Böyle başlıyor bir hikaye... 2008 Nisanında yayınladığımız Vak'a Nüvis Bekir Efendi'nin hikayesi. Okuyanlar bizim Eralp Tezcan ve Mert Yanıkoğlu, yazan da Mert efendi! Edit eden de tembel teneke işe yaramazın birisi! Bir seneye yakın oturdu kayıt diskinde, bütün beddualarınızı onun adına okuyun!
İkinci hicri asırda Arabistan Yarımadasından, kimine göre meczup, kimine göre gayibin, Abdul Hazred ismi ile anılan âlim geçmiştir. Pek çok Batıni eser kaleme almış olsa da eserlerinin biri hariç hiçbiri kabul görmemiştir.
Okuyanların yüreklerine bin bir türlü korku illeti, zihinlerine ise cinnet tohumu salan, Divan-ı Azife ismiyle bilinen eser Batıni ilmi içün mihenk taşı olmuştur. Divanın ismi ve muhteviyatı hususunda münakaşalar devam etmektedir. Zira eserin bilinen sureti bulunmamakla beraber, nice batıni ilime merak sarmış âlim eserin tümüne veyahut bir kısmına sahip olduklarını iddia etmekte ve eserlerinde divandan bölümlere yer vermektedirler.
Garbdaki küffar illerinde de pek çok farklı isim ile bilinen bu divanın ehemmiyeti envai çeşit efsun ve sihirin yanı sıra âdemoğlundan önce arza hükmeden, kudema olarak adlandırılan mahlûkatı anlatmasıdır. Bu kudema taifesinin Ri’ye denilen okyanus suları altında kalmış şehirde yattıkları asırlık uykularından kalkarak kıyameti kendi elleri ile arza salacakları ve ahiretten önce âdemoğlunun sonu geleceği yönünde kehanetler bulunmaktadır. Mevzu bahis kehanetlerin hakikat ile en ufak bir münasebeti var ise soyumuzu büyük tehlikenin beklediği muhakkaktır.
Vak'a Nüvis Bekir Efendi
Müfredat-ı Batıni
Hicri 1075
Dipnot: 3. öykü hikayemizi 2'den önce yayınladık, evet, editör tembel olduğu kadar bi de salak!
2 yorum:
Selam,
mp3 linkine http yerine hhttp yazılmış bu nedenle tıklayınca download edemedim ancak bağlantı adresini kopyalayınca indirebildim.
Çalışmalarınızı takip ediyorum, sevgiler
Opps! Ben bir salak salamım. Düzeltildi! Teşekkürler!
Yorum Gönder