Cumartesi, Aralık 31, 2011

Baştan çeviriler ve çocukluk hayallerimizin ırzına geçilişi

Scott Meyer hastası olduğum ve herkese hararetle tavsiye ettiğim bir çizer (ama Kansu sevmedi adamı nedense). Her birkaç günde bir hayatla nasıl mücadele edilebilebileceği hakkında bir basit talimatlar çiziyor. Kitabı bile var kitaplıkta. Hastasıyım.

Ancak kendisi bu gün beni ciddi vurdu. Bakınız aşağıya.



Star Trek severdik. artık ne yapabiliriz?

Scott çok ciddi bir noktaya parmak basmış. Star Trek'in filmleri tekrardan çevrilmeye başladığında Star Trek Evreni bir BSOD yiyip arkasından Üç-Parmak-Selamına kurban gidip baştan başlatıldı. Benim severek izlediğim bütün orjinal Star Trek serisi nanay. Daha az severek izlediğim TNG serileri nanay. James Blish'in yazdığı romanları ve hikayeleri nanay. Sil baştan. En baştan. Muhtemelen de daha kötü olarak.

Hey gençler! Gidip kendi filmlerinizi çekin! Kendi dizilerinizi yapın! Bir de bahçemden hemen çıkın, bir daha da burda top oynamayın, yoksa keserim topunuzu haaaaa!!!!! Neyse... Sakinleşelim.

Açıkçası başarılı olan bir iki şey vardı (yeni Galaktika'nın eski Galaktika'ya bin bastığı kesinlikle doğru) ancak geri kalanlar? Pek elde tutar bir şey kalmıyor geriye. Şimdi bir takım salaklar Doctor Who'nun dizisini bir kenara bırakıp Holivud'da sıfırdan, hikayeyi en baştan alarak filmini yapalım diye ortaya çıkmışlar. Moffat amcamız "bi siktirin gidin yaaa" dememiş olsa işimiz işti ancak bu hıyarların Moffat'ı işinden attırıp gerizekalı bir herifi başa getirme ihtimali bence hala çok yüksek. Ben Moffat'ın yerinde olsam BBC koridorlarında dolaşırken arkamda kimlerin olduğuna çok dikkat ederdim.

Yeni fikirlerin başarılı olabileceği ortada. Bir District 9, bir Inception, bir Moon çevrilebiliyor ve ciddi başarılı olabiliyorsa arada bir riske atılmanın ve yeni bir şeyler yapmanın vatana ve millete daha çok şey katabildiğini kör adam bile görebiliyor olsa gerek. Ancak özellikle ekonomik kriz filan derken Holywood salakları ısrarla bize aynı şeyleri tekrar tekrar ısıtıp önümüze getiriyorlar. Nasıl Ridley Scott'un Prometheus'u beni heyecanlandıramıyorsa bir Doktor filmi daha da heyecanlandıramıyor. Son zamanlarda çok lafı işitilen ne film haberi duyduysam eskilerin tekrardan yayını gibi geliyor.

Bütün bunları yazdıktan sonra kıçımı kaldırıp Attack the Block izlesem iyi olacak galiba.... Trailer ahanzi.



Bu arada bu benim bu sene yazacağım son yazı olsa gerek. Hepinize iyi 2012'ler!

Hiç yorum yok: