Salı, Mayıs 31, 2011

Romantik vampilerden sübyancı vampirlere geçişe dair.

Bu hafta Radikalin Kitap ekinde A. Ömer Türkeş yeni yetme, sübyancı vampir romanlarında değdirerek gotik korku edebiyatının klasiklerinden bahsetmiş. 18. yy'da yazılan bu öykülerin nasıl modernizmin, sanayi devriminin yarattığı sıkıntılara karşı yazıldığını, dahil olduklarını romantizm akımını anlatmış. Okurken Todorov'un Fantastik'ini okuyorum zannettim bir an.

Aklın, mantığın ve modernizimin yarattığı sanayi devrimine karşı ortaya çıkan bu romantik vampir ve canavarlarla, bugünün liseye giden, yaşına, başına, dişlerine bakmadan sabi sübyanlara sarkan vampirlerin arasında ne kadar fark olduğunun altını kalınca çizmiş.

Bitirirken de o dönemde insanların vampirlerin gotik mekanlardan çok büyük şehirlerde borsa oyuncuları, mültezimler ve iş adamları kisvesi altında dolaştıklarına dair eleştirilerini eklemiş. Kan emicilere alıştık artık demiş. Bir bankacı olarak kesinlikle bu iddiaları reddediyorum. Ne o zamanlarda ne de bugünlerde iş dünyasında kesinlikle kan emme mevcut değildir. Para varken kana ne gerek var. En güzel dilberin kanından daha tatlı ve sarhoş edici! Ayrıca neyse parası verir alırsın yahu. Girdiğin zahmete değmez.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=1050908&CategoryID=40

Not: Bu arada Türkeş Sheridan le Fanu'nun meşhur ve meşhum vampiri Carmilla'dan Camille diye bahsetmiş bir dil sürçmesi olduğu gibi Türkçe çevirilerinde bu şekilde kullanılıyor da olabilir. Cahilliğime verin nedenini bilememekteyim.

Cumartesi, Mayıs 28, 2011

Günün Resmi ve videosu - Brutal Relax


Bundan daha önce yazmıştım kısa film yorumları arasında, birkaç hafta sonra yayına girecek podcastımızda da bahsediyoruz ama şimdiden bir izleyin... SciFi London'da en iyi kısa film ödülünü alan bu manyaklığı seviniz, yayınız.

Hitit Güneşi - Epizort 50! Sci-Fi London 10 Bölüm Bir

Mert ve Hakan Londra'da buluşup film izledi... Tabii bilim kurgu!







MP3 olarak indirmek icin buraya gidiniz.

Cuma, Mayıs 27, 2011

Haftanın Resmi










Bu sefer hafatnın resimleri oldu. Björn Hurri Gorilla Artfare'de istimpunk yıldız savaşları çizimleri yapmış. Kendisini tanımasam da kendisinin Total War serileri için çizimler yaptığını öğrendim. Han Solo ve Luke çizimlerini pek beğenmesem de özellikle Stormtrooper çok güzel olmuş.

http://gorillaartfare.com/author/bjorn-hurri/

Perşembe, Mayıs 26, 2011

Priest 3D / Rahip 3B

Geçen hafta, bilerek, isteyerek ve farkında olarak 3 boyutlu Rahibe gittim. (Hmm böyle söyleyince ilginç geldi kulağıma, neyse). Neyi biliyor ve farkında idim derseniz tabi ki kötü bir film olacağını. Veyahut kötü demeyelim de vasatın altında diye adlandıralım.

Filmimiz daha önce de kol kola Legion'ı birlikte yapan oyuncu Paul Bethany ve taze yönetmen Scott Charles Stewart'a ait. Film hikayesini ise Priest(Hangul) adlı Kore manhwa'sından alıyor. Manhwa ise Kore mangası olarak tanımlanabilir. Tabi ki kabaca bir tanım ama olsun. Bana çok da farklı gelmediler.

Çizgi romanı okumadığım için onun hakkında çok bir şey yazamayacağım ama vikiden anladığım kadarı ile vampirler ile kovboyları karıştıran bir tarzı var. Muhtemelen de filmde olmayan ama ilerleyen sayılarda çizgi romana dahil olacak düşmüş melekler falan da mevcut. Film ise daha dar kapsamlı. İnsanoğlu, yani hristiyanlar, yüzyıllardır vampir denen, yarasadan bitme, ecinnilerle kıyasıya ve bitmek bilmeyen bir mücadele veriyor. Her nedense bu mücadele teknoloji her ne kadar ilerlerse ilerlesin aynı şiddette ve çözümsüz olarak devam ediyor. İnsanlık Judge Dredd'in takıldığı Mega City One görünümündeki şehirlerde, kilisenin gözetiminde mutlu yaşarken, kilise bu illete birden çözüm buluyor. Rahipler! Ama çok iyi eğitimli ve alınlarının çatısında haç olan rahipler. Büyük bir şansızlık ki yüzyıllarca düşünememişler. Velhasıl bu ruhban sınıfı tanrı sevgisi/korkusu ile dolu göğüslerini insanlık için siper edip, ateşli silahlara tenezzül etmeden kesici ve delici cisimlerle vampirlerin emdiği kanı burunlarından getiriyorlar. Kalan vampirler ve yancıları/yalakaları (insanlar ısırılınca vampir olmuyor, hastası oluyorlar) şehirlerden uzak hapishane benzeri toplama kamplarında huzurlu bir hayata başlıyorlar.

Filmimizde bu olaylardan makul bir süre sonra, artık işe yaramaz hale geldikleri için ağır sanayi işçisi tadında çalıştırılan rahiplerin toplumda sevilmediği bir tarihte başlıyor. Sonrasında kızılca kıyamet kopuyor. Kan, revan, irin ve organlar birbirine karışıyor. Ne yazık ki bu karışıma sık sık sorularda ekleniyor. Nasıl yani? Bu biraz garip değil mi? Fizik kanunları? gibi gibi. Filmin hikayesi basit ve kurgusu yan yollara sapmadan başlıyor ve bitiyor. O açıdan taktir etmem lazım. Fazla açılmadıkları için sonunu zahmetsizce toparlamışlar.

Film çok başarılı değil, sevmediğim bir yöntem olsa da IMDB'yi de yanıma alıp, onlar da 5.6 vermişler, bakın kötü diyorum :) Vaktiniz varsa, canınız sıkılıyorsa izleyin. Yoksa değmez. 3 boyut da hikaye bu arada.

Pazartesi, Mayıs 16, 2011

Dali ile Disney el ele: Destino

1946 yılında Salvador Dali ile Walt Disney bir çizgi film için çalışmaya başlamışlar. Ne yazık ki çeştli nedenlerle bu çizgi film ancak 2003 tamamlanabilmiş. Huzurlarınızda gerçek üstü çzigi film Destino!

Cuma, Mayıs 13, 2011

Barış için geldiler!

Dört gözle beklediğim Iron Sky filminin gösterim tarihi belli olmuş. Türkiye'ye gelir mi bilinmez, 4 Nisan 2012'de zuzaylı naziler gezegenimizi ziyaret edeceklermiş. Yurt çapında törenlerle kutlanması bekliyorum. Velhasıl gösterim tarihi de belli olunca içinde oyuncuların da olduğu bir fragman yayınlamaya karar vermişler.

Huzurlarınızda demir ağlarla örülmüş gökyüzü, katil nazilerin saldırısı, uzaydan gelen şirin mi şirin nazi yavrucaklar. Sakının ne de olsa barış için geliyorlar!

Haftanın Resmi

Perşembe, Mayıs 12, 2011

Beş dakkada Beşiktaş, 141 saniyede Yıldız Savaşları 1-2-3

You Tube camiasından dzine123 rumuzlu genç (attım, ne bileyim yaşını) pek muhteşemYıldız Savaşları silsilesinin ne yazık ki bu kulunuza göre pek de muhteşem olmayan ilk üç kısmını tek kare animasyon ile fevkalade hayata geçirmiş. Maşallah, maşallah!


True Blood Sezon 4 Tanıtımı

True Blood'ın 4. sezonun tanıtım filmi ahanda aşağıdadır. Çok da fazla bir şey beklemeyin!
Sookie yine kararsız, Bill ve Eric beceriksiz, Tara asabi, Jason salak olmaya devam edecek gözüküyor. Adamım Lafayette'ten medet umacağız galiba.

Dem bu demdir, dem bu dem! Suki Sitekhaus ve pek muhterem kumpanyası, temaşa ediniz!

Git gel Konya altı saat, Yıldız Savaşları 133 saniye

dzine123 rumuzlu şahsiyet Yıldız Savaşları silsilesinin ilk üç kısmı ile yetinmeyip, son üç kısmını da bu lego denilen oyuncaklar ile hayata geçirmiş. Kırbir kere maşallah. Tü tü tü!

