Bugünlerde bilgisayar oyunlarından biraz fazla bahsediyorum. İşin komik yanı son yıllarda en az bilgisayar oynadığım dönemdeyim. Ancak son dönemde birçok bilgisayar oyunu değme bilim kurgu ve fantastik kitaptan daha etkileyici öyküler sunuyor. Hoş birazdan bahsedeceğim Metro 2033 pek de alışılmadık bir şekilde kitaptan uyarlandı ama pek çok oyun daha tatminkar daha damardan bilim kurgu, fantastik öyküler anlatıyor. Belki de yakın gelecekte birçok öykü oyun, kitap ve film üçlemesi içerisinde sunulacak.
Metro 2033 Fatih tarafından sürekli önerlen ancak benim biteviye başka bahara salladığım Dmitry Glukhovsky'nin felaket sonrası romanı. 2013 yılında yaşanan nükleer felaketten sonra Moskova'da metroda yaşam mücadelesi veren insanlar felaket sonrasındaki zorluklardan başka fareler gibi doğal zararlıların yanı sıra garip karanlık yaratıklara da karşı savaş veriyorlar. Öykü esas oğlanımız Artyom'um mücadelesini böylesi bir ortamda anlatıyor.
Velhasıl Narnia Günlüklerinin prodüktörü Mark Johnson kitabın film haklarını satın aldığı gibi senaryo için debir senaristle anlaşmış. Ancak son dönemlerde o kadar çok oyun ve kitabın film hakları satın alınıp ortaya film çıkmadı ki Metro 2033'de aynı kaderi paylaşabilir. Umarım bu başarılı öykü hakkettiği şekilde beyazperdeye taşınır.
2 yorum:
Oyunlar gittikçe bilimkurgulaşıyor mu peki? Ah ah, Fallout oynanan zamanlar geldi aklıma. :) Daha geriye gidersek 8 bit dünyasında ciddi BK oyunları var ama genelde shoot-them-up tarzında. C64'teki Mars Saga gelir aklıma bir de.
Oyunu dün itibariyle bitirdim, post-apokaliptik dünyanın hakkını veren keyifli bi oyundu. Güzel detayları vardı. Kitabı merak ediyorum çok ama çevirisi evlere şenlikmiş diye duydum. İngilizcesine nail olmak lazım...
Yorum Gönder