışıldık olduğu, havada ejderhaların uçuştuğu, ensestin soylu ailelerde doğal karşılandığı, büyünün kol gezdiği ve hatta büyü için insan kurban edildiği bir ortamda, Doyle'un eleştirileri bana boş ve garip geliyor.

Feminist teoriden anlamam. Yaptığım yorumlar ayrımcı da olabilir. Farklı ve benden daha bilgili bir hanımefendinin de Doyle'un eleştirisi hakkındaki eleştirisi mevcut. İkisini de okuyup kararı siz verin. Ancak kurgu metinlerin içeriği hakkında böylesi abartılı ve kesin eleştiriler yapmak bana yersiz geliyor. Eğer bu kadar rahatsız olunuyorsa okumazsınız olur biter. Saygılarımla.

http://tigerbeatdown.com/2011/08/26/enter-ye-myne-mystic-world-of-gayng-raype-what-the-r-stands-for-in-george-r-r-martin/

http://thinkprogress.org/alyssa/2011/08/29/305723/feminist-media-criticism-george-r-r-martins-a-song-of-ice-and-fire-and-that-sady-doyle-piece/


Cuma, Eylül 02, 2011

Hitit Güneşi Epizort 53! Steve Jackson Games ve Bağımsız Oyunlar!


Başar, Hakan ve Mehmet oturup bir tur Ninja Burgers çevirmeden önce biraz Steve Jackson Games ve Bağımsız Oyun sistemlerinden geyiklediler. İlerleyen saatlerde Ninja Burgers'i Mehmet kazandı.


MP3 olarak indirmek icin buraya gidiniz.

Beklenesi Kitaplar

Bu güz mevsiminde çıkacak bir yığın kitap var. Aralarından aklımın erdiklerini ve ucundan bildiklerimi yazayım dedim.

Goliath, Scott Westerfeld:



Leviathan serisinin Leviathan ve Behemoth'tan sonraki üçüncü kitabı Goliath 20 Eylül'de çıkıyor. Serinin ilk kitabı Leviathan Epsilon Yayınları tarafından çevirlmişti. Behemoth'un akibetini ne yazık ki bilmiyorum.

Westerfeld yaratığı dizelpnuk dünyada, 1914 yılının karışık politik atmosferinde hikayesini makinelerle bezeyerek anlatıyor. Üçüncü kitapta olaylar New York'a taşınırken, hikayeye pek sevdiğim mucit Nikola Tesla da dahil oluyormuş. İngilizcesine erişebilecekler bir kaç hafta içerisinde okuyabilecekken, Türkçesini bekleyenlerin sabretmesi gerekiyor.

Reamde, Neal Stephenson:



Pek sevdiğim Snow Crash'in yazarı Neal Stephenson'un yeni kitabı Reamde de 20 Eylül'de piyasada. Baroque Cycle'dan sonra yazdığı tek bir kitap bu. Kitapta MMORPG, Çinli hackerlar ve kitaba ismini veren "reamde" adlı virüs var.

Snow Crash'i ne kadar göreceli olarak daha kolay okusam da Cryptonomicon'u okurken bir hayli zorlanmıştım. Güzel ve çetrefilli bir hikayesi vardı ama kurgusu biraz yorucuydu. Tahminime göre yeni kitap da benzer şekilde yazılmış. Sanırım Stephenson'un Türkçeye çevrilen kitabı yok. Umarım tez zamanda çevrilirler.

Snuff, Terry Pratchett:



Diskdünyanın yazarı 39. kitabı ile geri dönüyor. Prachett bu kitabında bizi önlenemez yükseliş ile şan, şöhret ve güç basamaklarını bir bir tırmanan Sam Vimes ile tekrar birleştiriyor. 13 Ekim'de aramızda olacak kitapta Vimes tatildeyken meslek hastalığından kurtulamayarak suçları araştırmaya devam ediyor. Hikayede bir çok Jane Austen göndermesi bulunuyormuş. Meraklısına duyurulur.

Son Dört Şey, Paul Hoffman:



Dünyada 28 Nisan'da çıkan Tanrı'nın Sol Eli kitabının devamı olan Son Dört Şey, bir değişiklik olmaz ise Doğan Kitaptan bu sonbaharda çıkacak. Çevirisi, ilk kitap gibi pek sevdiğimiz çevirmen Belgin Selen Haktanır Us'a ait.

Haftanın Resmi (leri)

Bir tane de pek sevdiğim Tsutomu Nihei'nin mangası Blame!'den resim koyayım dedim. Karar veremedim en beğendiklerimi sıradan koydum.


Silicon Life!


Killy ve çevirmeye üşendiğim silahı "Gravitational Beam Emitter".


Tüm dünyayı kaplayan "Megastructure"