Perşembe, Temmuz 31, 2014

Doktor Who için en sonunda uzun bir tanıtım çıkmış

Doktor Kim'in yeni sezonu yeni doktoru ile başlayacak. Ancak BBC yeni sezondan görüntüler konusunda bir hayli cimri davranıyor. Elimizde bir kaç tane kısa kısa görüntü var idi. Ancak artık elimizde bir dakikanın üzerinde! bir görüntü var. Öyle demeyin bir hayli ipuçu barındırıyor yeni görüntüler. Öncelikle ve ağırlıklı olarak Dalekler var. Doktorun eski düşmanları geri dönüyor. Bolca Dalek var elimizde. Ayrıca bolca Viktorya dönemi Londra var. Ayrıca Londra'da gezen T-Rez başka bir konu. Sanırım bir de Doktor'un bir kişilik bunalımı var ama emin değilim. Arada bolca patlama, uçuş, delikler ve bilinmedik robotlar da cabası.

Salı, Temmuz 29, 2014

Hassitteeaarrrrr!!! Bu ne!

Good Show Sir, ingiliz bi blog. Amaçları BK/F dünyasındaki saçma sapan kapakları yayınlamak. Geçen sene Asimov'un bir Baskan yayınını göndermiştim, hayli olumlu tepki gelmişti.

Bu günkü kapaklarını sizlerle paylaşayım dedim.

Nasıl bir yaratıksa bu!

Sizlerin kitaplığında benzeri kötü kapaklar varsa bizimle paylaşır mısınız? Şartlar: Kitap elinizde olacak. Netten başkasının fotoğrafını araklamak yok. Eğer kapakta olup bitenin nasıl ortaya çıktığını da hayal edebilirseniz, kesinlikle Good Show Sir'e gönderin derim!

Hobbit'in son bölümünden ilk görüntüler

En sonunda Peter Jackson'ın Hobbit üçlemesinin son filmi Beş Ordu Muhaberesi'nin (The Battle of the Five Armies) ilk görüntüleri yayınlandı. Görüntüler filmin de isminden anlaşılacağı üzere elf, cüce, insan, ork, börtü, böcek ne varsa kapışması üzerine. Bir de güzelinden türkü patlatmışlar, tam olmuş. Yine de, Hakan tercih etmese de Misty Mountains Cold güzeldi. Belki de onun üzerine oynamışlar. Bilemedim. Özellikle ikinci filmde olmak üzere Jackson'ın yapmış olduğu gerekli, gereksiz doldurmaların da bu filmde devam edeceği aşikar. Muhtemelen de bolca dövüş ve aksiyon göreceğiz. Belki de Yüzüklerin Efendisi filminde olduğu gibi kafasına göre orduları savaşa dahil edecek, (bkz Miğfer Dibi Muharebesi, olmayan eflerin savaşa dahil olması) hiç bilmediğimiz karakterleri göreceğiz. (bkz Aşık elf) Kısacası muhtemelen  kitabın ruhunu yer ile yeksan edecek. Huysuz olan bendenizin ne kadar yanıldığımı 17 Aralık'da göreceğiz. Ben ise hem sayarım, hem söverim diyerek filmi izlemeye gideceğim.

Mad Max'ten ilk görüntüler

Geçenlerde yeni çekilmekte olan Mad Max'in ilk resimlerini paylaşmıştık. Süreci bir hayli uzayan filmin ilk görüntüleri de yayınlandı. Önceki filmlere göre şimdilik bir farklılık gözükmese de kumların üzerinde, kayalıkların arasında, felaket sonrası harap topraklarda pas içerisinde bir araya getirilmiş araçların homurtusu, garip sürücülerinin dehşeti ve süratin hazzı gayet de hissediliyor. Hatta araçların üzerindeki o hezeyan içerisindeki adamlarda bir Boerderlands tadı hissettim. Umarım kurgusu da bu görüntüler kadar umut verici olur. Bakalım bu film esas seriye ne katacak. Görüntüler aşağıda.

Pazartesi, Temmuz 28, 2014

3. Reich'da başarısızlık tercih edilmeyen bir seçenek ;)

Geçen yüzyılın en dehşetengiz karakterinin yönettiği bir devlette hata yapmak ya da bunu itiraf etmek cidden cesaret isteyen bir durum :) Buyrun Kudemanın Acelacayip Söylencelerine



Unspeakable Vault'tan

Cuma, Temmuz 25, 2014

Haftanın Resmi

İki haftadır Norman Rockwell üzerinden gidiyoruz. Valla denk geldi özel bir niyetimiz yok. Bu haftada Rockwell tarzında Phil Postma'nın Batman ve Robin çizimi var. Esin kaynağı çizim ise burada.


Superior Iron Man'i Yıldıray Çınar çizecek

Ülkemizin bağrından kopup gelen nadide çizerlerden biri ve Çapa Çizgi Roman grubundan Yıldıray Çınar Marvel ve Iron Man'in yeni projesi Superior Iron Man'i çizecek. Marvel'ın Axis olarak adlandırdığı yeni öykü grubunun bir paçası olarak çıkacak olan Superior Iron Man'i Çınar çizerken, öyküyü Tom Taylor yazacak. Marvel'ın sitsinde Çınar ve Taylor ile yaptığı söyleşiyi buradan okuyabilirsiniz. Superior Iron Man kitap olarak çıkacak ve demir zırhlı kahraman Tony Stark'ın Iron Man olma dönemini anlatacak.Böylece Çınar DC Comics'in yanı sıra Marvel'a çizim yapmış olacak.


Perşembe, Temmuz 24, 2014

Hayal etmeye davet: Murat Başekim’den “Hayal Et Hikâyeleri”


Murat Başekim hep beyan ettiğimiz üzere pek sevdiğimiz yetenekli, genç! yazarlarımızdan. Kitapları daha bir kaç yıldır raflarda yerlerini alıyor. Yakın gelecekte çok daha ses getirecek işler yapacağından ve ismini duyuracağından eminiz.

Özgür kendisinin son çıkan öykü kitabı Hayal Et Hikayeleri üzerine Edebiyat Haber'e bir yazı yazdı. Kesinlikle hem yazıyı hem de Başekim'in kitabını okumalısınız. Sadece fikir vermesi açısından bir kuplesini aşağıda paylaşıyorum. Dahası Edebiyat Haber'de.

"Fantastik kurgunun giderek paranormal pembe dizilere indirgendiği ve gittikçe gençleşen bir tüketici kitlesinin geçici heveslerine meze olduğu son yıllarda, çıtayı tekrar yükseğe kaldırmaya uğraşan bir yazarı ve son kitabını tanıtmaya çalıştık. Daha da fazla söze gerek yok: fantezi ve korku edebiyatını ciddiye alan, alacakaranlığa doğru yol almaktan korkmayan tüm okurları Murat Başekim’in tekinsiz dünyasına davet ediyoruz."

Çarşamba, Temmuz 23, 2014

Mad Max'ten ilk resmi resimler

Mad Max yaşı bizim civarında olan pek çoğumuzun çocukluğunda biraz dehşet, biraz heyecan, bolca da hayranlıkla izlediğimiz bir film serisiydi. Çöl modası sonrasında pek çok filmi etkiledi. Felaket sonrası kanun, düzen ve teknolojinin yıkıldığı bir dünyada ortada kalmış bir avuç insanın hayatta kalma mücadelesi soluksuz izlerdim. Özellikle de az bilinen, izlenen ilk filmdeki o umutsuzluk, çaresizlik duygusu çocuk başıma beni hep yormuştur. İkinci ve üçüncü film o açıdan daha umut verici idi. Her ne kadar uçsuz bucaksız harap topraklarda geçse de, ortalıkda herhangi bir devlet ya da erk olmasa da hep için daha rahat seyrettim. Neyse lafı çok uzatmayayım.

Pazar, Temmuz 13, 2014

Dış ses bazen can sıkıcı olabilir, hatta ölümcül de

Silahşor western tarzı kısa bir komedi filmi. Vahşi batıda bir barın içerisinde kasabaya ziyarete gelen bir silahşor ve kasabanın garip alışkanlıkları olan yaşayanları arsasında dış ses yüzünden yaşananları izliyoruz. Ya dış sesi herkes duyarsa ne olur. Mizahı bol, akıllıca yazılmış bir film. Yönetmen Eric Kissack, senaryoyu ise Kevin Tenglin yazmış. Biraz uygun olmayacak ilişkileri ortaya seriyor olabilir ama izleyin ve tadını çıkartın.

Cuma, Temmuz 11, 2014

Haftanın Resmi

Bu seferki resim bir tshirtten. Neato Shop'tan ddjingo2nun tasarımı. Akira tadında Darth Vader. Almak isterseniz buradan alabilirsiniz.


Geek Tyrant'tan

Perşembe, Temmuz 10, 2014

"Uydurduğumuz sözcükleri bir tek biz anlıyorduk, okulu kırar gibi hayatı kırıyorduk"



Özgünlükten uzak, birbirinin kopyası, yalnızca bir rakamdan ibaret olan çocuklar. Fonda çalan cenaze marşı, son derece kasvetli bir şehir, gelip geçen trenler ve siyah bir köpek. Takuya Okada’ya ait 3D CG animasyon “Children” bana kalırsa oldukça güzel düşünülmüş ve kesinlikle izlenmeye değer...

Avatar Korra ile devam ediyor

Avatar çizgi filmini zevkle seyrettim. Akıcı, eğlenceli, her ne kadar bazen lise dizisine dönse de zekice göndermeleri olan güzel bir çizgi film idi. Üç sezonda bitirdiler. Akabinde filmi geldi. Öyle bir geldi ki hatırlamak istemiyorum. Bildiğin kötüydü. Sonra devam olarak Korra'yı çıkardılar. Hafif istimpunk tadında yeni avatar Korra'yı anlatan çizgi film serisi. İlk başta bir türlü ısınmadım. Ama zırt pırt televizyonda görünce takip etmeye başladım. İlki kadar başarılı olmasa da seyredilebilir bir çizgi film. 

Avatar: Legend of Korra'nın üçüncü sezonu Haziran sonunda başladı. Aşağıda tanıtım görüntüleri var. Bu kitapta yaşlı olsa da Zuko'yu tekrar göreceğiz. Kızımızın da gelişimi devam edecek. Bence izlemeye değer.

Çarşamba, Temmuz 09, 2014

Taht Oyunları yedinci kitap ile son bulacakmış!

Uzun yıllardır fantastik kitaplar okuyorum. Hatta o kadar uzun zamandır okuyorum ki artık okumamaya çalışıyorum. Lise ve üniversite yıllarında okuduğum, ağırlıklı olarak TSR'nin romanlarından oluşan, kitaplardan bir miktar metal yorgunluğu ya da kabak tadı gelmişti. Arada inatla okuyup bitirdiğim Zaman Çarkı serisini saymazsak bir kaç yıl hiç fantezi kitabı okumadım. Ta ki bir gün Eralp'in tavsiyesine uyup okumaya başladığım Joe Abercrombie'ın The First Law kitaplarına kadar. Burada uzun uzun yazıp sizi yormayacağım ama kitaplar bir çok eksik ve gediğine rağmen beni sardı çünkü sorunlu karakterlerle dolu idiler. Hata yapıyorlar, hırslarına yeniliyorlardı. Neredeyse sırf bu yüzden inatla üç kitabı da okudum.

Salı, Temmuz 08, 2014

Archery Tag


Paintball oldum olası bana çok sevimli gelmemiştir. Ama en sonunda fikrimi değiştirecek yeni bir sentez keşfettim: Archery Tag. Bu oyun paintball ile okçuluğu birleştiriyor. Tam biz geek'lere göre bir eylence. Seyredin görün...

Nothing Last Forever

Bill Murray ve Dan Aykroyd'un oynadığı ve baskıcı bir New York şehrinde geçen bir bilim kurgu komedi. Yönetmenliğini Tom Schiller üstlenmiş. Film sadece bir kez bir sinemada yayınlamış sonra kaybolmuş. Bakalım beğenecek misiniz.

