Pazar, Kasım 27, 2011

C 299,792 km/s

C eşittir 299,792 km/s, C, ışık hızı, C aynı zamanda ilginç bir kısa film.

Cumartesi, Kasım 26, 2011

V: Kurumsallık karşıtı ama kapitalizmin bir numaralı sevgilisi

Alan Moore İngilazya'nın The Guardian gazetesine verdiği söyleşide V maskesinden bahsediyor.

Bana en çarpıcı gelen nokta, kapitalizm karşıtı anti-bireysel (kendini ortaya çıkartmadığın bir protestoda bireylik yoktur bence) Anonymous örgütü ve benzerleri tarafından sembol olarak el konulan V maskelerinin tanesinin 4-7 Sterlin olup yılda yüzbin tane satması ve ele geçirilen kar payının da Time Warner'a gitmesi. Kısacası anti-kapitalistler kapitalizmi besliyor. Hoş bir olay.

Öte yandan yazının geri kalanı da hayli ilginç. İngilizce okumaya hayır demezseniz hemen linkine  basın ve uzun uzun okuyun. İngilizce kasamam diyorsanız Google Babelfish taklidine buyrun.

Bu arada ayrı dipnot, bir gün AI oluşacaksa kendiliğinden netlerde, Google'ın çevirme sistemi büyük bir tehlike. Bu da çevrilmiş hali! Birkaç ay kadar önce çalıştığım şirket yazılımlardan birisini Türkçe'ye çevirmeye karar verdi ve bana sen yapar mısın diye sordu. Ben de "benim Türkçem hayli kötüdür ama isterseniz çevirmen arkadaşlarım var bu işi yapabilecek" derken "tamam sorun değil ajansa veririz" dediler. Aradan bir zaman geçtikten sonra yeni bir istek ajansın çevirisini hızlı bir kontrol etmem idi. Ben de dosyaların ikisini yan yana koyarak başladım ve aradan bir sürü bilmediğim sözcük çıktı. "Haydaaa ne bu  ya, ben bu kadar mı az biliyorum" derken Google çevirmenine yükledim dosyayı ve ajanstan gelene çok benzer bir şey çıktı. Ya bu adamlar Google kadar iyi çeviriyorlar ya da artık bu işi aşmışlar dedim. "Bir takım saçmalıklar var, bir de bilmediğim terimler var, onlardan emin değilim ama emir ve durum belirten bazı şeyler yanlış çevrilmiş" dedim (Open Applications mesela "uygulamaları aç" olarak çevrilmiş "Açık uygulamalar" yerine). Neyse ki harbi kabul esasları benim değil bizim Türk müşterilermiş.

Bu arada türkçe Q klavyede yazmaktan ne kadar nefret ettiğimi anlatamam. Şu birkaç cümleyi yazmak yarım saatimi aldı ve sağ elime kramp girmek üzere.

(Resim Antitezo'nun Flikearrrr'ından araktır).

Kışyarı Destanını Beyan Eder Hanım Hey

 
Ekşi sözlükte Hieron'un başlattığı "Winterfell'den Çıktı Yiğitler" manzumesi. Çeşitli çap ve ebatta argo ihtiva erder, uyarmadı demeyin.

Manga: Bir Kültürel Direniş Aracı

Mehmet Korkut Öztekin Japon çizgi roman sanatı manga üzerine bir kitap yazmış. Kitap Levent Cantek editörlüğünde İletişim Yayınlarından çıkmış.

Perşembe, Kasım 24, 2011

Anne McCaffrey (1926-2011)


Pern (Dragonriders of Pern) serisinin yazarı Anne McCaffrey 21 Kasım 2011'de aramızdan ayrıldı.

Bir Kitap Alana Bir E-Kitap Bedava

Basılı kitapların sonunun geldiğine dair çeşitli çap ve ebatta tartışmalar süredursun, bugünlerde Marvel yeni bir uygulamaya başladı. Sanırım pek çok kişi memnun olacak.

Salı, Kasım 22, 2011

Hitit Güneşi Epizort 54! Uykulu Podcast!


Non-euclidian zaman koridorlarında kaybolan podcastımız sonunda bize erişti! (Tembel editörün hiç bir suçu yok tabiii)....

Yigit, Mert, Hakan, Sessiz Mustafa ve Banu hep beraber!

  • J.R.R Martin - Game of Thrones, Türkçe çevirileri ve karakter katliamı
  • Ian M. Banks ve karakter katliamı
  • Steve Donaldson
  • Michael Moorcock ve Eternal Champion olayları
  • Steampunk - Moorcock'un Çelik Çar vesaire
  • Geçmişte nasıl nalları dikerdik pat diye hastalıktan of of (motorsiklet üstünde feci nezle soğuk kapmış editör hele)
  • Daha çok Steampunk, MOSI
  • Yan sanaayi ve Ostim Türkiye'yi kurtarır mı? (Ostim'de şu an mecha yapan ustaya laf etmesek iyi olurdu, Gojira Ankara'yı imhaya başladığında engel olacak bişiler gerekecek, bir de çıtır anime hatunu lazım tabii)
  • H.G. Wells - Aydaki İlk İnsanlar ve BBC adaptasyonu
  • Escaflowne ve buharlı mıydı mechalar tartışması, editörünüzün bol kafadan atması (Seven Samurai esasinda)
MP3 olarak indirmek icin buraya gidiniz

7. İstanbul Animasyon Festivali


Dünyadan haberi olmayan ben, yine bir olayı son anda öğrendim. Bugün 7. İstanbul Animasyon Festivali başlıyor.

Vakit Daralıyor!



Daupo adlı sanatçının çalışmalarından yola çıkarak 2012 yılı takvimi hazırlanmış.

Pazartesi, Kasım 21, 2011

Kudemanın Acelacayip Söylenceleri 4


Gerçekliğin Gerçeküstü Söylemi

Bu cumartesi yani 19 Kasım'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü'nce (kesinlikle düzenleyen beni şaşırttı) Öteki Dünyalar Edebiyatı, ‘Fantastik Romanlar Üzerine’ adlı bir sempozyum düzenlenmiş.

Frank Miller'dan İnciler


Sin City, Batman: Dark Knight Returns, 300gibi çizgi romanların yaratıcı çizer ve yeni yönetmen Frank Miller Amerika’da süre gelen Wall Street’in işgali hakkında bir süredir fikirlerini beyan ediyor.

Pazar, Kasım 20, 2011

Gate: Genler Üzerine Bir Kısa Film

Matt Westrup adlı şahıs Gate adında pek lezüzatlı bir kısa film çekmiş. Kaliteli oyunculuk ve çok başarılı CG kullanımı ile huzurlarınızda insan geninin kullanılmayan kısımlarına dair bir kısa film.

Cumartesi, Kasım 19, 2011

Kudema'nın Acelacayip Söylenceleri 3

Neuromancer Filmi Olacak Gibi



En sonunda William Gibson’un çığır açan başyapıtı Neuromancer’i filme çekmeye karar verdiler. Ne yalan söyleyeyim bunca yıldır çeşitli çap ve ebatta, envai çeşit bilim kurgu kitap uyarlaması filmler havada uçuşurken, Neuromancer’ı neden düşünmediklerini hep merak ederdim. Nedenini öğrenemesem de en azından filmi çekilecek. Veyahut çekilmeye çalışılacak. Cube ile Splice’ın yönetmeni Vincenzo Natali ve prodüktör Peter Hoffman film için çalışmalara başlamış. Hatta Hollywood dedikodu kazanına göre Bruce Willis ile görüşmelere başlamışlar, ancak Willis’in hangi karakteri oynayacağı meçhulmüş. Gözüken o ki ya Henry Dorsett Case ya da Armitage’i oynayacakmış o da senaryoyu beğenirse. Bize düşen sabredip beklerken, iyi bir iş çıkarmalarını ummak.


Perşembe, Kasım 17, 2011

Kudema'nın Acelacayip Söylenceleri 2

Vatikanın Son Kahramanı: Ten Ten


Daha önce Ten Ten hakkındaki ırkçılık tartışmalarından söz etmiştik. Bir kısmı akla yatkınken bir kısma da mümkünmüş gibi gözükmüyordu. Vatikan’ın resmi yayın organı olan L’Osservatore Romano” adlı gazete Ten Tene yapılan ırkçılık suçlamalarını “hassas zihinlerin hayal gücünün ürünü” olarak nitelendirmiş. Ayrıca yine aynı gazete Ten Ten’i “dünyaya dul ve yetimleri savunmak için gelen, güçlülere meydan okuyarak ezilenleri koruyan Katolik bir kahraman” olarak tanımlamış. Bence bu tanımlama zaten tartışmalara açıklık kazandırıyor. Bildiğiniz kahramanlar Katolik, Protestan, Ortodox, Sunni, Hanefi, Dinsiz vs. vs. olarak ayrıştırılabiliyor :)
  

http://www.sabitfikir.com/haber/vatikan-tenteni-kahraman-ilan-etti

Çarşamba, Kasım 16, 2011

Pamuk Prenses ve Avcı (Snow White and the Huntsman)



Çocukluğumuzun Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını hatırlıyor musunuz? Hatırlamasanız da mühim değil. Evan Daugherty’nin yazdığı Rupert Sanders’in yönettiği Snow White and the Huntsman filmi bildiklerinizle kulliyen ıt. Pamuk Prensesimiz tepeden tırnağa zırhlı, yalın kılıç, arkasında hepsi birbirinden tehlikeli görünümlü cüceleri ile karşınızda. Birde avcı var ki hiç sormayın. Savaşın hüküm sürdüğü gayet kasvetli ülkede efsuni kraliçe, aynası, genç prenses, peşindeki avcı, savaşçı cüceler ve bol savaş.



2012’de gösterime girmesi beklenen filmde pamuk Prensesi hatırlamak bile istemediğim Alacakaranlık serisinden Kristen Stewart, kötü kraliçeyi güzeller güzeli Charlize Theron ve avcıyı Thor’u oynayan Chris Hemsworh oynuyor. Bu da ilk fragmanı:



Salı, Kasım 15, 2011

Kudema'nın Acelacayip Söylenceleri 1

Unspeakable Vault (of Doom) adlı pek güzide siteden. Hırsızlıklarımız devam edecektir :)

XXIT - Blade Runner Kısa Filmi

Konu Blade Runner’dan açılmışken Stargate Studios tarafından sadece bir Canon EOS C300 camera ve birazcık! efekt ile çekilen XXIT adlı 11 dakikalık kısa filme buyrun.

XXIT from Stargate Studios on Vimeo.


Pazartesi, Kasım 14, 2011

Do Androids Dream of MORE Electronic Sheep?!?



Philip K. Dick’in muhteşem romanı “Do Androids Dream of Electronic Sheep”’den 1982 yılında çekilen Blade Runner filminin yönetmeni Ridley Scott, Wall Street Journal’ın blogu “Speakeasyile yaptığı görüşmede filmin devamını çekmek için çalışmalara başladığını ve senaryo için yardım edecek yazar aradığını söylemiş. Ancak çekilmesi düşünülen filmin Blade Runner’dan öncesinde mi yoksa sonrasında mı geçeceği belli değil. Daha çalışmalar yolun başında olsa da kesin olan bir konu var ki o da, yeni filmde Rick Deckard’ın olmayacağı. Açıkcası Deckard’ın olmaması pek hoşuma gitmedi ancak illaki de ortaya kötü bir film çıkacak diye bir şey de yok.



Bu arada Scott’ın bekleyen projeleri gani. Konuşulanlar arasında Leonarda Di Caprio ile Aldous Huxley’in
Cesur Yeni Dünyası, Alien’ın öncesini anlatan iki filmden oluşan bir çalışma ve İngiliz yazar David Peace’in dörtlemesi “Red Riding”’in dizisinin film uyarlaması var. Umarım film iş yoğunluğundan dolayı rafa kalkmaz.

Pazar, Kasım 13, 2011

Brian W. Aldiss - The Dark Light Years

  • Brian W. Aldiss - The Dark Light Years
  • Yıl: 1964
  • Sayfa: 159
  • Ben ne okudum: Four Square Books versiyonu İlk Baskı 1966


İngiliz Yeni Dalga akımının, hatta 1960'larda bütün bilim kurgu dünyasını talan eden Yeni Dalgacıların en başında gelen Brian Aldiss'in satirist bir yaklaşımla yazdığı bunalım ve karamsarlık dolu bir İlk Karşılaşma (temas lafı kullan dendi ama hoşuma gitmiyor o laf nedense) romanı olan Karanlık Işık Yılları (The Dark Light Years) romanını bir solukta okudum desem yalan olur. Yurt içi (ama ülke dışı!) iş yolculukları , akşamları çalışmalar filan derken 159 sayfayı bitirmem bi hafta aldı. Rezil bir durum. Zaten keyifsiz bir dönemime de denk gelmesi ve kitabın karamsarlığı ciddi bir bunalım havasına soktu beni.

Öte yandan okuduğum en iyi ilk karşılaşma kitaplarından birisi olduğu kesin. Bir türlü okumayı başaramadığım ama bana defalarca anlatıldığından okumuş kadar olduğumu zannettiğim Stanislav Lem kitabı Fiyasko aklima geldi biraz. Ancak bu kitap Fiyasko'dan 20 küsür önce yazılmış.

Herneyse, sadede gelelim. Once kısa bir özet.

Dapdrof gezegeninde yaşlı bir insan, Ainson, iki tane utod, Snok Snok Karn ve Quequo ile sohbet etmektedir. Ainson artık ölme zamanı geldiğine işaret edince utodlar da mutluluk gösterirler ve Ainson'un leş yaşamını hevesle beklediklerini ifade ederler. Aionson haydi iyi geceler, benden bu kadar derken Quequo ve Snok Snok Karn ise eski günleri yadetmeye başlar.

Kitap Utok'ların yeni bir gezegen keşfetmesiyle başlıypr ve en başından sonuna kadar karamsar bir hiciv ile yazılmış. Uzaylılar yeni bir gezegene ilk defa indiklerinde ilk dedikleri "Bence bir hata" ve nitekim gezegene bu ismi veriyorlar. Bir süre ne yapacakları hakkında tartıştıktan sonra gezegenin yeterince iyi olduğuna kanaat getirerek imparatorluklarına katılıyorlar: "Bu toprakların tümünün Üçlü Yıldız'lara ait olduğunu ilan ediyorum. Sıçmaya başlansın!"....

Şaka değil. Scalzi'nin en uzun bir osuruk esprisi yapacağım demesine benzeyen bir olay olmasına rağmen Aldiss zamanla neler olup bittiğini açıklıyor. İnsanlık tarihinde Uygarlık bir insanın kendisiyle dışkısı arasındaki mesafe ile ölçülürken Utod'ların tarihleri ve yaşam şekli bunun tam tersi. Bok içinde domuzlar gibi uzanıp keyif yapmayı en büyük değer sayan bu uzaylılar ne yazık ki tam bu anda bir İnsan grubuna yakalanıyor. Haliyle İnsanlık da en iyi yaptığı şeyi yaparak yaratıkların ikisi haricinde hepsini hemencecik vuruveriyor.

Burada hikaye Utod'ların bakış açısından İnsanların bakış açısına geçiyor.

Yeni gelenlerin bir keşif gemisinden olduğunu ögreniyoruz. Geminin uzman araştırmacısı Ainson bu yaratıkların rastgele bir hayvan olmadığını, uzaylılar olduklarını ögrenyor ve bok içindeki gemilerini bulunca ve Dünyaya hayvanlarla gemileri götürmeyi başarınca aniden kendisini meşhur buluyor, Yaratıklar da kendilerini İngiltere'de bir hayvanat bahçesinde.

Dünya'da ise İngiltere ve Brezilya savaşmakta ve ekonomik ve sosyal yaşam ilginç yönlere gitmekte. Öte yandan kitabın geri kalanı Utod'ların ve İnsanların birbirleriyle ilişkiyi geç, herhangi bir haberleşme yöntemi kuramaması hakkında. En sonu herkes için üzücü bitiyor denebilir. Son sayfada bir ümit bırakmış dayanamayarak.

Aldiss arada bir sürü yan karakterin hikayesini anlatmaya çalışıyor ancak topu topu 150 sayfalık bir şey içerisinde herhangi bir derinliğe girmesi mümkün olmuyor. Özellikle şimdiki zamanlardaki bir burun silmesini 1500 sayfada anlatan bilim kurgu/fantazi yazarlarına alışık okuyucuların bu kitapta istediklerini bulmaları çok zor olacak. Öte yandan bu 2010'larda değil başka uzaylılarla veya dünyadaki başka olasılıkla yeterince zeki goril veya yunus gibi hayvanlarla ileşim kurmayı bırakın, insan insana herhangi bir şekilde anlaşmayı başaramıyorken Aldiss'in bu kitabı beni etkiledi. Tümüyle farklı bir kültürü, tarihi dışında sadece kafasındaki tırtıklarla değil, 6 nefes borusu, iki kafası ve götlerinden de ses çıkartarak konuşan, çamur ve bok içerisinde olmayı kutsal bulup felsefe tartışan bir kültür ile iki ayak üstünde yürüyen, kendi vücudundan o kadar utandığı için sürekli üstlerini kapatıp aynı fikirde olmadığı her benzerini ve tadı iyi olanları yemek için, kötü olanları zevk için öldürmeyi kendisine amaç bilen bir kültür nasıl bir iletişim kurabilir ki?

Benden 5 yıldız.

Ten Ten'in Maceraları: Tekboynuzun Sırrı


Valla ne yalan söyleyeyim ben bile performansım şaşırdım. Gidip Ten Ten’iseyrettiğim gibi, üzerine bir de yorumunu yazıyorum. Sanırım yıldızlar doğru konuma gelmek üzere. Sevdikleriniz ile vedalaşın :)

Darth Vader vs Yoda



Cumartesi, Kasım 12, 2011

HBO'nun Kara Kulesine Rakip: Under the Dome


HBO’nun çekmeye hazırlandığı Stephen King’in Kara Kule
serine rakip çıktı! Deadline’ın haberine göre Showtime kanalı King’in 2009 yılında yazdığını, dış dünyadan garip bir şekilde ayrılan Maine’deki Chester’s Mill nahiyesini anlattığı Under the Dome romanını dizi olarak çekmeye hazırlanıyor. Bu konuda çizgi roman ve Lost’un yazarı Brian K. Vaughan ile anlaşmışlar. Ne demişler rekabetten gelişme veyahut başarı doğar. (ya da benim sallıyor olmam daha mümkün) Ancak her şekilde kazanan seyriciler ve King’in sevenleri olacak gibi görünüyor.

Cuma, Kasım 11, 2011

The Hobbit - An Unexpected Journey

J.R.R. Tolkien'in pek sevdiğimiz eseri The Hobbit'in filmi için bir süredir çekimler devam ediyor. Kitap iki parça olarak filme aktarılıyor, An Unexpected Journey ve There and Back Again. İlk filmin Aralık 2012'de gösterime girmesi planlanıyor. Ancak filmin bütçesi ile sıkışıklıklar olduğuna dair dedikodular dolaşıyor. Hatta ve hatta ilk anlaşılan yönetmen Benico Del Toro'nun da bu nedenle ayrıldığı bu dedikodulardan biri. Velhasıl bir şekilde filmi izleyebileceğiz. Aşağıda filmin cüce kadrosu bir arada gözüküyor.



Soldan sağa: Nori (Ed Brophy), Fili (Dean O’gorman), Dori (Mark Hadlow), Bofur (James Nesbitt), Gloin (Peter Hambleton), Dwalin (Graham Mctavish), Thorin Meşekalkan (Richard Armitage), Balin (Ken Stott), Oin (John Callen), Bombur (Stephen Hunter), Bifur (William Kircher), Ori (Adam Brown) ve Kili(Aidan Turner).

Haftanın Resmi

Perşembe, Kasım 10, 2011

Şimdi Reklamlar

Currys PCWorld Yıldız Savaşları temalı reklamlar hazırlamış. Gayet de güzel olmuşlar. İkisi aşağıda.



Çarşamba, Kasım 09, 2011

Romero, Zombiler ve Ötesi




Pek sevdiğimiz io9 (io9.com) edebiyattaki ve sinemadaki bildiğimiz zombinin babası sayılabilcek George A. Romero ile ayak üstü bir görüşme yapıp çizgi roman ve dizi The Walking Dead ve son projesi The Zombie Autopsies üzerine konuşmuş.

Salı, Kasım 08, 2011

Herkes Diskordiyayı Selamlasın! Çok Yaşa Eris!



Cabaret Brainwash adlı ulvi site aydınlanmamıza bir nebze de olsa yardımcı olmak için can siperhane bir uğraş içerisinde çalışıyor. Bu aydınlanmış şahsiyetler Tanrıça Eris ve onun öğretilerini bizlere anlatıyorlarsa da Diskordik Bildiride de işaret edildiği üzere "Diskordiyanın ne ve kutsal tanrıçanın kim olduğu Diskordik Kişinin kendi inancı ve iç meselesidir. Efendi Hazretlerinin nasihatları doğrultusunda inanmak, teşvik edilmekle beraber tavsiye edilmez". Bu nedenle anlattıkları güzel olsa da bize ne.

Velhasıl bu nurlu kişiler biz Diskordik Şahsiyetlere bir nebze de olsa faydalı olabilmek için çıktıkları yolcuklarında sitelerine Diskordiyanın temel taşlarınlarından olan "Principia Diskordia" adlı, ilkokullarda okutulması kesinlikle tavsiye edilmeyen 100 temel eserden biri olan kitabı pdf formatında yayınlamışlar. Hatta ve hatta zaman içerisinde eklenmiş olan girişlerini de unutmamışlar. Bu eserde neler yok ki. Okudukça aydınlatan, okudukça merak uyandıran, okudukça kafa karıştıran, okudukça bir şeye benzemeyen bu eseri okuyun. Buyrun adresine:

http://brainwash.discordian.com/files/PrincipiaDiscordia.pdf

Ama unutmayın her Diskordik Kişi okuduğuna inanmamakla yükümlüdür. Fnord!



Aklınızda herhangi bir soru var ise, size yardımcı olması için ilk fırsatta bir Efendibillah Hazretlerine gidin. Ancak sizi aydınlatacağını sanmayın. Oturun keçiboynuzu kemirin. Sağlığınıza iyi gelir.

Pazartesi, Kasım 07, 2011

11/22/63 - Stephen Kİng



Stephen King’in yeni romanı 11/22/63 8 Kasım’da çıkıyor. 11/22/63 22 Kasım 1963’de gerçekleşen John F. Kennedy cinayetini konu alıyor. Kitabın kahramanı Maine’den (tabiki Maine) bir öğretmen olan Jake Epping. Epping cinayeti engellemek için uğraş veriyor, ancak Epping, Lee Harvey Oswald veyahut her kimler cinayeti işlediler ise onları, engellemek için günümüzden geçmişe giderek bu maceraya atılıyor.

Kitap bu klasik bilim kurgu ögesi üzerine kurulmuş olsa da ağırlıklı olarak 1958 ile 1963 arasındaki tarihi olayları anlatıyormuş. King bu konuda Doris Kearns Goodwin gibi bir çok namlı tarihçi ile çalışıp araştırmalar yapmış. Pulitzer ödülü sahibi Goodwin Lyndon Johnson, John F. Kennedy ve Franklin Roosevelt gibi döneminönemli şahsiyetleri hakkındaki çalışma ve kitapları ile tanınıyor.

Wired dergisi Stephen King ile yeni kitabı ve zamanda yolculuk üzerine bir söyleşi yapmış. King romanında detaylı anlatmasa da geçmişte değişen olayların çapına yani etkilediği çevreye paralel olarak, değiştirmeye çalıştıkça geçmişin direndiğini kurgulamış. King kendi kullandığı mantıktan ya da zamanın mekaniğinden çok fazla bahsetmemiş. Ancak gözüken o ki zaman geçitleri ve bunların koruyucuları kitapta mevcut. Bu arada zamanda yolculuğu kullanan kitaptaki ahçı fikri çok hoşuma gitti. Lezzet için uğraş vermek, takıntılı olmak lazım :) King bir daha zamanda yolculuk hakkında kitap yazmayacağını söylerek söyleşiyi bitirmiş. Artık bunu nasıl yorumlarsınız bilemem.

Bu arada kitap daha çıkmadan o kadar çok ilgi çekmiş durumda ki, Kuzuların Sessizliğinin yönetmeni Jonathan Demme şimdiden filmi çekmek için senarist, yönetmen ve prodüktör olarak işe koyulmuş. Çekimlerin güz 2012’de başlaması bekleniyor.

Söyleşinin tamamını Wired.com’dan okuyabilirsiniz:

http://www.wired.com/magazine/2011/11/pl_printking/

Pazar, Kasım 06, 2011

Murray Groat, Ten Ten ve Lovecraft

Ten Ten'den yeni bahsetmişken, daha önce Haftanın Resminde Murray Groat'ın Ten Ten at the Mountains of Madness çizimini yayınlamıştık. Groat, Lovecraft'ın öyküleri ile Ten Ten'i harmanlayıp kitap kapakları çizmiş. Kalanları da ekleyelim dedik. Bu arada Groat'ın sistesinde gayet başarılı Lovecraft çizimleri var. İlgilisine.