Pazartesi, Aralık 31, 2012

Harap Diyarların ortasında bir ışıma belirdi. Ne yapmak gerekir acep?


"Güneşin batması ile aysız bu gecede her yöne uzanan harap bozkır tamamen karanlığı büründü. Ne etrafı saran yer yer yıkılmış asfalt yollar, ne orada burada devrilmiş elektrik hatları ne de yolları takip eden viran binalar. Ancak tüm karanlığın ortasında tek bir yer halen seçilebiliyordu. Eskiden pek çok isimle anılsa da, ona uzanan tabelalarda ismi neon ışıklarla aydınlatılmış olsa da her şey gibi onun adı da artık geçmişte kalmıştı. Harap diyarların gezginleri ona yeni adlar vermişlerdi. Fosforlu Dilber, Işıltı Cehennemi, Karanlığın Ortasındaki Karanlık ya da en kısa ismi ile Işıma. 

Gezgin omuzna astığı paçavralara sarılı kesik namlulu Dul Bırakan çiftesini yavaşça yere bıraktı. Sırtındaki çantayı çıkartıp yere bıraktıktan sonra seri hareketlerle içerisinden kalın bir kumaşa sarılı bir cihaz çıkarttı. Üzerinde bir kaç düğme ve bir tane de konsol vardı. Konsolun üzerindeki tuşa basınca konsol hafif mavi bir ışıkla canlandı. Cihazın yanına takılı apartı eline alıp ileride parlayan efsanevi şehire doğru bir kaç saniye tuttu. Tutmasıyla cihazdan tıkırtılı sesler yükselmeye başladı ve konsolun üzerindeki rakamlar çıldırarak artmaya başladı.Gezgin cihazı yere hızla bırakıp, çantasını yan gözlerini karıştırmaya başladı.

Dikkatsiz davranmıştı. Ölçümü çok daha önce yapması gerekirken savsaklamıştı. Işıma'ya bu kadar uzakken güvende olduğunu düşünmüştü ama yanılmıştı. Gözleri karıştırırken birden görüntüsü bulandı. Elleri titremeye, dizleri güçten düşmeye başladı. Şiddetli bir titreme ile dizlerin üzerinde iki büklüm kusmaya başladı. Arada nefesini toplamaya çalışsa da kusarken nöbet geçirir gibi titriyor, parmakları içeri doğru kıvrılıyordu. Sonunda kusması bittiğinde yana devrildi. Kendi kusmuğunun içerisinde yatıyordu. Biraz soluklandı.Zar zor dizlerinin üzerinde emekleyip çantasının yanı gitti. Bir kez daha gözleri aradı. Bu sefer kutuyu buldu. Titrek elleri ile üzerinde yarı silinmiş Rad-X yazan kırmızı ilaç kutusunu açtı ve filmdeki üç tane tableti hoyratça çıkartıp susuz yuttu. 
Kendine geldiğinde gün yavaştan aydınlanmaya başlamış, Işıma'nın parlaklığı azalmıştı. Ağzında acı bir tat vardı. Kendini de halen zayıf hissediyordu. Ancak en kötüsü geçmiş, meşum Işıma'nın illetini atmıştı bünyesinden. Kana su içti. Daha sonra etrafa saçılmış olan eşyalarını topladı. Rad-X'i yerden alıp iki tablet daha attı ağzına. Rad-X sağ olsun bir başka krizi atlaşmıştı. Artık Harap Bozkır'da yoluna devam edebilirdi."


Yukarıda yazanlar herhangi bir Fallout oyununda karakterlerin başına gelen artık normal olarak kabul edilmiş olaylardan biri. Nükleer felaketten sonra radyasyon zehirlenmesi tehlikesi bulunan bir bölgede radyasyonun ölümcül etkilerinden arıp, korumak için kullanılan Rad-X gerçek oluyor.

Onconova Therapeutics adlı şirket Amerikan Savunma Bakanlığının verdiği destek ile Ex-Rad adlı bir ilaç geliştirmiş. İlaç ölümcül dozda radyasyona maruz kalındığı durumlarda hayatta kalmayı sağlıyor. Şirketin farelerle yaptığı deneylerde yüksek hayatta kalma oranı elde etmiş. Ayrıca Fallout'ta olduğu gibi bağımlılık gibi bir yan etkisi bulunmuyor. İnsanlarda yapılan testlerde zararlı bir yan etkiye rastlanmamış. 

İlaç hücre ölümünü tetikleyen p53 protenini baskılıyarak DNA hasarında verdiği tepkiyi değiştirerek çalışıyormuş. Fazlasını şirketin sitesinden okuyabilirsiniz. Artık rahatlayın. Nükleer savaş çıkarsa korkuacak bir şey kalmadı!

Hiç yorum yok: