Çarşamba, Kasım 30, 2011
Guillermo Del Toro'dan Çizgi Roman: The Strain
Salı, Kasım 29, 2011
Pazartesi, Kasım 28, 2011
Artık Bir Bilim Kurgu ve Fanztezi Derneğimiz Var
Türkiye’de artık Fantazya ve Bilimkurgu Derneği var. Kısa ismi ile Fabisad Kasım başında hayata geçti. Biraz geç de olsa derneğin kuruluş haberini aldık ve paylaşıyoruz.
Le Guin'den Wall Street İşgalleri Üzerine Bir Masal
http://blog.bookviewcafe.com/2011/11/21/ninety-nine-weeks-a-fairy-tale/
Pazar, Kasım 27, 2011
Cumartesi, Kasım 26, 2011
V: Kurumsallık karşıtı ama kapitalizmin bir numaralı sevgilisi
Bana en çarpıcı gelen nokta, kapitalizm karşıtı anti-bireysel (kendini ortaya çıkartmadığın bir protestoda bireylik yoktur bence) Anonymous örgütü ve benzerleri tarafından sembol olarak el konulan V maskelerinin tanesinin 4-7 Sterlin olup yılda yüzbin tane satması ve ele geçirilen kar payının da Time Warner'a gitmesi. Kısacası anti-kapitalistler kapitalizmi besliyor. Hoş bir olay.
Öte yandan yazının geri kalanı da hayli ilginç. İngilizce okumaya hayır demezseniz hemen linkine basın ve uzun uzun okuyun. İngilizce kasamam diyorsanız Google Babelfish taklidine buyrun.
Bu arada ayrı dipnot, bir gün AI oluşacaksa kendiliğinden netlerde, Google'ın çevirme sistemi büyük bir tehlike. Bu da çevrilmiş hali! Birkaç ay kadar önce çalıştığım şirket yazılımlardan birisini Türkçe'ye çevirmeye karar verdi ve bana sen yapar mısın diye sordu. Ben de "benim Türkçem hayli kötüdür ama isterseniz çevirmen arkadaşlarım var bu işi yapabilecek" derken "tamam sorun değil ajansa veririz" dediler. Aradan bir zaman geçtikten sonra yeni bir istek ajansın çevirisini hızlı bir kontrol etmem idi. Ben de dosyaların ikisini yan yana koyarak başladım ve aradan bir sürü bilmediğim sözcük çıktı. "Haydaaa ne bu ya, ben bu kadar mı az biliyorum" derken Google çevirmenine yükledim dosyayı ve ajanstan gelene çok benzer bir şey çıktı. Ya bu adamlar Google kadar iyi çeviriyorlar ya da artık bu işi aşmışlar dedim. "Bir takım saçmalıklar var, bir de bilmediğim terimler var, onlardan emin değilim ama emir ve durum belirten bazı şeyler yanlış çevrilmiş" dedim (Open Applications mesela "uygulamaları aç" olarak çevrilmiş "Açık uygulamalar" yerine). Neyse ki harbi kabul esasları benim değil bizim Türk müşterilermiş.
Bu arada türkçe Q klavyede yazmaktan ne kadar nefret ettiğimi anlatamam. Şu birkaç cümleyi yazmak yarım saatimi aldı ve sağ elime kramp girmek üzere.
(Resim Antitezo'nun Flikearrrr'ından araktır).
Kışyarı Destanını Beyan Eder Hanım Hey
Manga: Bir Kültürel Direniş Aracı
Cuma, Kasım 25, 2011
Perşembe, Kasım 24, 2011
Bir Kitap Alana Bir E-Kitap Bedava
Çarşamba, Kasım 23, 2011
Yeni Ktulhu New Cthulhu: The Recent Weird
Salı, Kasım 22, 2011
Hitit Güneşi Epizort 54! Uykulu Podcast!
Non-euclidian zaman koridorlarında kaybolan podcastımız sonunda bize erişti! (Tembel editörün hiç bir suçu yok tabiii)....
Yigit, Mert, Hakan, Sessiz Mustafa ve Banu hep beraber!
- J.R.R Martin - Game of Thrones, Türkçe çevirileri ve karakter katliamı
- Ian M. Banks ve karakter katliamı
- Steve Donaldson
- Michael Moorcock ve Eternal Champion olayları
- Steampunk - Moorcock'un Çelik Çar vesaire
- Geçmişte nasıl nalları dikerdik pat diye hastalıktan of of (motorsiklet üstünde feci nezle soğuk kapmış editör hele)
- Daha çok Steampunk, MOSI
- Yan sanaayi ve Ostim Türkiye'yi kurtarır mı? (Ostim'de şu an mecha yapan ustaya laf etmesek iyi olurdu, Gojira Ankara'yı imhaya başladığında engel olacak bişiler gerekecek, bir de çıtır anime hatunu lazım tabii)
- H.G. Wells - Aydaki İlk İnsanlar ve BBC adaptasyonu
- Escaflowne ve buharlı mıydı mechalar tartışması, editörünüzün bol kafadan atması (Seven Samurai esasinda)
7. İstanbul Animasyon Festivali
Pazartesi, Kasım 21, 2011
Gerçekliğin Gerçeküstü Söylemi
Frank Miller'dan İnciler
Pazar, Kasım 20, 2011
Gate: Genler Üzerine Bir Kısa Film
Cumartesi, Kasım 19, 2011
Neuromancer Filmi Olacak Gibi
En sonunda William Gibson’un çığır açan başyapıtı Neuromancer’i filme çekmeye karar verdiler. Ne yalan söyleyeyim bunca yıldır çeşitli çap ve ebatta, envai çeşit bilim kurgu kitap uyarlaması filmler havada uçuşurken, Neuromancer’ı neden düşünmediklerini hep merak ederdim. Nedenini öğrenemesem de en azından filmi çekilecek. Veyahut çekilmeye çalışılacak. Cube ile Splice’ın yönetmeni Vincenzo Natali ve prodüktör Peter Hoffman film için çalışmalara başlamış. Hatta Hollywood dedikodu kazanına göre Bruce Willis ile görüşmelere başlamışlar, ancak Willis’in hangi karakteri oynayacağı meçhulmüş. Gözüken o ki ya Henry Dorsett Case ya da Armitage’i oynayacakmış o da senaryoyu beğenirse. Bize düşen sabredip beklerken, iyi bir iş çıkarmalarını ummak.
Cuma, Kasım 18, 2011
Perşembe, Kasım 17, 2011
Vatikanın Son Kahramanı: Ten Ten
http://www.sabitfikir.com/haber/vatikan-tenteni-kahraman-ilan-etti
Çarşamba, Kasım 16, 2011
Pamuk Prenses ve Avcı (Snow White and the Huntsman)
Salı, Kasım 15, 2011
XXIT - Blade Runner Kısa Filmi
XXIT from Stargate Studios on Vimeo.
Pazartesi, Kasım 14, 2011
Do Androids Dream of MORE Electronic Sheep?!?
Philip K. Dick’in muhteşem romanı “Do Androids Dream of Electronic Sheep”’den 1982 yılında çekilen Blade Runner filminin yönetmeni Ridley Scott, Wall Street Journal’ın blogu “Speakeasy” ile yaptığı görüşmede filmin devamını çekmek için çalışmalara başladığını ve senaryo için yardım edecek yazar aradığını söylemiş. Ancak çekilmesi düşünülen filmin Blade Runner’dan öncesinde mi yoksa sonrasında mı geçeceği belli değil. Daha çalışmalar yolun başında olsa da kesin olan bir konu var ki o da, yeni filmde Rick Deckard’ın olmayacağı. Açıkcası Deckard’ın olmaması pek hoşuma gitmedi ancak illaki de ortaya kötü bir film çıkacak diye bir şey de yok.
Bu arada Scott’ın bekleyen projeleri gani. Konuşulanlar arasında Leonarda Di Caprio ile Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünyası, Alien’ın öncesini anlatan iki filmden oluşan bir çalışma ve İngiliz yazar David Peace’in dörtlemesi “Red Riding”’in dizisinin film uyarlaması var. Umarım film iş yoğunluğundan dolayı rafa kalkmaz.
Pazar, Kasım 13, 2011
Brian W. Aldiss - The Dark Light Years
- Brian W. Aldiss - The Dark Light Years
- Yıl: 1964
- Sayfa: 159
- Ben ne okudum: Four Square Books versiyonu İlk Baskı 1966
İngiliz Yeni Dalga akımının, hatta 1960'larda bütün bilim kurgu dünyasını talan eden Yeni Dalgacıların en başında gelen Brian Aldiss'in satirist bir yaklaşımla yazdığı bunalım ve karamsarlık dolu bir İlk Karşılaşma (temas lafı kullan dendi ama hoşuma gitmiyor o laf nedense) romanı olan Karanlık Işık Yılları (The Dark Light Years) romanını bir solukta okudum desem yalan olur. Yurt içi (ama ülke dışı!) iş yolculukları , akşamları çalışmalar filan derken 159 sayfayı bitirmem bi hafta aldı. Rezil bir durum. Zaten keyifsiz bir dönemime de denk gelmesi ve kitabın karamsarlığı ciddi bir bunalım havasına soktu beni.
