Perşembe, Aralık 12, 2013

Doris Lessing: "Yaşam, okunması gereken kitapları okumaya yetmiyor"

 
 

Bana gün içerisinde büzüşüp genleşip başka başka şeylere dönüşen dünyamı anımsatan katmanında takılı kaldığım “Tütüncü Dükkanı”  isimli şiirinde Pessoa şöyle der:

“Bugün şaşkınım, düşünmüş taşınmış ve unutmuş biri gibi.
Caddenin karşısındaki tütüncü dükkanının dış gerçekliği
Ve her şeyin bir rüya olduğuna dair hislerimin
 iç gerçekliğiyle duyduğum sadakat arasında kaldım bugün.”


Sabahtan akşama kadar dünyası gibi bin bir şekle dönüşen her birimizin ilkel insanların gözünde birer deli olduğumuz gerçeğini göz ardı etmeden okurum her zaman bu şiiri. Ve içim büyük bir yeisle dolar. Pessoa’ya nereden geldiğimi soracak olursanız cevabım geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Nobel ödüllü yazar Doris Lessing’in “Kanopus Arşivleri” isimli bilim kurgu serisinin “8. gezegen” isimli kitabı olacaktır.  Bende çocukken izlediğim Battlestar Galactica’nın (daha önce Hitit Güneşi’nde paylaşmıştım) “Judgement Day” isimli bölümünün uyandırdığı hislerle aynı hisleri uyandıran, derin bir metafizik içerdiğini düşündüğüm  henüz bitiremediğim bu kitap dış gerçekliğimi çok derin bir biçimde değiştirip dönüştürdü.

Hayal gücünü ve hüzünlü anlatımını çok etkileyici bulduğum Doris Lessing’i şu ana kadar ıskalamış olmaktan da büyük üzüntü duydum açıkçası. Bilimkurgu yazarlarını genelevdeki kadınlara benzetip kendini onları kurtarmaya adamış bir misyoner gibi gören  Stanislaw Lem de aklıma sıklıkla geldi Lessing’i okurken. Sanıyorum Lessing’i okumuş olsaydı bu sözleri sarf etmeden önce iki kez düşünürdü.

Aşağıda Sabit Fikir isimli sitede yayınlanmış  kısa bir Doris Lessing incelemesi ile yine çok sevdiğim  bir başka kadın yazar Ursula Le Guin’in  1979 yılında New Republic isimli dergide yayınlanan bir Lessing makalesi mevcut.

http://www.newrepublic.com/article/115631/doris-lessing-shikasta-reviewed-ursula-le-guin
http://www.sabitfikir.com/node/6364

Hiç yorum yok: