Bir süredir gerek işten gerekse tembellikten Hitit Güneşinin birazcık boşlamıştım. Bu arada fırsat buldukça kitap okuyorum. Fark ettiyseniz son okduğum kitap Robert Shea ve Robert Anton Wilson'ın Illuminatus Üçlemesi. Shea ve Wilson ağır diskordik romanlarında daldan atlarken neredeyse her konu hakkında ahkam kesiyorlar. İlginç savlarını paylaşıyorlar. Arada bazı bölümler bir hayli ilginç ve kafa karıştırıc. Zaten böylesi bir kitaptan daha azını beklemek hata olur.
Geçen hafta pi sayısının kullanımı hakkında ilginç gelen bir paragrafı koymuştum bloga. Bu hafta ise fazla çalışmaktan, okumaktan ya da sadece artık gri maddenin çözülerek sıvıya karışmasında olsa gerek kitap ilginç bir ayrıntı fark ettim. Belki bir ayrıntı ya da bir konu değil ve ben sayıklıyor da olabilirim. Aslında ikincisi daha mümkün. Yine paylaşmak istedim.
Üçlemenin ikinci kitabında Peter Jackson adlı bir yan karakter var. Şimdilik fazla bir önemi yok. Ancak bu Peter Jackson adlı kişi Wildeblood adlı başka bir karakter ile konuşurken laf Yüzüklerin Efendisine geliyor. Wildeblood bir kitap hakkında şöyle konuşuyor: (çevirmeye üşendim valla)
“Heavens, I wouldn’t know for sure. I told you yesterday, it’s absurdly long. Three volumes, in fact. Boring as hell. I only had time to skim it. But listen to this, dear boy: ‘If The Lord of the Rings is a fairy tale for adults, sophisticated readers will quickly recognize this monumental miscarriage as a fairy tale for paranoids.’ That refers to the ridiculous conspiracy theory that the plot, if there is one, seems to revolve around. Nicely worded, wouldn’t you say?”
Peter Jackson da bunu onaylıyor. Hastalıklı zihinime takılan husus ise 1975 yılında The Golden Apple kitabı yazıldığında Yüzüklerin Efendisini filme çeken Peter Jackson 14 yaşındaydı. Nasıl bir rastlantı bilemedim. Ne dersiniz kıvama gelmiş miyim? Unutmayın okuduklarınıza inanmamakla yükümlüsünüz.
1 yorum:
Bu bir alamet! Bir alamet! Hail Discordia! Wuu-huuuuu!!!
Yorum Gönder