Öte yandan okuduğum en iyi ilk karşılaşma kitaplarından birisi olduğu kesin. Bir türlü okumayı başaramadığım ama bana defalarca anlatıldığından okumuş kadar olduğumu zannettiğim Stanislav Lem kitabı Fiyasko aklima geldi biraz. Ancak bu kitap Fiyasko'dan 20 küsür önce yazılmış.
Herneyse, sadede gelelim. Once kısa bir özet.
Dapdrof gezegeninde yaşlı bir insan, Ainson, iki tane utod, Snok Snok Karn ve Quequo ile sohbet etmektedir. Ainson artık ölme zamanı geldiğine işaret edince utodlar da mutluluk gösterirler ve Ainson'un leş yaşamını hevesle beklediklerini ifade ederler. Aionson haydi iyi geceler, benden bu kadar derken Quequo ve Snok Snok Karn ise eski günleri yadetmeye başlar.
Kitap Utok'ların yeni bir gezegen keşfetmesiyle başlıypr ve en başından sonuna kadar karamsar bir hiciv ile yazılmış. Uzaylılar yeni bir gezegene ilk defa indiklerinde ilk dedikleri "Bence bir hata" ve nitekim gezegene bu ismi veriyorlar. Bir süre ne yapacakları hakkında tartıştıktan sonra gezegenin yeterince iyi olduğuna kanaat getirerek imparatorluklarına katılıyorlar: "Bu toprakların tümünün Üçlü Yıldız'lara ait olduğunu ilan ediyorum. Sıçmaya başlansın!"....
Şaka değil. Scalzi'nin en uzun bir osuruk esprisi yapacağım demesine benzeyen bir olay olmasına rağmen Aldiss zamanla neler olup bittiğini açıklıyor. İnsanlık tarihinde Uygarlık bir insanın kendisiyle dışkısı arasındaki mesafe ile ölçülürken Utod'ların tarihleri ve yaşam şekli bunun tam tersi. Bok içinde domuzlar gibi uzanıp keyif yapmayı en büyük değer sayan bu uzaylılar ne yazık ki tam bu anda bir İnsan grubuna yakalanıyor. Haliyle İnsanlık da en iyi yaptığı şeyi yaparak yaratıkların ikisi haricinde hepsini hemencecik vuruveriyor.
Burada hikaye Utod'ların bakış açısından İnsanların bakış açısına geçiyor.
Yeni gelenlerin bir keşif gemisinden olduğunu ögreniyoruz. Geminin uzman araştırmacısı Ainson bu yaratıkların rastgele bir hayvan olmadığını, uzaylılar olduklarını ögrenyor ve bok içindeki gemilerini bulunca ve Dünyaya hayvanlarla gemileri götürmeyi başarınca aniden kendisini meşhur buluyor, Yaratıklar da kendilerini İngiltere'de bir hayvanat bahçesinde.
Dünya'da ise İngiltere ve Brezilya savaşmakta ve ekonomik ve sosyal yaşam ilginç yönlere gitmekte. Öte yandan kitabın geri kalanı Utod'ların ve İnsanların birbirleriyle ilişkiyi geç, herhangi bir haberleşme yöntemi kuramaması hakkında. En sonu herkes için üzücü bitiyor denebilir. Son sayfada bir ümit bırakmış dayanamayarak.
Aldiss arada bir sürü yan karakterin hikayesini anlatmaya çalışıyor ancak topu topu 150 sayfalık bir şey içerisinde herhangi bir derinliğe girmesi mümkün olmuyor. Özellikle şimdiki zamanlardaki bir burun silmesini 1500 sayfada anlatan bilim kurgu/fantazi yazarlarına alışık okuyucuların bu kitapta istediklerini bulmaları çok zor olacak. Öte yandan bu 2010'larda değil başka uzaylılarla veya dünyadaki başka olasılıkla yeterince zeki goril veya yunus gibi hayvanlarla ileşim kurmayı bırakın, insan insana herhangi bir şekilde anlaşmayı başaramıyorken Aldiss'in bu kitabı beni etkiledi. Tümüyle farklı bir kültürü, tarihi dışında sadece kafasındaki tırtıklarla değil, 6 nefes borusu, iki kafası ve götlerinden de ses çıkartarak konuşan, çamur ve bok içerisinde olmayı kutsal bulup felsefe tartışan bir kültür ile iki ayak üstünde yürüyen, kendi vücudundan o kadar utandığı için sürekli üstlerini kapatıp aynı fikirde olmadığı her benzerini ve tadı iyi olanları yemek için, kötü olanları zevk için öldürmeyi kendisine amaç bilen bir kültür nasıl bir iletişim kurabilir ki?
Benden 5 yıldız.
