Cumartesi, Ekim 08, 2011

Hitit Güneşi Epizort 56! Kindle 4 ve Brandon Sanders!


Hakan, Kansu, ve Yigit olarak beraberce ordan oraya atladık!
Umarım sizler de eğlernirsiniz.
Bakın bunlardan bahsettik:

MP3 olarak indirmek icin buraya gidiniz

5 yorum:

EnT dedi ki...

Yiğit'in Fransızca bilgisi beni her zaman dehşete düşürmüştür :)

Adsız dedi ki...

Kindle muhabbeti çok uzamış olsa da güzel bir şov olmuş.
Brandon Sanderson'ın kitaplarındaki büyünün dünyadaki etkisi üzerine soru vardı, arada kaynadı. Kitaplarda büyünün varlığı iki sınıf/ırk yaratıyor. Kitaplarda büyüyü sadece asil kanı taşıyanlar kullanabildiği ve asillerin avamdan (Skaa) çocuk yapması yasak olduğu için büyü kullanabilmek asalet sembolü oluyor. Bir soylu ailenin çocuğunun güçlü bir büyücü olması sadece statü kazandırmıyor, öteki ailelere karşı bir güç, silah kazandırıyor. İlk kitapta öğreniyoruz ki büyü için değerli bir metalin piyasaya arzını kontrol eden İmparator, ailelerin güçlenmesinin ve ayaklanmasının önüne geçiyor. Kitabın kahramanları da aslında büyü için değerli bu metali çalarak İmparatorun ekonomik kontrolünü yok etme ve böylece onu devirme planıyla işe başlıyorlar.
Kitabın tadını kaçırmamak için az anlattım ama aslında büyünün varlığının yarattığı sosyal sonuçlara da değinmiş.
Zombilerle ilgili benim okudğum en başarılı öyküler John Joseph Adams'ın The Living Dead antolojisindeydi. Çok farklı açılardan zombi efsanesini incelemişlerdi. Örneğin Dale Bailey Death and Suffrage öyküsünde ölüler kalkıp oy kullanmaya kalksa ne olurduyu işliyor. Politika ve hayatla ilgili çok ilginç yorumlar yapıyor. Zombi okumanın avantajı da bu galiba, insanlık haline bambaşka bir açıdan bakabilmeyi sağlıyor. Neyse uzun uzun okumak isterseniz kitaptaki her öyküyü tek tek incelediğim yazım: http://turkcebkf.wordpress.com/2010/10/26/koca-bir-yasayan-oluler-seckisi/
Biraz reklam gibi oldu, kusura bakmyın.

Hakan dedi ki...

Reklam her zaman iyidir! :-)

Kindle konusunda cenemizin dusmesi muhtemelen bu e-kitap olayindan cok etkilenmemiz. Oturdum birkac gundur Datca'da hava bozukken bir suru Heinlein ve Spider Robinson okudum, simdi Perry Rhodan'lara giriyorum. Yanimda suruyle kitap tasidigim gunler geride kaldi. Deniz / havuz kenarinda okumak icin (Sony Reader'e su kacacak panigi cok var bende!) yanima uc tane Analog/Asimovs aldim o kadar. Geri kalan her sey yanimda ve mutluyum. Cep telefonunda da bi suru epizort Escape Pod (bi kismini bastan dinlemeye basladim) ve Variable Frequencies, keyif gerisi. Tek derdim bir sey yapmiyorum diye strese girmek ciddi miktarda. Hazir buradayken bir seyler yazayim diyordum, bir haftadan az kaldi artik, hala tek bir satir bir sey yazmadim, herhalde bir email haricinde en uzun yazdigim da bu paragrafcik. Tembellik bulasici.

Adsız dedi ki...

iOS5'de artık Stanza'nın çalışmaması sonucunda belki ben de Kindle kervanına katılacağım. O zaman belki fazla gelmez.
Pseudopod'u da tavsiye ederim. Sadece sunan amcanın başlangıçtaki geyikleri ve bitiş cümleleri için bile dinlenir. Korku ve garip türlerini iyi veriyor.
Bir de bu blogspotun yorumlara cevapları bana haber ver özelliği yok mu?

Hakan dedi ki...

Benim korku ile fantazi ile aram pek yok acikcasi. Haliyle Pseudopod ve Podcastle dinlemiyorum, eskiden Podcastle dinliyordum ama yeter oldum. Drabblecast'taki super hikayeler, arada bi araya Cthulhu hikayeleri vermeleri iyice yeterli oluyor bana. Ayrica o adamin sesi super bu isler icin bana sorarsan (tabii niye sorasin ki? :) )...

Haber ver yetenegi var mi bilmiyorum. Biz bikac senedir acaba wordpress'e mi gecsek diye dusunup duruyoruz zaten de Yigit'in Tembellik Tanricasi ustumuze coktugu icin bi karar veremedik! :)

Ben bu cevabi yazarkene altta yanit yorumlarini e-postayla gonder diyor, belki blogger / google account olayiyla alakali bisidir.