Pazar, Mayıs 31, 2015

Cuma, Mayıs 29, 2015

Haftanın Resmi

Bu hafta en sonunda Mad Max'i seyredince tabi ki gaza geldim. Bu işi iyi kıvırmış bu insanlar. Ellerinden öperim. Bu gaz ile de bu hafta Mad Max temalı bir resim koyalım dedim. Buyurun Furiosa'ya. Çizim Tim Odland'e ait. Ellerine sağlık.



Geek Tyrant'tan arak

Perşembe, Mayıs 28, 2015

Taht Oyunları müzikali

1985 yılından bu yana İngiltere'de başta olmak üzere, iki yılda bir Kırmızı Burun Günü (Red Nose Day) kutlanıyor. Aslında kutlama demek yanlış bir ifade oldu. Daha çok bir bağış organizasyonu yapılıyor demek lazım. Çeşitli televizyon etkinlikleri ile Dünya çapında ihtiyacı olanlara bağış toplanıyor. Ünlülerde bu televizyon programlarına katılarak destek veriyorlar. Comic Relief adı verilen bu etkinliğe bir hayli önem veriyorlar.

Çarşamba, Mayıs 27, 2015

Sınırdiyarlarından Öyküler

Borderlands kemik Fallout serisi bittikten sonra bana aynı tadı veren, detay, anlatım, öykü olarak bambaşka bir lezzet bırakan oyun serisi. Her bir oyunu ve akabinde çıkan eklentileri zevkle ve defalarca oynadım. Ama oyundan daha önemlisi bu serinin tarzı. Pandora gezegeninde, vahşi batıyı andıran bu coğrafyada, felaket sonrası perişanlığı içerisinde, her biri birbirinden detaylı karakterleri ile (gerek oyuncular gerekse karşılaşılanlar), gayet cool müzikleri ile, Guy Ritchie tadındaki geçişler eşliğinde, yüz binlerce (tam olarak 17,5 Milyon) her birinin lakabı olan silahlarla bezeli, acayip eğlenceli oyun dinamiği olan bana kült bir oyun serisi. Halen oynamadıysanız ya da oyun oynamıyorsanız bile sırf tarzı için bakmanız gerekiyor Borderlands'e.

Pazartesi, Mayıs 25, 2015

Paniğe mahal yok

Bugün evrensel Havlu Günü. Efsane yazar Douglas Adams'ın Otostopçunun Galaksi Rehberi'ne gönderme olarak başlayan gün 2001 yılından bu yana dünyada ve muhtemelen uzayda her yıl 25 Mayıs'ta kutlanıyor. Peki neden mi havlu. Faydaları aslında saymakla bitmez. Ben burada saymak hiç uğraşmayacağım. Faydalarını en güzel Adams anlatıyor. Onun sözleri ile:

Cumartesi, Mayıs 23, 2015

Jedi olmak ya da olmamak




"Weird Al" Yankovic birçok popüler şarkıyı yazdığı esprili sözlerle parodi biçiminde  "cover"layan bir şarkıcı. Aşağıda yayınladığım "The Saga Begins" isimli şarkısı 'Star Wars Episode I:The Phantom Menase'ın özetini Obi Wan Kenobi'nin bakış açısıyla anlatıyor. Müzik ise "Apple Pie" şarkısının melodisi. Aslına bakarsanız benim en çok hoşlandığım Yankovic şarkısı "Smells like Nirvana" Üniversitedeki müzik grubumuzun bateristinin "Bence Kurt şarkılarını tuvaletteykene yazıyodu" tespitini çağrıştırdığı için Smells like Nirvana'nın sözleri her dinlediğimde beni gülümsetiyor.  Wikipedia'ya bakılırsa Cobain de Yankovic'in çıkardığı işten hoşnut kalmış.


Pazar, Mayıs 17, 2015

Ben senin babanım yavrum!

"Fly you fools, not run!!"

Film replikleri hep hayatımızın içinde. Hatta kimilerimiz onlarla yatıyor onlarla kalkıyor desek yeri. Yanlış bilip kullandıklarımız da olmuyor mu? İşte io9.com çoğumuzun yanlış kullandığı 12 popüler film repliğini doğru kullanımlarıyla birlikte derlemiş..

Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir


Jon Snow, Seth Meyer'in akşam yemeği şeref konuğu olursa neler olur? Hiç izlemeden sevmediğim bir dizi hakkında bu kadar yayın yapmak açıkçası bana da oldukça garip göründü!.. Ama kaderin bir cilvesi olarak  Youtube'da  gezinirken karşıma çıkan şu video beni oldukça güldürdü. Ne yapayım, paylaşmadan edemedim..

Cumartesi, Mayıs 16, 2015

Kan ve Gül


"Game Of Thrones" dizisine karşı nedenini bilmediğim bir antipatim var. -Bu duyguyu "Lost" dizisine karşı da hissetmiş ve bir kez bile izlememiştim.- Aynı şekilde Game of Thrones'un da ne kitabını okudum, ne de dizisini izledim. Çok şey mi kaçırdım orasını artık Tanrı bilir!  Fakat yazarı G.R.R Martin'i takdir etmemek mümkün değil. Mert'in yazdıklarından ve  bazı sitelerde karşıma çıkan haberlerden anladığım kadarıyla dizide  bazı ana karakterler yazar tarafından büyük bir cesaretle birer birer öldürülüyor. Ve yeniden başka ana karakterler yaratılıyor. -Ya da okuduklarımdan ben bunu anlıyorum :) - Bu kadar popüler bir dizide böyle bir yöntem izlemek her yiğidin harcı değil doğrusu. Neyse dizi hakkında yorum yapacak bilgiye sahip değilim. Bu yüzden çenemi kapatayım.

Perşembe, Mayıs 14, 2015

Haftanın Resmi


İllustrasyonlarını büyük bir hayranlıkla uzun zamandır takip ettiğim Kerem Beyit Ankara'da yaşayan bir illustratör. Özellikle "Fantasy Art" alanında harika eserler yaratan Beyit'e ait üstteki illustrasyon "Steel Dragon" ismini taşıyor. Sanatçının öteki eserlerini merak ediyorsanız portfolyosuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
/http://kerembeyit.daportfolio.com/

Hayransınız da ne kadar?

Hitit Güneşi'ne yazanlar ve okuyanların ortak zevk alanları bilim kurgu ve fantezi. Kitap olsun, çizgi roman olsun, manga olsun, anime olsun, film olsun hepsini ayrı ya da birlikte seviyor takip ediyoruz. Kimimiz benim gibi huysuz pek çok şeyi beğenmiyor, kimimiz ise daha ılımlı, değişikliğe karşı daha esnek. Çizer Tom Preston durumuzu anlatan bir karikatür çizmiş. "Fan" ile "Fanboy" Türkçe ayrımlarını bilmiyorum. Hayran belli de, ötesini nasıl tanımlayacağımı bilemiyorum. Korkarım ki ben "Fanboy" kategorisine giriyorum. Artık bir doktor bulmam şart gibi duruyor. Peki ya siz?

Çarşamba, Mayıs 13, 2015

"Wang Fo Nasıl Kurtuldu"


"Wang Fo Nasıl Kurtuldu" Marguerite Yourcenar'ın "Doğu Öyküleri" isimli kitabındaki şahsi kanaatimce en güzel öykülerden biri.  Bu arada Hür Yumer'in büyüleyici çevirisiyle dilimize kazandırılan bu eseri herkese tavsiye ederim.  Aşağıda yayınladığım Rene Laloux'nun yönettiği 1987 yılı yapımı Fransızca animasyonun  öyküyü anlatmakta biraz sönük kaldığını düşünüyorum. Ama yine de seyretmeye değer.

İnsan düşmeye görsün

Bugünlerde Şeytan olmak bile zor. SSK'sı tam yatmaz, sağlık kısmı sorunlu, diş hekimi desteği hiç yok, müşteriler desen ayrı bir dert, mesai saatleri eli kolu bağlıyor, ofis ortamı biraz sıcak. Vallahi çekilir dert değil. Sanırım Şeytan da benzer bir şekilde düşünmüş olacak ki sıkılıp Melekler Şehri Los Angeles'a ikametgahını aldırmış. Şeytan dediğime bakmayın. O sahne ismi. Gerçekte Lucifer Sabahyıldızı olarak doğmuş. Sonrası malum. 

Salı, Mayıs 12, 2015

Çılgın Maks'i ne kadar biliyorsunuz?

Vault'tan taze çıkmış ;)
Bu hafta sonu merakla beklediğimiz Mad Max serisinin yeni filmi gösterime girecek. Ben ne yazık ki ilerleyen tarihlerde izleyebileceğim. Film yaklaşırken haberler, resimler ve yorumlar havada uçuşuyor. io9 bu konuda bildiğiniz ama muhtemelen bilmediğiniz 12 noktayı toparlamış. Misal Mel Gibson'un bu filme seçilmesinde etkeni ya da Burgess'in seriye etkisini bu videodan öğrenebilirsiniz. Ancak görüntülerin dışında io9'da daha detaylı yazıda film serisi hakkında daha fazla bilgi öğrenebilirsiniz. 

Pazartesi, Mayıs 11, 2015

Bazı toplantılar hayatınızı değiştirebilir

Şıııhhhh, toplantı var!
Youtube'da James R eğlenceli ve kısa bir görüntü çekmiş. Bir gün yolunuz isimsiz ninjalar destek toplantısına düşerse ne olur? Muhtemelen hayatınız değişir. Ne yönde değişeceği hemen aşağıda. Eğlencelik.

Cuma, Mayıs 08, 2015

Haftanın Resmi

Okumasam da Deadpool hep ilgimi çekiyor. Ne yaman bir çelişki değil mi. Ama Deadpool'la ilgili çeşitlemeler pek eğlenceli oluyor. Aşağıdaki resimde Deadpool Müfrezesi ile Wolverinein kapışması var. Sonucunu merak ettim valla. KD Stanton'un çizimi.


Perşembe, Mayıs 07, 2015

Zaman şimdiki zaman

Zaman geldi. Robotlar ormana inmekte. Yaratıklar manasızca koşusuyor. Ben de hazırım!

Lordum, çok önceden bu anı planladız. Yıllarca eğitimden geçtikten sonra konsey hazır olduğuma karar vermişti ancak son kararı siz verdiniz. Gücü kötü amaç için kullanmak kolay ancak bütün güzelliği çarpıtarak, lorduma karşı mücadele etmeye kalkışacak cahillerin planlarını her aşamada gizlice baltalamak esas zor olan görev, bunu bana vermeniz gururumu kabartıyor.

İstediğiniz gibi, sürekli yanlarında olacağım. Her an enselerinde, her adımlarında peşlerinde. Her kararda fikir önereceğim, biraz orada, biraz burada, istenmeyen hafif itişlerle onları istediğim yöne yönlendireceğim. Ufak ufak, ne yaptıklarını bilmeden bizim yolumuza koyulacaklar. Bizim istediklerimizi yapacaklar, esirimiz olacaklar! Önce güvenlerini kazanacağım, sonra kuyularını kazacağım. Önce dostları olacağım, sonra mezarlarına tüküreceğim. Her planın başında biz olacağız, sonunda biz olacağız. Lordum! Yaklaşıyorlar. Göğsümde kalplerim pıt pıt atıyor ancak görevimi yerine getireceğimden emin olasınız! Karanlığın gücü ile yavaş yavaş kötü yola sokacağım onları.

Ey yüce lordum, elimde bir ışın kılıcı yok ancak zekamı daha keskin gördünüz, keşke bana başka bir rol verseydiniz ama bu sahnede bu rolü oynamaya hazırım parlak bir gelecek için. Zekamı gizlemek, aptal olup zeki gözükmekten daha zor sonuçta. Sonuçta hayatımın rolünü oynayacağım. En büyük aktörlerin yapmaya cesaret edemeyeceği bir rol verdiniz bana senaryonuzda.

Ve evet, sonunda geliyorlar hedeflerim. Şimdi ayağım takılmış gibi yapacağım ve hep beraber yere düşeceğiz. Ve, aksiyon!

Ayağa kalktık. Resmen tanışalım, zaman şimdiki zaman.

'Meesa Jar Jar Binks!'

Haftanın Resmi: Manchu'dan Accelerando kapağı

Sevdiğimiz ressam/çizer Manchu, Charles Stross'un Accelerando'suna bir kapak yapmış!



Manchu'nun hastasıyım. Chris Foss'un 70'lerdeki sarı uzay gemilerinden sonra herhalde benim için bana en çok işte bu bir bilim kurgu kitap kapağı dedirten ressam.

Accelerando, Stross'un kısa hikayelerden oluşan bir toplaması. Özellikle ilk kısmı favorilerimdendir ve Tourist adlı hikaye muhtemelen tüm zamanlarda en çok sevdiğim hikayelerindendir. Herkese şiddetle öneririm. Stross, Accelerando'yu bir çok çeşit formatta web sitesinden bedava olarak sizlere sunmakta. Madem öyle, okumamak sizin hatanız!

(Dip not itirafı, ikinci kısımdan sonra hızla ilgimi kaybetmişimdir ancak benden başka çok seven olduğu için yine de bir girişin).

Charles Stross, özellikle Accelerando'da ortaya fikir atmakta ne kadar iyi olduğunu gösteriyor. Sayfa başına yeni düşünülmüş, hayal edilmiş fikirlerin sayısı o kadar yüksek ki, bunları teker teker takip etmektense bir cümlede el bombası gibi atip devam etmekten çekinmiyor. Kanımca bu yüzyılın en yaratıcı yazarlarından birisi, her ne kadar muhtemelen eli en iyi laf edeni olmasa bile, eğer bir yazar değil yatırımcı olsaydı neler olurdu acaba diye düşünüyor insan. Ben şahsen bir Macx yerine bir Stross'un varlığını tercih ediyorum.

Manchu, bu kapak nerede kullanılacak yazmamış bloguna, muhtemelen bir fransızca baskısında göreceğiz.

Çarşamba, Mayıs 06, 2015

Yazmak ya da yazmamak

Ortam tamam, tek eksik yazar
Bir süredir Hitit Güneşi'ne yazmayı aksatıyorum. Öykü için uğraşmayı ise bırakalı bir hayli zaman oldu. Sadece kafamda şunu yazsam bunu yazsam diyerek avunuyorum. Bilen iyi bilir, yazmamak, ertelemek, bahane uydurmak çok yaygın bir hastalık. Sabit Fikir'de yazarların yazma alışkanlıkları üzerine görüşlerini okurken Tony Kushner'ın aşağıdaki görüşüne denk geldim. Olayı pek güzel özetlemiş. Üzerine bir şeyler yazacağım ama sonra :)

“Yazmaktan nasıl kaçınabileceğinize dair size altın değerinde tavsiyeler verebilirim; yapmanız gereken diğer işler bittiğinde ve yazmak için masanızın başına döndüğünüzde, bütün dolaplar düzeltildiğinde ve yaşayan en yaşlı akrabalarınızı hal hatır sormak için aynı gün içinde iki kere aradığınızda, bilgisayarınızda yanıtlanmamış tek bir e-posta kalmadığında ya da bir tane daha yanıtlayamayacak hale geldiğinizde ve itibarınız geriye bir damlası bile kalmamacasına tamamen tükendiğinde ve yazmak denen işten daha fazla kaçınamaz hale geldiğinizde diş hekiminizden bir kanal tedavisi rica edebilir ya da her daim küvette ufak bir kaza geçirebilirsiniz.”

Pazartesi, Mayıs 04, 2015

Güç sizinle olsun!

Bugün Dünya Yıldız Savaşları Günü. Son yıllarda yaygın olarak kutlanıyor. Kelime oyunu ya da değil; Güç sizinle olsun ya da May the fourth be with you. Yarın Sith'in intikamına dikkat edin amma!

Pazar, Mayıs 03, 2015

Kendin ol yeter

Solda Sıfır: Acayip Zombi Olayına Müthiş Yolculuk ya da benim iğrenç çevirimi dikkate almaz isek Super Zero: Badass Journey Into Zombie Awesomeness eğlenceli bir kısa film. Klasik zombi temalarını içerse de her şey tadında olmuş. En çok da Zombieland havası hissettim. Fakat verdiği mesaj basit: zombi felan hikaye kendin ol yeter :)

Cuma, Mayıs 01, 2015

"Beni Bu Güzel Havalar Mahvetti"


Aç, yoksa kırarım!!!

Yıllardır beğeniyle takip ettiğim Simon's Cat animasyon serisinin yaratıcısı animatör ve illustratör Simon Tofield. 2007 yılından beri yayınlanagelen serinin aynı zamanda kitapları da mevcut.  Eldeki verilere göre 27 ülkede basılan bu kitaplar yaklaşık bir buçuk milyon satmış.Sizlere birkaç hafta önce yayınlanan, bugün devirdiğimiz Nisan ayına dair "April Showers" isimli bölümü sunmak istiyorum. Üstteki resim de 1 Mayıs  mağduru kedim Totoş'un  balkon cezasından kurtulma girişimlerini belgeliyor. İyi seyirler..