Ten Ten'in Maceraları: Tekboynuzun Sırrı
Valla ne yalan söyleyeyim ben bile performansım şaşırdım. Gidip Ten Ten’iseyrettiğim gibi, üzerine bir de yorumunu yazıyorum. Sanırım yıldızlar doğru konuma gelmek üzere. Sevdikleriniz ile vedalaşın :)
Cumartesi, Kasım 12, 2011
HBO'nun Kara Kulesine Rakip: Under the Dome
HBO’nun çekmeye hazırlandığı Stephen King’in Kara Kule serine rakip çıktı! Deadline’ın haberine göre Showtime kanalı King’in 2009 yılında yazdığını, dış dünyadan garip bir şekilde ayrılan Maine’deki Chester’s Mill nahiyesini anlattığı Under the Dome romanını dizi olarak çekmeye hazırlanıyor. Bu konuda çizgi roman ve Lost’un yazarı Brian K. Vaughan ile anlaşmışlar. Ne demişler rekabetten gelişme veyahut başarı doğar. (ya da benim sallıyor olmam daha mümkün) Ancak her şekilde kazanan seyriciler ve King’in sevenleri olacak gibi görünüyor.
Cuma, Kasım 11, 2011
The Hobbit - An Unexpected Journey
Soldan sağa: Nori (Ed Brophy), Fili (Dean O’gorman), Dori (Mark Hadlow), Bofur (James Nesbitt), Gloin (Peter Hambleton), Dwalin (Graham Mctavish), Thorin Meşekalkan (Richard Armitage), Balin (Ken Stott), Oin (John Callen), Bombur (Stephen Hunter), Bifur (William Kircher), Ori (Adam Brown) ve Kili(Aidan Turner).
Perşembe, Kasım 10, 2011
Şimdi Reklamlar
Çarşamba, Kasım 09, 2011
Romero, Zombiler ve Ötesi
Salı, Kasım 08, 2011
Herkes Diskordiyayı Selamlasın! Çok Yaşa Eris!
Velhasıl bu nurlu kişiler biz Diskordik Şahsiyetlere bir nebze de olsa faydalı olabilmek için çıktıkları yolcuklarında sitelerine Diskordiyanın temel taşlarınlarından olan "Principia Diskordia" adlı, ilkokullarda okutulması kesinlikle tavsiye edilmeyen 100 temel eserden biri olan kitabı pdf formatında yayınlamışlar. Hatta ve hatta zaman içerisinde eklenmiş olan girişlerini de unutmamışlar. Bu eserde neler yok ki. Okudukça aydınlatan, okudukça merak uyandıran, okudukça kafa karıştıran, okudukça bir şeye benzemeyen bu eseri okuyun. Buyrun adresine:
http://brainwash.discordian.com/files/PrincipiaDiscordia.pdf
Ama unutmayın her Diskordik Kişi okuduğuna inanmamakla yükümlüdür. Fnord!
Aklınızda herhangi bir soru var ise, size yardımcı olması için ilk fırsatta bir Efendibillah Hazretlerine gidin. Ancak sizi aydınlatacağını sanmayın. Oturun keçiboynuzu kemirin. Sağlığınıza iyi gelir.
Pazartesi, Kasım 07, 2011
11/22/63 - Stephen Kİng
Kitap bu klasik bilim kurgu ögesi üzerine kurulmuş olsa da ağırlıklı olarak 1958 ile 1963 arasındaki tarihi olayları anlatıyormuş. King bu konuda Doris Kearns Goodwin gibi bir çok namlı tarihçi ile çalışıp araştırmalar yapmış. Pulitzer ödülü sahibi Goodwin Lyndon Johnson, John F. Kennedy ve Franklin Roosevelt gibi döneminönemli şahsiyetleri hakkındaki çalışma ve kitapları ile tanınıyor.
Wired dergisi Stephen King ile yeni kitabı ve zamanda yolculuk üzerine bir söyleşi yapmış. King romanında detaylı anlatmasa da geçmişte değişen olayların çapına yani etkilediği çevreye paralel olarak, değiştirmeye çalıştıkça geçmişin direndiğini kurgulamış. King kendi kullandığı mantıktan ya da zamanın mekaniğinden çok fazla bahsetmemiş. Ancak gözüken o ki zaman geçitleri ve bunların koruyucuları kitapta mevcut. Bu arada zamanda yolculuğu kullanan kitaptaki ahçı fikri çok hoşuma gitti. Lezzet için uğraş vermek, takıntılı olmak lazım :) King bir daha zamanda yolculuk hakkında kitap yazmayacağını söylerek söyleşiyi bitirmiş. Artık bunu nasıl yorumlarsınız bilemem.
Söyleşinin tamamını Wired.com’dan okuyabilirsiniz:
http://www.wired.com/magazine/2011/11/pl_printking/