Pazartesi, Mart 08, 2010

Oskarlar - En çok kaybeden ödülü? Avatar!

Hepiniz duymuşsunuzdur. Oskar amcalar dün verildi. Aktörler ve aktrisler ağladılar ve yalakalıklarını yaptılar... Herhalde. Ben izlemedim. Vakit kaybı.

Herneyse, son birkaç gündür belli olan bir dedikodu gerçek oldu ve Avatar en iyi film ödülünü kaçırdı. Bizler ise Avatar'ın kazanacağını düşünüyorsak da en iyi senaryo, yönetmen veya film ödülüne layık olduğunu düşünmüyorduk. Anlaşılan Akademi tayfası da aynı fikirdeymiş ve Avatar sadece üç teknik ödül kazanabildi. Onca tantanaya rağmen... Sadece sanat yönetmenliği, sinematografi ve görsel efekler ödülleri (ve kazandıkları trilyonlar) ile idare edecek Cameron amca.

Bu konuyu aramızda konuştuğumuzda sadece Kansu'un The Hurt Locker'i izlediği ortaya çıktı ve Kansu'nun hakkında düşündükleri pek hoş değildi. Ancak yine de ödülleri toplamayı başardılar. The Hurt Locker'in yönetmeni artık Oskar ödüllü Kathryn Gigelow'un Cameron'un eski eşi olması ve geçen hafta "Avatar'a vermeyin, bana verin" kampanyası yaptığının ortaya çıkması da bunların boşanma sonrası yaşamlarının pek de anlaşarak geçirmediklerini düşündürüyor!

Öte yandan başka olumlu bir ödül en iyi animasyon Oskarının Up filmine verilmesiydi. Daha önce burada bahsettiğim gibi hastasıyım, yalarım, süper bi film.

Ne yazık ki Tarantino'nun geyik İkinci Dünya Savaşı fantazisi Inglorious Basterds filmi ciddi bir ödül alamadı.

Pek tabii ki burada bir noktaya parmak basmadan geçemeyeceğim. Her ne kadar Avatar son derece kötü bir senaryoya sahiptiyse de Titanik'den kötü değildi. En azından Leonardo yoktu bu filmde. Ayrıca 3D modelleme de olsa Sigourney Weaver'in oynadığı karakter son derece başarılıydı ve yardımcı aktris ödülünü bence hakkedebilirdi. Öte yandan senaryo olağanüstü olsa bile, oyuncuların genelinin karakterizasyonu iki boyuttan çıkıp çok daha derin olsa bile, kısacası ağızlarıyla kuş yakalasalar bile Avatar'ın gerçekten en iyi film ödülünü alma ihtimali yoktu.

Niye?

Çünkü bilim kurgu. Bilim Kurgu olduğu için ciddiye alınmıyor. Birçok bilim kurgu yazarının son derece başarılı ve derin kitaplarını kıçı kalkık "Edebiyat" tayfasının ciddiye almaması gibi. Sigourney Weaver ne demiş bakın Avatar'daki rolü hakkında: "Jim Cameron bana bilim kurgunun nasıl kötü bir ünvanı olduğunu anlatıyordu ve belki bu değişir simdi diyordu ... ve ben de düşündüm ki 'Bilim Kurgu? Harbiden? Bu film bunun hakkında mı?'"... Tek diyeceğim şudur: "SALAKKKK!!!! ARGHGHGHGHGHGHGHHGHGHGHGH!!!!". Filmde oynayan aktris böyle düşünüyorsa işimiz iş.

Kansu ayrıca birşeyler yazarım demişti, umarım benden daha çok derli toplu düşüncelerini dökebile.

4 yorum:

EnT dedi ki...

Hurt Locker'ı seyrettim. Kötü değildi ama Oscara aday gösterilecek ya da kazanacak bir film değildi. Hoş adayların çoğu için aynı şey geçerli. Her şeyi yönetmenin yaptığı Irak,Afganistan, asker konuşması anlatıyor zaten.
Sincap! \o/

Hakan dedi ki...

Acikcasi bu sene izledigim en iyi fimler Moon, Up ve The Man from Earth idi. Iki tanesi BK, biri fantazi/komedi sonucta :-)

Moon ve The Man from Earth'in senaryolari cok basariliydi, her ne kadar Moon biraz daha gerilimli ve sonu daha ilginc yapilabilse de (kasmislar mutlu son olsun diye bence), bu kadar dusuk butceli filmlerin guzel olmasi mutlu etti beni. Gum pat ve 3D diil hersey.

The Hurt Locker hayli begeni toplamis ama acikcasi Oskarlarin bi circle-jerk oldugunu dusunuyom ben, birbirlerine veriyorlar zevzekler iyi filmlere vereceklerine.

Gökçe Mehmet Ay dedi ki...

Oscar almak bir filmin iyiliği veya kötülüğü hakkında bir bilgi vermiyor. O yüzden çok da anlamlı değil bana sorarsanız.
Ayrıca Avatar'ın Oscar alamaması da oldukça normal sayılabilir. Düşünsenize akademi üyelerine izlesinler diye film tekrar yollanıyor sanırım. Bu kopyalar iki boyutluydular. Dolayısıyla yönetmenin yapmak istediklerinin büyük bir kısmı gitmişti. Eh Avatar'ı iki boyutlu izlerseniz de geriye pek bişey kalmıyor.

Bir de ana akım edebiyatçıları satış rakamlarına bakarsanız yitip gidecek bir tür. Para kazanmayan, amaçları eğlendirmek olmayan, kendi içlerine kapanmış ve kendi dilleri olan bir grup yazar ve eleştirmenden bahsediyoruz. Türü sadece Edebiyat olan romanların ya da türü Ana Akım olan eserleri beğenenlerin bilimkurgu eserlere ödül vermemesine bozulmak Avatar'ın eğer aday olsaydı en iyi porno film dalında ödül almamasına bozulmak gibi bence.

Hakan dedi ki...

Avatar Pornosu fena fikir degil esasinda!