|
ŞEREFE |
Terry Pratchett benim için önemli yazarlardan bir tanesi. Özelikle Douglas Adams ile birlikte kullandıkları o mizahi ve zekice anlatım tarzı beni pek çok açıdan derinden etkilemiştir. Zekice fikirlerini, o muazzam karakterlerini, muzip şakalarını, meşum Ank-Morpork şehrini nefessiz ve ayıla bayıla okudum. Görünmez Üniversite, Suikastçiler Loncası, her biri birbirinden fırsatçı büyücüleri, Rincewind ve sandığı, cadıları, küçük tanrıları, trolleri, vampirleri, şehrin muhafızları, filleri, piramitleri, cüceleri ve daha saymakla bitmeyecek pek çok Disk Dünyayı eşsiz kılan ögesi. Yalan yok ilk kitaplardan sonraki kitaplarda fikirleri ve karakterleri sevsem de anlatımından sıkılmaya başlamıştım. Hatta son kitapları Pratchett'in yazıp yazmadığını tartıştığımız son bir kaç kitabı da unutmamak lazım. Bunları niye mi yazıyorum. Ölen bir yazar hakkında methiyeler düzmek yerine sevdiğim ve beni çok etkileyen yazarı tüm yönleri ile anlatmak için. Sonuçta Pratchett muhteşem bir dimağa sahip bir insandı. Ama insandı. Her insanda olan narin bedeni en sonunda zihnini bulandıran hastalığına dayanamadı. Kişi olarak ölümü üzücü olması ile birlikte sevdiğim bir yazarın açık bir zihinle daha neler yaratabilirdi sorusu beni daha da üzüyor. Onunla lise ve üniversite yıllarımın o güzel anılarının da bir kısmı gitmiş gibi hissediyorum. Ancak sonuçta birilerinin dediği gibi ölüm ve vergiler kaçınılmaz. Hoş biz Türkiye'de yaşıyoruz ikinci kısım biraz tartışılabilir. Velhasıl kendi zırvalarımdan başka aşağıda sevdiğim diğer yazarların ve diğerlerinin Terry Pratchett hakkında yazdıkları var. Özellikle Neil Gaimann'in yazdıkları çok ilginç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder