Cumartesi, Temmuz 11, 2015

"Çocuklardık, parlak yıldızlardık o zaman"



Çocukluğu bir Snoopysever olarak geçen biri elbette Peanuts’u  sever. İtiraf edeyim ben de sıkı bir Snoopy hayranıydım. Hatta büyük bir aşkla bağlandığım Snoopyli bir kalem kutum bilem vardı. Peanuts hepimizin bildiği, 1950’li yıllarda başlayıp bazı ara vermelerle birlikte 2000’li yıllara kadar  devam eden, illüstratör Charles M. Schulz’a ait  bir komik serisi. Aynı zamanda çizgi film haline de getirilen serinin dünyada milyonlarca hayranı mevcut.


Peanuts’ın” mutluluk nedir” sorusuna çocukça cevap vermeye çalışan bu bölümü bana çocukluğumda beni mutlu eden şeyleri anımsattı. Geceleri gökyüzünü seyre dalarak uzay yolculuğunun nasıl bir şey olabileceğini hayal etmek ne kadar da muhteşemdi. Elbette ki bunda çocukluğumuzda hiç kaçırmadığımız Battlestar Galactica ve Star Trek’in etkisi yadsınamaz.  Ya da arka bahçedeki kavak ağaçlarının alt gövdelerini saran  mantarları bir bilim adamı edasıyla pür merak incelemek, şişelere böğürtlen toplayıp doldurmak ve sonra çalkalayıp afiyetle yemek, bahar aylarında açan iğde çiçeklerinin kokusu, altında evcilik oyunu oynadığımız ağacımızın (yıllar sonra isminin akçaağaç olduğunu öğrendim) meyvelerinin balık olduğunu düşlemek, Almancı bir arkadasımın hediye ettiği dışı safran sarısı rengindeki  kurşun kalem, yazları neredeyse üzerinden hiç inmediğim evimizin önündeki erik ağacı, odun ateşinde közlenilen mısırların kokusu ve lezzeti. Tüm bu  anların hepsi de çocukluğumda kalbimi mutluluk ve huzurla dolduran anlardan yalnızca birkaçı. Bütün çocuklarda olduğu gibi o anları sadece hissedip yaşadım. En doğrusunu yaparak,  büyüklere özgü bir biçimde “Ne kadar da mutluyum” diye düşünüp, irdelemedim. Ayrıca  mutlu geçen her bir saniyenin bir dakika kadar uzun olmasıyla zamanın çocuklara geçtiği iltimasın keyfini fütursuzca sürdüm. Ama şanslı bir büyük olduğumu da laf arasında itiraf etmeliyim. Ben hala çocukluğumda keyif aldığım çoğu şeyden keyif alıyorum ve dünyaya hala merak dolu gözlerle bakabiliyorum.

Velhasıl,  görüntü kalitesi her ne kadar  düşük olsa da size yaşatacağı birkaç dakikalık (çocuk zamanıyla  değil)  haz için seyretmeye kesinlikle değer. İyi seyirler. 



Hiç yorum yok: