Uyurgezer / The Somnambulist
Jonathan Barnes
Maya Kitap, 2009
333 Sayfa
Çeviren Baran Germen
Bir süre önce kitapçılarda İngilizcesini görüp almamıştım. Daha sonra balık hafızamdan ismini sildiğim kitabı, kitapçılarda maymun olmak, arkadaşlara da askıntı olmak suretiyle aradım. Normal olarak da bulamadım. Sonunda geçen ay D&R'da rastgele bakınırken buldum, derhal aldım. İyi ki de almışım. Başım göğe erdi.
Geyik bir yana, Uyurgezer son zamanlarda arayıp, örneğini pek bulamadığım steampunk (halen bir karşılık düşünmedim. tembellik işte) tadında, 19. YY sonları 20.YY başlarında, pek müstesna Britanya Krallığının başşehri Londra'da vuku bulan bir eser. Romanımızın esas oğlanı Edward Moon, kocamış bir sihirbaz. Sihirbazlığın yanı sıra da ek iş olarak hafiyelikle uğraşıyor. Londra'da pek çok olayı aydınlatmış ama parlak günlerini artık geride bırakmış, yaşlı bir zat. Sihirbaz olarak da herkesin ezberlediği ancak gerçekten sihir içeren aynı gösteriyi tekrarlıyor. Kendisine "Uyurgezer" denilen, NBA o tarihlerde olsaydı tekliflerin yağması garanti olan, bir dudağı yerde, bir dudağı gökte, ana besini sütten oluşan, garip bir şekilde sivri cisimlerin zarar vermediği, iletişimi ağzı ile değil de, yanında taşıdığı kara tahta ile yapan bir dev Moon'a gösterilerinde eşlik ediyor. Daha doğrusu Moon tarafından çeşitli çap ve ebatlarda delici cisimler ile deliniyor. Hem de ortaya kan ve benzer sıvılar çıkarmadan.
Uzun lafın kısası, Şarlok Holms ve yancısı Dr. Vatsın tadındaki suretindeki ikili Londra'yı tehdit eden meşum bir planı bertaraf etmek için kitap boyunca koşturuyorlar. Viktorya Londrasında grotesk bir arka planda çeşitli kelime oyunları, tarihi ve edebi göndermeler ve olağanüstü öğelerle bezeli bir macera.
Barnes'ın ilk kitabı. Kurgusunda burada detayını paylaşmak istemediğim ama bana ilginç gelen bir yönteme başvurmuş. Bence biraz daha üzerine düşseymiş çok daha vurucu bir kurgu olabilirmiş. Nette yazar hakkında çok da fazla bir şey bulamadım. 2008 yılında yazdığı Uyurgezer'den sonra 2009 yılında da uzaktan devam niteliğindeki "The Domino Men" adlı kitabı yazmış. Daha Türkçe çevirisi yok gözüküyor.
Kitap yazarın kendi dilinden mi, yok çevirmenin maharetinde mi bilinmez biraz zor okunuyor. Bazı paragraflar ve cümleler kopuk ve anlamsız geliyor. Nette kitabın çevirmeni Baran Germen'i arayınca hakkında çok fazla bir şey bulamadım. Emme "1001 Konu" adlı bir blogda "Meadow" mahlaslı biri, "Beni Bu Çeviriler Mahvetti" adlı yazısında çevirmeni evire çevire dövmüş. Aramızda ustalar varken bana yorum düşmez. Merak edenler aşağıdaki bağlantıdan detaylı olarak okuyabilirler.
http://www.1001konu.com/2010/05/beni-bu-ceviriler-mahvetti.html
Sonuç olarak Viktorya döneminde, olağanüstü bir ortamda geçen, karakterleri ve kurgusu vasatında üzerinde bir roman. Meraklısına önerilir.
Jonathan Barnes
Maya Kitap, 2009
333 Sayfa
Çeviren Baran Germen
Bir süre önce kitapçılarda İngilizcesini görüp almamıştım. Daha sonra balık hafızamdan ismini sildiğim kitabı, kitapçılarda maymun olmak, arkadaşlara da askıntı olmak suretiyle aradım. Normal olarak da bulamadım. Sonunda geçen ay D&R'da rastgele bakınırken buldum, derhal aldım. İyi ki de almışım. Başım göğe erdi.
Geyik bir yana, Uyurgezer son zamanlarda arayıp, örneğini pek bulamadığım steampunk (halen bir karşılık düşünmedim. tembellik işte) tadında, 19. YY sonları 20.YY başlarında, pek müstesna Britanya Krallığının başşehri Londra'da vuku bulan bir eser. Romanımızın esas oğlanı Edward Moon, kocamış bir sihirbaz. Sihirbazlığın yanı sıra da ek iş olarak hafiyelikle uğraşıyor. Londra'da pek çok olayı aydınlatmış ama parlak günlerini artık geride bırakmış, yaşlı bir zat. Sihirbaz olarak da herkesin ezberlediği ancak gerçekten sihir içeren aynı gösteriyi tekrarlıyor. Kendisine "Uyurgezer" denilen, NBA o tarihlerde olsaydı tekliflerin yağması garanti olan, bir dudağı yerde, bir dudağı gökte, ana besini sütten oluşan, garip bir şekilde sivri cisimlerin zarar vermediği, iletişimi ağzı ile değil de, yanında taşıdığı kara tahta ile yapan bir dev Moon'a gösterilerinde eşlik ediyor. Daha doğrusu Moon tarafından çeşitli çap ve ebatlarda delici cisimler ile deliniyor. Hem de ortaya kan ve benzer sıvılar çıkarmadan.
Uzun lafın kısası, Şarlok Holms ve yancısı Dr. Vatsın tadındaki suretindeki ikili Londra'yı tehdit eden meşum bir planı bertaraf etmek için kitap boyunca koşturuyorlar. Viktorya Londrasında grotesk bir arka planda çeşitli kelime oyunları, tarihi ve edebi göndermeler ve olağanüstü öğelerle bezeli bir macera.
Barnes'ın ilk kitabı. Kurgusunda burada detayını paylaşmak istemediğim ama bana ilginç gelen bir yönteme başvurmuş. Bence biraz daha üzerine düşseymiş çok daha vurucu bir kurgu olabilirmiş. Nette yazar hakkında çok da fazla bir şey bulamadım. 2008 yılında yazdığı Uyurgezer'den sonra 2009 yılında da uzaktan devam niteliğindeki "The Domino Men" adlı kitabı yazmış. Daha Türkçe çevirisi yok gözüküyor.
Kitap yazarın kendi dilinden mi, yok çevirmenin maharetinde mi bilinmez biraz zor okunuyor. Bazı paragraflar ve cümleler kopuk ve anlamsız geliyor. Nette kitabın çevirmeni Baran Germen'i arayınca hakkında çok fazla bir şey bulamadım. Emme "1001 Konu" adlı bir blogda "Meadow" mahlaslı biri, "Beni Bu Çeviriler Mahvetti" adlı yazısında çevirmeni evire çevire dövmüş. Aramızda ustalar varken bana yorum düşmez. Merak edenler aşağıdaki bağlantıdan detaylı olarak okuyabilirler.
http://www.1001konu.com/2010/05/beni-bu-ceviriler-mahvetti.html
Sonuç olarak Viktorya döneminde, olağanüstü bir ortamda geçen, karakterleri ve kurgusu vasatında üzerinde bir roman. Meraklısına önerilir.