Pazartesi, Eylül 29, 2014

Bir Deliliğin Dağlarında incelemesi

H.P. Lovecraft okuyanlar bilirler. Lovecraft okuması, anlaması ve hatta bazen sabredip sonuna kadar gitmesi zordur. Yazarın anlatımı biraz da farklı bir döneme aittir. Tekrarlar vardır. Ortamlar gariptir. Karakterler tekinsizdir. Belki de bunlar Lovecraft'ı benzersiz yapıyordur. O da başka bir tartışma. Yiğit sağ olsun sayesinde bu önemli yazarı daha iyi anlamak için elimizde görüntüler geçti. Aşağıdaki görüntüler gayet günlük hayatta konuşulan sade ve basit bir dille size Deliliğin Dağlarında adlı eseri ve yazarın yazma alışkanlıklarını anlatıyor. Fakat bir sorun var o da bizim günlük hayatımızın değil bir Afrikalı Amerikalı'nın günlük dili ile aktarılıyor. Lütfen ön yargılı ya da ırkçı bir yaklaşım içine girmeyin. Bir fırsat verin. İzleyin. Dinleyin. Kaçırmayın. Aydınlanın.

Pazartesi, Eylül 22, 2014

Deadpool filmi çekiliyor, gerçekten

Pek sevdiğimiz, eğlenceli, zirzop, çenesi düşük, gayri ciddi ve en önemlisi ölmek konusunda ciddi sorunları olan karmaşık kahraman Deadpool'un filmi gerçekleşiyor. Geçenlerde Ryan Reynolds ile çekilen test görüntüleri ineternete düşmüştü. Gözüken bu görüntüler sonrası insanların vermiş olduğu olumlu tepkiler işe yaramış. Filmin çekileceği ve 2016 Şubat'ında yayınlanacağı açıklandı. Yönetmen koltuğuna pek takdir ettiğim Blur Studios'tan Tim Miller oturacak gibi duruyor. Sonunda beklediğimiz ve istediğimiz Deadpoo filmine kavuşacağız gibi. Haydin hayırlısı.

io9'dan

Pazar, Eylül 21, 2014

Toz

Toz/Dust Alan Rickman ve Jodie Whittaker'ın oynadığı kısa bir film. Rickman filmde bir kızı ve annesini taa evlerine kadar takip ediyor. Sonu ise pek ilginç. Seyretmeniz tavsiye olunur. Hemencecik aşağıda.

Cumartesi, Eylül 20, 2014

Hitit Gunesi Epizort 84 - Charlie Stross ve Picocon!


Bazen tembel editörünüzün ne kadar tembel olduğuna inanmak zor oluyor.

Şubat 2014'te Londra Emperyal Kolejinde Picocon 31 gerçekleşti ve Charlie Stross çok güzel bir konuşma yaptı. Bir saate yakın bu konuşmada yeni roman fikirlerinden tutun (ehem, basıldı ve yayınlandı), İskoçya referandumunun belirginsizliğinin nasıl kendisinin bazı kitapları yazmasını engellediğini uzun uzun anlattı. Kendisinden hayli bir süre önce izin istemiş ve almış olmama rağmen, her nasılsa yayına koyamadım bu dosyayı.

Madem İskoçya referandum sonuçları belli oldu, bazı seçeneklere yol açıldı diye umarak... İşte evet! Sonunda 32 kısım tekmili birden!

Charlie Stross huzurlarınızda!

Bu kaydı yayınlamamıza izin verdiği için Charlie Stross'a çok teşekkür ederiz.

Picocon 31 iki gün olarak 14 ve 15 Şubat 2014'te Londra'da olacak. Herkese tavsiye ederiz! En arkadaş canlısı con!

Pazar, Eylül 07, 2014

Gel Tolkien kardejjj, öpüjjjeem

Sadece meyhane değil burası!
Aynı zamanda öğrencilere burs
sağlayan bir mekan!
Şu anda Oxford’da Lamb And Flag (Kuzu ve Bayrak) meyhanesinde oturmuş ‘Huh?’ adlı bir biradan yudumluyorum.

Bu meyhane, hemen karşısındaki The Eagle And Child (Kartal ve Çocuk) ile beraber Tolkien ve saz arkadaşlarının öğrencilerle boğuşmaları arasında oturup edebiyat tartıştıkları iki ana meyhaneden birisi ve buram buram tarih kokuyor. Bira seçenekleri son derece geniş olan bu mekan son derece tatlı bir havasıyla bunca sene niye buraya bir uğramadığım sorusunu hatırlatıyor. Ne yazık ki son derece şirin olan Kartal ve Cocuk meyhanesinin girişindeki küçük kabinler doluydu ve eskiden Tolkien ve Lewis'in grubunun toplandığı oda artık içinden geçilen bir koridora dönüştüğünden pek bir zevk vermez haldeydi. Sonuçta aklın fikri bir, tarihte de Tolkien ve Lewis'in Mürekkepçi tayfası burada buluşmaktan vazgeçip youn karşısındaki Kuzu ve Bayrak'ta bulmuşlar. Ne yazık ki Kartal ve Çocuk'un bira seçenekleri hakkında aynısını söyleyemeyeceğim. Büyük bir meyhane şirketinin satın almasıyla hem yiyecek hem de içecek konusunda son derece zayıflamış diye okudum, içecek olayında gerçekten hak verdim. Sadece dört ale pompası vardı, birisi (hayli standard bir Brakspear) ben uğradığımda çoktan bitmişti, geriye sadece üç tane ilginç denebilecek bira varken sadece birisi yerel idi, bir tanesi Avustralya'dan gelen bir fıçı idi ancak ben mümkün olduğunca yöresel biraları tercih eden birisi olduğumdan tenezzül etmedim.

Cumartesi, Eylül 06, 2014

Kafayı Niheidim

Tsutomu Nihei.

Tam da bu bulutlu, iç karartıcı ve uykulu günde ne yapacağımı düşünürken kapı çaldı. Haddinden fazla neşeli bir postacı, merdivenlerin bile tümünü çıkmaya üşenerek bana bir kutuyu resmen fırlattı, iyi günler dileyip vınladı. Tabii burada İngiliz Posta Ofisinin özelleştirilmesi ve çalışanlarına inanılmaz bir derecede yük bindirmeleriyle artık postacıların yürümekten vazgeçip postaları kapıdan kapıya koşarak etrafta dolaşmasından uzunca bir şekilde bahsedebilirim ama bir elimde bir kutu, öteki elimde az kalsın kapının önüne döktüğüm kahve, ayağımla kapıyı kapatarak içeri geçtim ve kutuyu açtım, içindekileri serpiştirdim.


Devamı aşağıda...


Salı, Eylül 02, 2014

Unearthed

Ağustos demeden İngiltere'de üşütüp hasta olmanın güzel yanı, ekrana boş boş bir şey düşünemeden bakmaya bir bahane bulunması.

Haliyle insan Youtube'da Vimeo'da bilim kurgu kısalarına takılır buluyor kendini.

Unearthed adlı film yine bana bu devirde düşük bütçe animasyonlarla neler neler yapılabildiğini hatırlatıyor diyecektim, 2012'de yapıldığını fark ettim! Daha yeni filmlere bakıp kendi yeteneksizliğimden nefret etmenın zamanı geldi.