Çarşamba, Mayıs 11, 2011

Infinitive Kung Fu

Kagan McLeod adlı çizerin felaket sonrası bir dünyada geçen, ölülerin mezarlarından kalktığı, kung funun havada uçuştuğu, yaz aylarında yayınlanacak olan "Infinitive Kung Fu" adlı çizgi romanının ilk 250 sayfasını Top Shelf Productions'ın sayfasında yayınlamış. Merak edenlere duyurulur.

"I know Kung Fu!"

http://www.topshelfcomix.com/ts2.0/artist/260

Cuma, Mayıs 06, 2011

Conan the Barbarian Trailer

19 Ağustos'da 3 boyutlu Barbar Conan sinemalara teşrif ediyor. Aşağıda da son fragmanı var. Bir öncekine daha düzgün olsa da bende fazla bir heyecan yaratmadı. Yaratması gerekir miydi? Sanırım gerekirdi. Çocukluğu ve gençliği Conan okumakla geçmiş bir yetişkin olarak egomun önemli bir bölümünü teşkil eden böylesi kahramandan daha çok bekliyorum sanırım. Berserk'i (Wiki) saymazsak Conan gibisi benim için gelmedi. Biraz daha heybetli, biraz daha vahşi olsun isterdim. Tüm eblekliğine rağmen Arnold iyi iş çıkartmıştı. Umarım bu tepkim gecenin bu saatinden kaynaklanan bir huysuzluktur. Karşınızda Babar Conan!


Ktulhu'yu anlamak

Yazar A. Lee Martinez, Orbit yayınevinindeki blogvari köşesinden evrene dehşet salan yüce Ktulhu'yu anlamak, empati yapmak üzerine bir yazı yayınlamış. Kendisini tanımam, kitaplarını bilmem. Bu da benim cahilliğimdir. Konu Ktulhu olunca ilgimi çekti.

Martinez, Lovecraft tarafından yaratılan bu dehşetengiz ve detaylı evrenin başarılı olduğu kadar, insandan insana bir korku kurmacası olduğu söylüyor. Ürkütülecek hedef kitle tamamen, istisnasız insanlardan oluşuyor. En azından benim bildiğim kadarı ile. Velhasıl Martinez Ktulhu'ya yüklenen anlamı ve esasen onun mevcudiyetini sorguluyor. Bir taraftan ondan delicesine korkup, varlığının ihtimali karşısında bile bir gıdım olan akılımızı alma görevini yüklediğimiz Ktulhu. Diğer taraftan okyanusun bilmem kaç metre dibindeki batık evcağızında uyuklarkek, işe gitmesi için başının etini yiyen çalar saat gibi yıldızların doğru pozisyona gelip, her nasıl olacaksa onu dürtmelerini bekliyor. Bir bakıma memur. Sefer tasında da bizler varız. Memur edildiği görev için herhangi bir hissiyat beslemesi biraz da insani bir konu. Kendileri kalkıp, okyanustan çıkıp, belki de daha dersisi bile kurumadan insan ırıkını bir şekilde yok etmet vasıtası ile görevini tamamlayacak. Belki de tek hissettiği, "çok uyumuşum, kanatlarım biraz uyuşmuş." olacak. İşte Martinez olaya da biraz bu açıdan bakalım diyor.

Aşağıda bağlantısı var. Ben biraz sündürdüm, temiz ve sünmemiş halini okuyabilirisiniz.

http://www.orbitbooks.net/2011/05/04/sympathy-for-cthulhu/

Salı, Mayıs 03, 2011

Uzay Macerası Kobra geri dönüyor!












Çocukken seyredip de karakterimin oluşmasına/bozulmasına neden animelerden biri idi Kobra. Uzayda fink atarken koluna monte edilmiş süper lazeri ve ağzındaki pürosu ile etrafı kasıp kavuruyordu. Bugün bakınca birazcık Cowboy Bebop havası varmış gibi geliyor.

Buichi Terasawa'nın tarafından yaratılan Kobra'nın mangasını okuma şansım hiç olmadı. Ama şimdi animesinin üzerine yönetmen Alexandre Aja (Piranha 3D, The Hills Have Eyes and High Tension evet biliyorum çok etkileyeci bir özgeçmiş değil!) tarafından filmi çekiliyor. Hazırlık aşamasında olan filmin 2013'de sinemalarda gösterileceği tahmin ediliyor.

Aşağıda filmin ilk afişi var. Umarım iyi bir iş çıkartırlar.