Hitit Güneşi uzun, çok uzun zamandır sessiz. Neredeyse iki yıldır gıkımız çıkmıyor. Bunun pek çok nedeni var tabi. Burada düzenli ya da dönemsel yazan herkesin hayatları değişken, yorucu ve dolu. İş, eş, şehir, ülke, dünya derken belirli bir emek ve zaman isteyen Hitit Güneşi'ne vakit ayırmak zor, sallamak ise cümlemize acayip kolay geldi. Sonuç ortada: terk edilmiş bir blog. Tabi ki ne kadar okunuyorduk? Kaç kişi takip ediyordu? Sallayan var mı? Bunlar da gayet yerinde sorular.
Son aylarda sürekli yazmak için bir çaba içerisinde olsam da bahane üretmesi çok kolay olduğu için bugün, yarın, bir ara çemberinde öteledim de öteledim. Sanırım aynı şekilde son iki yıldır kaydedeceğimiz podcast için de geçerli. Onu da beceremedik. Velhasıl erteleme, tembellik, hayat gailesi, o, bu, şu ne dersek diyelim yazmadık, yazamadık.