Pazar, Kasım 04, 2012

İstimpunk veya bir ekonomi hikayesi

Biz istimpunk severiz. Sevince de güzel bir şey görünce hemen 'laaan istiyooom' diye atlarız hiç sormadan soruşturmadan. Hadise de buna dayanıyor.

Hakan'ın Ent Efendi'yi çatlatma çalışması
Anlatayım. Zıpla!



Eski ODTÜ BKFT'ciler olarak Leyla, Başar ve ben tuttuk Londra Comicon'una gittik. Bi kayıt da yapmadık yanımda cihaz olmama rağmen çünkü ben bir saat bilet kuyruğunda bekledim, Başar ve Leyla da hayvani geç geldiler önce sözü edilen saatlere göre, sonra kalabalıktı etkinlikti derken kaynadı.  Ben yine yan raya kayıyorum, treni devirmeden esasını anlatayım.

Gezdik tozduk, eşe dosta kendime sürüyle güzel bilim kurgu fantazi komedi geyik t-shirt kaptım, başka bir şey almayacağım dedim. Başar'la dolaşırken Comicon'un bildiğimiz İngiliz veya Amerikan çizgi romanlarıyla alakası kalmamış, her taraf Japon işi dolu diye konuşurken kendimizi en arkalarda amatörler reyonunda bulduk. Başar "abi burda n'apcaz, çıkıp bilgisayar oyunlarına bakalım" derken ben ısrar ettim "en azından şöyle bir sıraların arasından geçeyim" diye ve aniden karşıma kafasında 19yy şapkası ve kıyafetleriyle "Ben İstimpunkçuyum" diye bağıran birisi çıktı.

Eee, adam amatörler sırasında, önünde bir sürü güzel alet var, hiç sormadım bunların kaynağı nerden diye, direk "bundan istiyorum, Başar abi, sana hangisinden alayım" dedim (inanılmaz bir şekilde adam istemem dedi ya gel bi de anla bu adamı). Adama kaça dedim, 25 sterlin dedi, al paranı dedim, 5 var mı abi dedi, yok dedim, o zaman 20'ye olsun sana bi güzellik muhabbetinde "oh oh ucuza da kapattık süper aleti" dedim, aldım torbamı reyonu takibe devam ettim mutlulukla.

Ancak içine bir şüphe düştü ki o düşüş. Aletlerin güzelliği değil, bana tam boyuna sığacak kutularda, içine tam kesilmiş köpüklerle verilmiş olması beni esas şaşırtan. Orda kalabalıkta adam gibi inceleyemedim. İlerde başka bir yerde daha büyükçe bir İstimpunk faslına gelip aynı cihazları görünce gerçeği anladım.

İstimpunku kapitalistler elimizden kaptı!

Yani derseniz, 19yy İstimpunku zaten kapitalistlerindir. Brunell başta, o dönemin mimar ve mühendislerinin hepsinin esas amacının parayı götürmek olduğu kesin ya, bu severek aldığım cihazın Çin'de bir yerlerde iki kuruş para verilenlere yaptırılıp dizel gemilerle taşınıp bizlere kakalandığı düşüncesi hayli rahatsız etti bir anda beni.

İstimpunk olmadı, peri versek?
Akşam oldu, Euro Cosplay 2011'in finallerini izledik, Başar ve Leyla'yı Türkiye'yi temsil eden arkadaşlarla 'after-event party'ye bırakıp (çok pis üşütmüştüm, kafayı da değil yani, zor ayakta duruyordum), motorsikletime atlayıp evime geri geldim ve Gogol efendi'de hızlıca aradım neymiş ne değilmiş.

Durum o kadar kötü değilmiş. Nemesis Now adlı verilen bir şirket, İstimpunk olayının coşmasını kendisine fırsat bilmiş, daha önceden beridir ürettikleri peri ve gotik zımbırtıların yanında bunları da üretmeye başlamış.

Stoke-on-Trent şehrindeniz diyorlar, malları direk kimseye satmıyorlar, hep aracılarla. Aracılar da alıp bir fiyata bize satıyor. 20'ye kapattığım cihazı 22-23 arasında nette bulabildim, isterseniz gidin alın.

Tasarıların sahibi artistleri de sayfalarında tanıtıyorlar. Yani başkasının malına el koymuyorlar, üreticiler.

Ancak... Mallar nerede, nasıl üretiliyor bilgisi yok ya da ben bulamadım. Benim Col J Fizziwigsin Cod isimli cihazı Çinde mi yapıldı yoksa başka bir yerde mi, kimin el emeği göz nuru.. Bilmiyorum.

İşin kötüsü, bilmek istiyorum.

Ya da ışınları çakıştırırsak, İstimpunk Perisi versek!
İngiltere ve İskoçya bu olayların çıktığı yer. Stevenson'un Roket'i bu topraklarda ilk defa raylar arasında çufçuf sesleri çıkartarak yük ve yolcu taşıdı. Daha dünyanın kalanı uyuyorken bu insanlar "Biz nasıl bu işten para kazanırız" dediler. Buraların yazarları çocukluklarında yemyeşil tarla olan yerler lokomotifler çalışsın diye kömür madenine çevrilirken, her tarafı endüstri ile doldururken oturup "Acaba gelecekte nasıl olacak" diye düşünerek bilim kurgu yazmaya başladılar.

En rahatsız eden şey ise, sağda solda insanların üstünde, nette resimlerde gördüğümüz şeylerin el emeği göz nuru birisinin oturup düşünüp taşınıp emek ve kafa harcadığı bir şey olduğun mu yoksa seri bir üretim mi, az bir para bile olsa basıp alınmış olduğunu mu bilemeyeceğimiz. O da üzer beni.

Yine de... Benim gibi el işlerinde yeteneksizin önde gideni iseniz Nemesis Now'daki ürünlerin büyük kısmı son derece ağız sulandırıcı ve cüzdana çok hasar değil. Ama yok özgün bir şey istiyorum derseniz umarım içinizde kalmaz. En güzeli eliniz çalışıyorsa kendinizin bir şey üretmesi. Üretirseniz haber verin, belki sizden alacağımız tutar.

Hiç yorum yok: