Çarşamba, Ocak 22, 2014

Evan Dahm'in Harikalar Diyarı

Calabash'ın asıldığı mavi çiçek
Vattu'da önem kazanmakta. Dahmn'ın bu tarz
uzun süre planlı dünyası büyüleyici
Evan Dahm, sürrealist fantazi dünyası 'Üst Taraf' ile kalbimde özel bir yer kazanmıştı. Son birkaç yıldır devam eden Vattu serisi, Üst Taraf evreninin sadece sürreal değil, Realpolitik ve devrimci yanlar içeren çok daha derin bir yaratılış olduğunu göstermeye başladıkça Evan Dahm'ın yaptıkları daha çok hoşuma gitmekte.

Sırayla okumak gerekirse şöyle buyurun:

Daha diyeceklerim var... Hemen aşağıda.

Her ne kadar hikayeler bir birlerinden bağımsız olsa da birbirlerine varoluş destanı olmaktalar. 

Özellikle Rice Boy, hem sürreal fantazi dünyası hem de steampunkvari bir ortamda geçmekte. 'The One Electronic' adlı robot karakterin 

Rice Boy toplamda 439 sayfa tutmuştu. Vattu 500 sayfayı birkaç hafta önce geçmesine rağmen hikaye son derece sürükleyici olarak devam etmekte.

Dahm'ın sessiz savaşcısının
bize öğretecekleri var. 
Bir imparatorluğun, çevresindeki 'barbar' ırkları yenip, kontrol altına alıp köle ettiği bir ortamda, Vattu adında genç bir nomad-esir kızın başından geçenleri anlatan Vattu, daha Evan Dahm'ın aklındaki dünyanın kapılarını yeni aralamakta. Rice Boy ve Order of Tales'deki gördüğümüz dünya, gezginlerin denk geldiği farklı, sürrealist yerler ile dolu iken, Vattu'da büyük bir imparatorluğun işleyişini ve köle ilan ettiklerinin düşüncelerini izliyoruz. Her ne kadar Rice Boy ve Order of Tales tarzlarıyla hayran olduğum şeyler olsa da Vattu'da tam bir hikaye anlatılıyor bize, hayli ince ayrıntılarına girerek. 

Haliyle 500 sayfa geçtikten sonra aradan, Vattu'da henuz daha kitabın başlarında olduğumuz hissi ağır basıyor. Bu ise biraz beni tedirgin ediyor. Megatokyo da çok güzel başlayarak karakter ve konu eklemelerinin dozunu kaçırınca yazar-çizer Fred Gallagher'in bir şey cizemez hale gelmesiyle son bulmuştu.  Yavaş yavaş tekrar çizmeye başlayan Fred'in hikayesinde ilk sayfa 2000 yılında yayınlamıştı, bininci sayfa 2007'de. O zamandan beri de 379 sayfa çizememiş, hatta geçen seneden beri 30 sayfa filan çizebilmiş. Her ne kadar son zamanlarda kendini toplamış olsa da Megatokyo okumayı çoktan bırakmıştım.

Herneyse, Vattu'ya geri dönersek aynı tarz, herkese ürününü bedavaya veren bir çizerin bu kadar büyük bir esere girişiyor olması 'ya bitiremezse' diye korkutuyor. O yüzden biraz hızlandırsa hikayeyi hiç fena olmaz derim.

Evan Dahm'ın dünyasını Tolkien'le karşılaştırmak biraz saçma olur ancak nasıl ki Tolkien'in kitaplarını okurken yaşadığımız macera dışında geniş bir evren olduğunu hayal ettiriyorsa, Dahm'ın Üst Taraf hikayeleri de aynı hissi veriyor. Haliyle hayran olmam şaşırtıcı değil. Bunun ne kadarı benim hayal gücüm bilemiyorum ama Elminster'in 'the Making of a Mage' mastürbasyonunu okurken hiç böyle hissetmediğimi hatırlıyorum!

1 yorum:

Buket Akgun dedi ki...

http://en.wikipedia.org/wiki/Blue_flower