Cumartesi, Ekim 12, 2013

Oyunların Oyuncusu ve biz

BBC Radyo 4 ilginç bir yer. Oturmuş Luıcy Kellaways'ın Ofis Yaşamının Tarihçesi programını dinlerken aklıma Iain M. Banks'ın favorilerimden kitabı, Oyunların Oyuncusu geldi.

Kellaways, az önce dinlediğim 15 dakikada 19yy'da İngiliz İmparatorluğunun bürokrasisini yöneten devlet memurlarının nasıl himaye sisteminden adam gibi yetenek ve sınava dayalı bir sisteme geçişini anlatıyordu. O zamana kadar torpille bilmemne efendinin yakın dostunun üçüncü göbekten akrabası olanların daha çarpma bilmeden hizmete girmesi (ve sonunda Lord olarak çıkması!) normal karşılanırken küçük bir üllkeden bir imparatorluğa dönüşmekte olan bir devletin politikadan ayrılmış, sadece devlet için hizmet veren, politikacıların laflarını dinlemektense daha çok devletin kendisinin çıkarını güden insanlara dönüşmesi sadece 20 sayfa civarından oluşan bir rapora dayanıyor. Sistem de Çin İmparatorluğunun son derece zor sınavlarından ve yapısından çok şey çalmış,

(Devamı var aşağıda)...


Bansk'ın romanında Kültür'ün büyük oyuncularından Jernau Morat Gurgeh'in aşna fişna ile Küçük Magellan Bulutsusundaki Azad imparatorluğuna gönderilip burada hükümette yer kapmak için oynanan bir oyuna sokuluyor. Henüz okumadıysanız nasıl bir hata yaptığınızı anlatamam. Hemen gidip alınız, okuyunuz.

Gurgeh'in oyunu oynama stili ile İmparatorluktakilerin stili arasındaki fark kitabın büyük temalarından birisi. 1990'ların başında bu kitabı İngiliz Kültür Kütüphanesiden alıp okuduğumu zannediyorum, eğer hafızam benimle bir oyun oynamıyorsa. 1988 basımı ne de olsa.

Eskiden bu kitabı okuduğumda daha çok oyun ve oyuncular hakkında düşünürdüm. ODTÜ BKFT demirtaşlarından Kozan Soykal kendisini Gurgeh ile çok benzer bulurdu her türlü oyunun uzmanı olma isteği ile. Belki de çevremde bir sürü oyuncu olduğundan, farklı bir şekilde düşünmek bir türlü denk gelmedi.

Bu belgeseli dinlerken belki de Banks'ın bir yandan da yerleşmiş, kemikleşmiş devlet yapısına bir solcu olarak girişmeye çalıştığı geldi aklıma. Dışarıdan gelen birisinin yerleşmiş bir sistemde ne şekilde karmaşalar yaratacağını düşünürsek de, Yeni İşçi Partisi hükümetinin İngiliz İmparatorluğundan kalma yüzelli yıllık bir sistemi yıkmış olduğunu hatırlayınca belki de on sene öncesinden Banks bunu görebildi diyorum.



Emret Bakanım'daki Sir Humpreys'in temsil ettiği eski memur sistemi ile The Thick of It isimli yeni nesilin Emret Bakanım'ı tabir edilen BBC dizisindeki politik parti danışmanı Malcolm Tucker ve memurları arasındaki ilişkiyi düşününce hangisi daha iyi diye karar veremez oldum.

The Thick of It'in bir önemi daha var. Malcolm Tucker'i oynayan Peter Capaldi bir sonraki Doktor'u oynayacak. Sadece gıcık bir doktor görmek isteği ile Malcolm Tucker ruhundan biraz Doktor'a transfer eder umarım.

Türkçe bir Tucker-Who yazacaktım, utandım. Videoyu izleyin ve Doktor Who'da olduğunu siz hayal edin! Twitter patlamıştı Capaldi ilan edildiğinde.

Konuya geri döneyim. Eğer bir Kültür oyuncusu Osmanlı İmparatorluğunun inanılmaz büyük bürokrasisine veya şimdiki zaman TC bürokrasisine gelseydi acaba ne olurdu...

Hiç yorum yok: