Çarşamba, Mayıs 06, 2015

Yazmak ya da yazmamak

Ortam tamam, tek eksik yazar
Bir süredir Hitit Güneşi'ne yazmayı aksatıyorum. Öykü için uğraşmayı ise bırakalı bir hayli zaman oldu. Sadece kafamda şunu yazsam bunu yazsam diyerek avunuyorum. Bilen iyi bilir, yazmamak, ertelemek, bahane uydurmak çok yaygın bir hastalık. Sabit Fikir'de yazarların yazma alışkanlıkları üzerine görüşlerini okurken Tony Kushner'ın aşağıdaki görüşüne denk geldim. Olayı pek güzel özetlemiş. Üzerine bir şeyler yazacağım ama sonra :)

“Yazmaktan nasıl kaçınabileceğinize dair size altın değerinde tavsiyeler verebilirim; yapmanız gereken diğer işler bittiğinde ve yazmak için masanızın başına döndüğünüzde, bütün dolaplar düzeltildiğinde ve yaşayan en yaşlı akrabalarınızı hal hatır sormak için aynı gün içinde iki kere aradığınızda, bilgisayarınızda yanıtlanmamış tek bir e-posta kalmadığında ya da bir tane daha yanıtlayamayacak hale geldiğinizde ve itibarınız geriye bir damlası bile kalmamacasına tamamen tükendiğinde ve yazmak denen işten daha fazla kaçınamaz hale geldiğinizde diş hekiminizden bir kanal tedavisi rica edebilir ya da her daim küvette ufak bir kaza geçirebilirsiniz.”

Hiç yorum yok: