Perşembe, Ocak 27, 2011

Uyugezer

Uyurgezer / The Somnambulist
Jonathan Barnes
Maya Kitap, 2009
333 Sayfa
Çeviren Baran Germen

Bir süre önce kitapçılarda İngilizcesini görüp almamıştım. Daha sonra balık hafızamdan ismini sildiğim kitabı, kitapçılarda maymun olmak, arkadaşlara da askıntı olmak suretiyle aradım. Normal olarak da bulamadım. Sonunda geçen ay D&R'da rastgele bakınırken buldum, derhal aldım. İyi ki de almışım. Başım göğe erdi.

Geyik bir yana, Uyurgezer son zamanlarda arayıp, örneğini pek bulamadığım steampunk (halen bir karşılık düşünmedim. tembellik işte) tadında, 19. YY sonları 20.YY başlarında, pek müstesna Britanya Krallığının başşehri Londra'da vuku bulan bir eser. Romanımızın esas oğlanı Edward Moon, kocamış bir sihirbaz. Sihirbazlığın yanı sıra da ek iş olarak hafiyelikle uğraşıyor. Londra'da pek çok olayı aydınlatmış ama parlak günlerini artık geride bırakmış, yaşlı bir zat. Sihirbaz olarak da herkesin ezberlediği ancak gerçekten sihir içeren aynı gösteriyi tekrarlıyor. Kendisine "Uyurgezer" denilen, NBA o tarihlerde olsaydı tekliflerin yağması garanti olan, bir dudağı yerde, bir dudağı gökte, ana besini sütten oluşan, garip bir şekilde sivri cisimlerin zarar vermediği, iletişimi ağzı ile değil de, yanında taşıdığı kara tahta ile yapan bir dev Moon'a gösterilerinde eşlik ediyor. Daha doğrusu Moon tarafından çeşitli çap ve ebatlarda delici cisimler ile deliniyor. Hem de ortaya kan ve benzer sıvılar çıkarmadan.

Uzun lafın kısası, Şarlok Holms ve yancısı Dr. Vatsın tadındaki suretindeki ikili Londra'yı tehdit eden meşum bir planı bertaraf etmek için kitap boyunca koşturuyorlar. Viktorya Londrasında grotesk bir arka planda çeşitli kelime oyunları, tarihi ve edebi göndermeler ve olağanüstü öğelerle bezeli bir macera.

Barnes'ın ilk kitabı. Kurgusunda burada detayını paylaşmak istemediğim ama bana ilginç gelen bir yönteme başvurmuş. Bence biraz daha üzerine düşseymiş çok daha vurucu bir kurgu olabilirmiş. Nette yazar hakkında çok da fazla bir şey bulamadım. 2008 yılında yazdığı Uyurgezer'den sonra 2009 yılında da uzaktan devam niteliğindeki "The Domino Men" adlı kitabı yazmış. Daha Türkçe çevirisi yok gözüküyor.

Kitap yazarın kendi dilinden mi, yok çevirmenin maharetinde mi bilinmez biraz zor okunuyor. Bazı paragraflar ve cümleler kopuk ve anlamsız geliyor. Nette kitabın çevirmeni Baran Germen'i arayınca hakkında çok fazla bir şey bulamadım. Emme "1001 Konu" adlı bir blogda "Meadow" mahlaslı biri, "Beni Bu Çeviriler Mahvetti" adlı yazısında çevirmeni evire çevire dövmüş. Aramızda ustalar varken bana yorum düşmez. Merak edenler aşağıdaki bağlantıdan detaylı olarak okuyabilirler.

http://www.1001konu.com/2010/05/beni-bu-ceviriler-mahvetti.html

Sonuç olarak Viktorya döneminde, olağanüstü bir ortamda geçen, karakterleri ve kurgusu vasatında üzerinde bir roman. Meraklısına önerilir.

Salı, Ocak 25, 2011

Kırmızı Cüce Dönüyor!

Hakan sayesinde tanıştığım BBC'nin klasik dizisi Red Dwarf, altı bölümlük kısa bir dönüş yapıyor. Dizi, daha önce ismini bile duymadığım, Dave adlı kanalda yayınlanacakmış. Aynı kanal 2009 yılında üç bölüm daha çekip yayınlamış. (evet dünyadan haberim yok)

Fırmalama karakter Lister'i oynayan Craig Charles ve robot Kryten 2X4B-523P'i oynayan Robert Llewellyn yeni bölümlerde oynacaklarını doğrulamışlar. Ayrıca Kedi ve Rimmer de ekibe dahilmiş. Umarım iyi bir çıkartırlar. İlgilenenlerin dikkatine.


Pazartesi, Ocak 24, 2011

Hitit Güneşi - Epizort 44! Modern Vampir Hikayeleri! - İkinci Deneme





Başar, Eralp, Mert, Özgür ve Yigit, Ankara'da bir araya gelip Stüdyo Coda'dan yayındalar! Nelerden mi konuştular? Liste uzun ama eğlenceli:


MP3 olarak indirmek icin buraya gidiniz.

Dipnot: Libsyn ile bi sorun oldu, şimdi çözüldü gibi.

Pazar, Ocak 23, 2011

Towers of Midnight

Robert Jordan & Brandon Sanderson
Orbit Books
864 Sayfa

Onikinci kitabın ve nöbeti devralan yeni yazar Brandon Sanderson'un gazıyla derhal, karton kapaklısını beklemeden Remzi Kitapevinde bulduğum sonu gelmez Zaman Çarkı serisinin onüçüncü kitabına saldırdım. Bu noktada belirtmek isterim ki onüçünücü kitabı nette ararken bana "sorun bizde ne zamana ve kaça getireceğimizi bildirelim diyen pandora.com'u esefle kınıyorum. Saf ve temiz duygularımla oynadılar. Ne arayan var, ne de soran. Velhasıl kitabı edinip işten güçten fırsat buldukça okudum. Açıkçası bir öncekine göre olayların hızı bir hayli yavaşlamış. Belki bu kitapta Jordan'ın yazdığı bölümler daha çok olduğu içindir. Nedenini bilemiyorum. Eskisi kadar olmasa da yine kadınların elleri kaşınmaya, erkeklerin kafaları bulanmaya başlamış.

Serinin sonu yaklaştığı için içerik hakkında bir şeyler yazamayacağım. Ama artık bir kitap kaldığından da anlaşılacağı üzere Tarmon Gai'don kapıda.

Orbit Books'un internet sitesinde yayınlanan kitabın ilk bölümü.
http://www.orbitbooks.net/towersofmidnight/

Çarşamba, Ocak 19, 2011

Kitaplar ve kapaklar

Anti-Dipnot: Hala yaşıyoruz ve yeni podcast kayıtlarımız çok yakında geliyor! Üç yeni kaydımız hazır ve ayrıca yeni hikaye kayıtları ile de uğraşıyoruz!

Neyse...

<--- Bu ne yaaa....

Eğer benim gibi eski SF romanlarının hastası iseniz arada bir ciddi kötü kitap kapaklarına denk gelmek normal gelmekte umarım. Eski kitapların bir kısmı son derece hoş uzay gemisi-gezegen manzarası ikilemiyle beni coşturmakta olsa da arada bir bunlar oluyor.

The Guardian gazetesi modern fantazi roman kapaklarına bok atmakta bu yazıyla. Hayli eğlenceli kapaklara örnek göstermişler, özellikle Robert Jordan'in 12. Wheel of Time kapağı öldürdü beni.

Bu arada Good Show Sir adlı bir bloga denk geldim ve hayli de eğlendim. Size de öneririm. Arkadaşlar rezil rüsva kitap kapaklarının resimlerini koyup yorum yapıyorlar. Eğlenceli!