80'ler tadında Yıldız Savaşları

Yıldız Savaşlarının filmleri, kitapları, oyunları yapıldı ama son yıllara kadar çizgi filmi yapılmadı. Peki ya seksenlerde Yıldız Savaşlarının çizgi filmi olsaydı? Hem de bir anime tadında olsaydı nasıl olurdu? Çizer Paul Michael Johnson oturup bunun üzerine kısa bir çizgi film hazırlamış. devamı gelecek mi meçhul ama bana çocukluğumu hatırlattı.

Pazartesi, Temmuz 07, 2014

Doktor Ağustos'ta dönüyor!

23 Ağustos Cumartesi. Doktor Kim geri dönüyor. On ikinci Doktor Peter Capaldi ilk huzurlarımızda olacak. Yeni doktorumuzun performansını göreceğiz. Bakalım bir önceki doktor Matt Smith'i arayacak mıyız? Bence aramayacağız. Dizinin tekrar canlandırılmasından sonra aramızda doktorlar geçti gitti. Ama dizinin popülerliği azalmadı. Sanırım doktoru oynayanın etkisinin yanı sıra, hatta daha fazlası ile yazar Steven Moffat'ın etkisi var. Öyküyü ilginç ve seyredilebilir kıldığı sürece bu iş yürüyecek gibi. Benzer bir soru David Tennan'ın da dizinden ayrılmasından sonra tartışılmıştı. Hatta Moffat'a göre dizinin fişinin çekilmesi bile masadaymış. Ama gelin görün ki nerelere geldik.

Aşağıda BBC'nin yeni sezon için hazırlığı ufak reklamlar var.

Pazar, Temmuz 06, 2014

Yörüngeden atlamanın zevki: Paha biçilemez

Her şeyin ilki zordur. Heyecan, korku, adrenalin ve fark etmesek de bunlarla karışık bir zevk vardır. bilinmezliğin yarattığı korkunun yanı sıra ilk defa yapılan işin zevki ve heyecanı çok farklıdır. Hele bir de ilk kez yapılan eylem yörüngeden işgal edilmekte olan bir gezegene atlamak ise, işte o bambaşkadır. Gemideki hazırlanma, o bekleme ve sonrasında atlama. İşte o atlamanın eşi benzeri yoktur. Kilometrelerce düşmek. Bir yandan da altınızda yaşanan ve az sonra sizin de katılacağınız o hengame, o nümayiş, o gerçek sınav diğer yanda tüm gökyüzü. Uçsuz bucaksız. Sınırsız.

Mis-drop Er Gleen'in ilk yörünge atlayışını anlatan bir kısa film. Atlayışta ekipmanına bağlanmış olan kameradan tüm olan bitenin askerin yüzüne yansımasını ve diğer yandan da kalp atışını ve tansiyonuna etkisini seyrediyoruz. En sonunda tabi ki bu kahraman asker hakettiği ödülü alıyor.

Ferand Peek tarafından yazılıp yönetilen Mis-Drop asgari bilgisayar efekti ve Elliot Travers adlı oyunun başarılı performansı ile izlenesi bir kısa film. Böyle olaylardan çok kişilere odaklanan filmler son dönemlerde nedense daha bir hoşuma gidiyor.

Cumartesi, Temmuz 05, 2014

Constantine'den son görüntüler

Constantine'nin dizisinden pek umutluyum. Gel gör ki heves ile bekleyip, beklentiyi yüksek tutup çıkanı beğenmemek de var ama olsun. Adım huysuza çıkmışken bazı şeyleri beğenmekte fayda var. Dizinin çekimleri bitmek üzere ve 24 Ekim'de izleyebileceğiz. O tarihe kadar eldekilerden ahkam kesmeye devam edeceğim. Son görüntüler aşağıda. Eğlenceli ve ateşli duruyor.

Cuma, Temmuz 04, 2014

Haftanın Resmi

Afro Samurai 2 cilt olarak çizilen Takashi Okazaki'nin mangası. 1999 ve 2000 yıllarında çıkmış. Daha sonra animesi felan da çekilmiş. Ne mangasını ne de animesini görmediğim için çok yorum yapamıyorum. Ama karakter Okazki'nin soul ve hip hop sevgisinden filizleniyor. Tasarım bana sevdiğim animelerden Samurai Champloo'yu hatırlattı. Her neyse Mark Molnar da ola ki manganın filmi çekilir ise neye benzer fikrinden yola çıkarak aşağıdakini çizmiş. Pek de gözel olmuş canım. Afiyet olsun. 


Çarşamba, Temmuz 02, 2014

Tim Burton Evreni

Komplo teorilerini ve teorisyenlerini pek severim.  Ne de olsa ben de fena bir komplo teorisyeni sayılmam. Hatta kimi değerli arkadaşlarımın söylediklerine bakılırsa şizofrenlik (!) derecesinde... Nepalli genç yazar Santosh Kalwar’ın dediği gibi “dünya bizleri mutlu eden kocaman bir komplo” değil mi zaten. Sevdiğim yönetmen Tim Burton’un animasyonları arasında çizgi film komplo teorisyenleri bazı bağlantılar kurmuşlar. Ben beğendim. Belki siz de beğenirsiniz..

Renk Hırsızı

Siyah bir beyaz şehirde renkli sanatçılar. Sanat, sanatçı ve gösteriler renkli. Ancak karşılarında bir tehlike var. Altın Serçe. bu meşum suçlu her türlü rengi, her türlü çabaya rağmen soğuruyor. Üç büyük sanatçı kendilerini ve renklerini bakalım savunabilecekler mi?

Altın Serçe/Golden Sparrow Daniel Stessen yazdığı ve yönettiği bir kısa film. Film rotoscope tekniği ile yapılmış. Yani gerçek film karelerinin üzerinden kare kare boyanması ile elde edilen bir görüntü türü. En bildik örneklerinden biri ise Sin City. Ayrıca ilk Yıldız Savaşlarının tüm ışın kılıcı görüntüleri bu yöntemle üretilmiş. Titremesi de bu yüzden :) 

Kısa film Brothers Lit grubunun bir şarkısı üzerine inşa edilmiş. Bu yüzden bana bir kısa filmden çok detaylı çekilmiş bir müzik klibini anımsattı. Fakat hakkını vermek lazım karakterler gayet oturmuş. Çekimler ve müzik de derdini güzel güzel anlatıyor. Film pek çok yarışmada ödüller almış. Şimdi de sizin görüşlerinizi bekliyor.

Salı, Temmuz 01, 2014

Kubikler ve Kariyerler

Bir masa üstü oyunu düşünün. Ucu bucağı gözükmeyen, gökyüzünü delen çelik kulelerde, bin bir çeşit fitne, fücur, ayak oyunu, hile , dolan ve daha önemlisi ağızdan çıkanın yerine getirildiği büyülü bir atmosferde, her çap ve ebatta yenilemez, meşum yaratıklarla dolu. Üzerlerinde zır yerine bir avuç kumaş parçası olan, inlerinin üzerinde yazan büyülü sözlerden, boyunlarına taktıkları ve pek çok kapıyı açan tılsımlardan güç alan mahlukat var karşınızda. Her adımında sizi alt etmeye çalışan, gülümsemesi bile zehirli olan, elini uzattığında diğer elinde olabileceklerden korktuğunuz, arkanızı dönmeye tırstığınız mahlukatın etrafınızı sardığı, en yakınınızı bile etkisi alıp, size karşı çeviren, ufak kağıt tılsımlara köle yapan dehşetengiz bir oyun. Yani kubikler ve kariyerler. Ve de bu oyunu oynayan masum orklar, elfler ve insancıklar.

Aşağıda Fantasy Con reklamı için çekilen Cubicles & Careers adlı oyunun görüntüleri var. Onlar için bizim ise en kötü gerçeğimiz, her gün içinie balıklama atladığımız bürokrasimiz, şirket hiyerarşimiz, bize hükmeden beyaz yakalılar zülmü ;)