Geçenlerde Ridley Scott'ın son filmi Prometheus'un yeni görüntüleri yayınlandı. Bunlardan birinde Guy Pearce'ın oynadığı Sir Peter Weyland, Weyland Sanayi'nin Başkanı, 2023 yılında gayet gazlı bir konuşma yaparken gösteriliyor. Weyland Sanayi bildiğiniz gibi Alien'da Ripley'in bulunduğu maden arama gemisi Nostromo'nun sahibi olan şirketler grubu. Weyland konuşmasında gelişmeden, ilerlemeden ve yapacaklarından bahsediyor. Birazcık hırslı bir kardeşimiz kendisi.
Herneyse, bir Macar haber sitesi bu görüntülerin şimdiye kadar ki Prometheus
ile Alien arasındaki bağı gösteren en net bilgi olduğunu yazmış. Tabi ki
bu bağlantı büyük bir karizma eşliğinde konuşmakta olan Guy Pearce ve
temsil ettiği şirketler. Scott Blade Runner ve Alien'ı çekerken
geleceğin büyük şirketler tarafından şekillendirileceğini söylemiş.
Blade Runner'daki Tyrell Şirketi ve Alien serisindeki Weyland-Yutani ortaklığı bunların sonucu.
Şirketler tarafından yönetilmek kavramı bana üniversite yıllarımızda benim, Fatih'in ve Yiğit'in saatlerini, günlerini değil haftalarını alan bir oyunu hatırlattı. Oyunun arka kapağında uykusuz gecelere hazırlanan, sigara ve kahveden daha bağımlılık yapıcı yazıyordu. İlk başta hiç inanmamıştık. Zor yoldan öğrendik. X-Com: The Apocalypse. X-Com serisinin üçüsü olan oyun uzak gelecekte, Mega-Primus adlı bir şehirde geçiyordu. Uzaylılar ile ilgili olan detayları geçiyorum. Esas anlatmak istediğim şehir yönetim şekli ve iç dinamikleri idi. Şehir bir şirketler grubu tarafından yönetiliyordu ve nazik bir politik denge vardı. Polis ve benzeri kolluk hizmetleri şirketler tarafından tedarik ediliyordu. Her zümre ile aranı iyi tutmak önemliydi. Uzaylılar şehri mi basmış? Kim takar, mühim olan pek muhterem şirketlerin, pek kıymetli mallarına zarar vermemekti. Sonra aran bozulur, esas amacın ve hayatta kalmanı sağlayacak olan uzaylılara karşı savaşını sürdüremezdin. Bu açılardan oyunda anlatılan ortam filmlerde olanlara ve günümüzde yaşananlarla benzerlik gösteriyor. Ya da en azından ben bu benzerliği gördüğümü zannediyorum.
Aslında Scott'ın çok da yanıldığını söyleyemeyiz. Bahsettiği gelecek çoktan geldi ancak nedendir bilinmez Scott bu durumdan pek de haberdar değil.Günümüzde pek çok konuda şirketlerin boruları ötüyor. Sanırım duymuşsunuzdur. İngilizlerin "The City"'de, Amerikalıların ise "Wall Street"'de kullandıkları bir terim vardı. "Too big to fail" yani "Batamayacak kadar büyük". Bu ifade iki kenarı keskin bıçak gibi. Şirket o kadar büyüktür ki batmaz ya da uygulamada olduğu gibi şirket o kadar büyüktür ki batmasına izin verilemez. Velhasıl Weyland Şirketi başımıza yaratıkları sararken kimse sormuyor ki bir şirketin böylesi bir gücü ve yetkisi olabilir mi diye. Adamlar şimdiye kadar görülmüş en belalı illeti başımıza sarıyorlar. Ama her daim olduğu gibi önemli olan karların özelleştirilmesi, zararın ise kamusallaştırılmasıdır. Hatırlarsanız Weyland Şirketine ait yapay yaşam formu yaratığı dünyaya getirmek için can siperhane bir çabaya giriyordu. Anlaşılacağı gibi zarar tabi ki yaratık oluyor. Kar şirkete, zarar ise bizlere.
Sonuç olarak bu sefer biraz ideolojiyi biraz fazla kaçırmış olabilirim ama gerek Alien serisine olsun, gerek X-Com'a olsun, gerekse gelmekte olan Prometheus filmi ile ilgili Scott'un açıklamalarını görünce olaylara bu gözle bakmaya başladım. Biraz büyük laflar olabilir ve hatta bu çarkın neredeyse tam göbeğinde olan birisi için biraz da fazla da olabilir. Ancak bu şirket olayından son dönemde pek hazzetmiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder